Gazeteciler Müyesser Yıldız, İsmail Dükel ve astsubay Erdal Baran'a ‘devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin ve ifşa ettikleri' ididasıyla açılan davanın dördüncü duruşması Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Gazeteci Yıldız, savcının 41 yıla kadar hapis istemiyle verdiği mütalaasına karşı savunmasını yaptı. Yıldız, daha önce de firari FETÖ’cü eski savcı Zekeriya Öz tarafından da kendisine kurulan kumpastan cezaevinde yattığını hatırlatarak, mevcut davaya ilişkin “Bu davada kaç kişiyiz; üç. Benim ‘İntikamname’ olarak nitelendirdiğim iddianame kaç sayfa; 180. Dosyada ne var; yine haberler ve telefon tapeleri. Demek ki 10 yılda, yani ‘FETÖ’ döneminden bugüne, hiçbir şey değişmemiş” diye konuştu.
YILDIZ'A 2 YIL 6 AY, DÜKEL'E 1 YIL 15 GÜN HAPİS CEZASI
Kararını açıklayan mahkeme, Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’a yasak belgeleri açıklama suçlamasından 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel'e de toplam 1 yıl 15 gün hapis cezası verilirken, verilen cezanın ertelenmesine ve 1 yıl 15 gün denetim süresi belirlenmesine karar verildi. Sanık Erdal Baran ise tahliye oldu.
"CASUSLUK FAALİYETLERİ BÖYLE DEŞİFRE EDİLİYORSA YANDIK DEMEKTİR"
Yıldız, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın MİT’in 2020 yılı faaliyet raporundaki “Teşkilâtımız 2020 yılı içerisinde kanunun verdiği yetki ve sorumluluk hâlinde… terörle mücadeleyi uluslararası boyuta taşımış, istihbarata karşı koyma alanında ülkemizi hedef alan casusluk faaliyetlerini deşifre etmiş, teknik istihbaratı çalışmalarını ana bileşeni hâline getirmiştir” sözlerini hatırlattı. Yıldız bu sözlerin kendi dosyalarını da ilgilendirdiğini ifade ederek, “Bu sözlerin davamızla ilgisi ne mi? Başlangıcı 'askeri casusluk' iddiasıyken, üçüncü gün suçun nevi değiştirildi ya; eğer MİT diğer casusluk faaliyetlerini de böyle ‘deşifre’ etti ve ediyorsa, yandık demektir” diye vurguladı.
KARAR AÇIKLANDI
Mahlemenin kararı şöyle:
1- Sanık Erdal Baran yönünden TCK 327'den cezalandırılması istemiyle açılan davada TCK 334'te kaldığı anlaşıldığından, 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına; değişik zamanlarda aynı eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi nedeniyle 1/2 oranında arttırılmasına. İndirimle 2 yıl 6 ay
2- EB hakkında TCK 329'dan açılan davada TCK 334'dan 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına. Aynı eylemin değişik zamanlarda gerçekleştirilmesi nedeniyle 1/2 oranında arttırılmasına. İndirimle 5 yıl.
3- Müyesser Yıldız TCK 327'den cezalandırılması istemiyle açılan davada TCK 336'te kaldığı anlaşıldığından, alt sınırdan 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına; değişik zamanlarda aynı eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi nedeniyle 1/3 oranında arttırılmasına. İndirimle 1 yıl 1 ay 10 gün
Hapis cezasının miktarı göz önüne alınarak ertelenip 1 yıl 1 ay 10 gün denetim süresi belirlenmesine;
4- Müyesser Yıldız TCK 329'den cezalandırılması istemiyle açılan davada TCK 336'da kaldığı anlaşıldığından, takdiren alt sınırdan... 2 yıl 6 ay
5- Dükel'in TCK 327'den beraatine
6- Dükel'e toplam 1 yıl 15 gün hapis cezası; verilen cezanın ertelenmesine ve 1 yıl 15 gün denetim süresi belirlenmesine karar verildi.
7- Baran'ın tahliyesine ve yurtdışına çıkış yasağı konmasına
8- Yıldız'ın yurtdışına çıkış tedbirinin devamına.
9- Dükel'in yurtdışı tedbirinin kaldırılmasına
NE OLMUŞTU?
Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel 8 Haziran 2020’de ‘askeri casusluk’ suçlamasıyla evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Üç günlük gözaltının ardından Dükel serbest bırakıldı, Yıldız ise tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konuldu. Yıldız ile birlikte haber kaynağı Erdal Baran da tutuklandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel ile Erdal Baran’ın “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla 17.5 yıla kadar hapisleri talep edildi. 9 Kasım 2020’de görülen ilk duruşmada Yıldız, yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Mahkeme ayrıca sanıklar hakkında TCK’nin 327. maddesinde düzenlenen ‘devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek’ suçlamasıyla Ankara Başsavcılığı'na bildirimde bulunulmasına karar verdi.
Davanın ikinci duruşmasında, gazeteciler hakkında “zincirleme şekilde devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek” suçu uyarınca hazırlanan ikinci iddianame dava dosyasıyla birleştirilmişti.
Davanın üçüncü duruşmasında, üç ismin de Türk Ceza Kanunu’nun 327’nci ve 329’uncu maddelerinde düzenlenen suçlamaların zincirleme bir şekilde ihlal edildiğini öne sürerek, 41 yıla kadar hapislerini istemişti.