Jack Ewing imzalı haberde, Türk lirasının değerindeki sert düşüşün pandeminin etkileriyle başa çıkmaya çalışan yerleşikleri ve şirketleri test ettiği kaydedilirken, değer kaybının ilaç ve yakıt gibi ithal malların hızla fiyatlarının yükselmesi korkusunu yarattığı belirtildi.
Haberde, “Ancak Türkiye için iki seneden daha az zaman içinde oluşan ikinci kur krizi pandemiyle birleşerek ekonomik çöküş riskinin yükselmesine neden oluyor” dendi.
'Dikkatleri paradan uzaklaştırmayı deniyor'
New York Times, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomik büyümeyi beslemek ve lirayı desteklemek için finansal manevraları ve ucuz kredi bolluğunun uluslararası yatırımcıları alarma geçirdiğini yazarken, Türkiye’nin dış politikadaki hamlelerinin de ekonomiye etkileri olduğunu kaydetti.
New York Times, “Kısa süre önce Türk ordusu NATO’da müttefikleri olan Fransa ve Yunanistan’a karşı Akdeniz’de agresif davrandı. Analistler Erdoğan’ın milliyetçi duyguları kışkırtmak ve Türklerin dikkatini parayla ilgili problemlerden uzaklaştırmak için bu çatışmaları denediğini düşünüyor. İktidardaki gücü geçen sene partisinin İstanbul belediye yönetimindeki kontrolünü kaybetmesiyle sarsılmıştı” yorumunu yaptı.
'Euro gelirlerimiz döviz borçlarını karşılamakta yeterli'
Haberde reel sektörün ve halkın Türk lirasındaki değer kaybından nasıl etkilendiği de irdelendi. Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu’yla Arçelik’in güncel ekonomik durumdan nasıl etkilendiği konuşulurken, halkın hayat pahalılığından şikayetlerine de yer verildi.
Arçelik CEO’su Bulgurlu, Arçelik’in Türk lirasındaki değer kaybından çok etkilenmediğini, çünkü hatırı sayılır derecede euro gelirlerinin dolar bazlı borçları karşılayabildiğini söyledi. Bulgurlu, “Pakistan’da, Bangladeş’te, Hindistan’da, Türkiye’de ve Güney Afrika’da iş yapıyoruz. Güçleniyorsun, bu tür krizlerle nasıl baş etmen gerektiğini öğreniyorsun” diye konuştu.
Öte yandan soyismini vermek istemeyen Derya isimli bir matematik öğretmeni, 'her şeyin inanılmaz pahalılandığını ve her geçen gün daha da fakirleştiklerini' söylerken, gazete ağustos ayında yüzde 7 değer kaybeden liranın keskin devalüasyonunun gıda ve diğer temel harcama kalemlerini pahalılaştırmasının halkta kızgınlık yarattığını yazdı.
Gazete liradaki değer kaybından turizm sektörünün de bu sene yeterince faydalanamadığını çünkü pandeminin turizme ağır bir darbe vurduğunu yazdı. Antalya’dan bir otel sahibi de gazeteye “Herkes bu yılı kayıp olarak düşünüyor ve gözünü 2021’e çeviriyor” yorumunda bulundu.
Yabancı yatırımcılar Türkiye'ye inancını kaybetti
Hükümetin bankaları daha fazla kredi vermeye, tüketicileri de daha fazla tüketime yönlendirdiğini yazan New York Times, bunun da aynı zamanda yılllık yüzde 12’ye yaklaşan enflasyonu beslediğini kaydetti.
Gazete, “Liranın diğer döviz kurları karşısında değer kaybetmesinin nedenlerinden biri de liranın alım gücündeki düşüşten kaynaklanıyor. Ayrıca birçok yabancı yatırımcı 2018’deki son krizde Türkiye’nin geleceğine dair inancını kaybetti, bu da TL varlıklarına çok az talep olmasına yol açıyor” yorumunu yaptı.
Merkez Bankası’nın döviz piyasalarından lira satın alarak müdahale etmeye çalıştığını kaydeden New York Times, “Ancak analistler bunun için de doların tükendiğini söylüyor.
Merkez Bankası’nın bankalara şirketler ve yerleşikler tarafından yatırılan dolarları borçla almaya başladığını, bunun muhtemelen kötü bitecek bir strateji olduğunu söylüyorlar” ifadelerini kullandı.
New York Times, Erdoğan’ın faiz ve enflasyon ilişkisi konusunda ‘alışılagelmişin dışında olarak' yüksek faizin enflasyona neden olduğu görüşü nedeniyle Merkez Bankası’nın gösterge faiz oranını yükseltmeyi reddettiğini yazdı.
Geçmiş krizlerden sonra birçok Türk işletmenin yabancı para cinsinden borçlanmaktan vazgeçtiğini yazan New York Times, yine de döviz türünden kredilerin hala tüm kredilerin yüzde 40’ını oluşturduğunu, bunun da ödeme gücü için bir tehdit olduğunu kaydetti.