Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş'ın AKP’nin yarattığı sefalet artık gizlenemiyor yazısı
Gün geçmiyor ki; herhangi bir ilimizden “ucuz ekmek kuyruğu” görüntüleri ya da “pazarın çöplerinden meyve sebze toplayan insanlar”ın fotoğrafları sosyal medyaya düşmesin… Türkiye’nin dört bir yanından gelen “açlık ve sefalet” görüntüleri, 20 yıllık AKP iktidarı ile bu partiye koşulsuz destek veren MHP, Vatan Partisi ve BBP’nin utancıdır.
HER ÜRÜN İÇİN KUYRUK…
Sadece ekmek kuyruğu mu var Türkiye’de? Tabii ki hayır… Neredeyse otomatiğe bağlanan benzin ve mazot zammı da uzun kuyruklar oluşturuyor. Vatandaşlar, zammın uygulanacağı gece, bir depo yakıtta 60-70 TL daha az ödeyebilmek için saatlarce sıra bekliyor. Öyle ki; bu yüzden sinirleri gerilen yurttaşlar, kuyruklarda kavga ediyor. AKP’nin yarattığı sefalet, artık isteseler de gizlenemiyor!
AKP milletvekilleri halktan koptukları için, birbirinden komik ve duyanları bile utandıran demeçlerle, gerçeğin üstünü örtmeye çalışıyor. Kimi sefaleti normalleştirmeye, kimi yok saymaya, kimi ise “alıştırmaya” çalışıyor.
TİTANİK BATARKEN…
Oysa ki; AKP iktidarı, halkın derdiyle dertlense, halkı biraz olsun düşünse ve halkın çektiği acıları bir gram bile hissetse, ne böyle konuşur, ne de böyle komik durumlara düşer. Halkımız ucuz ekmek kuyruğunda ömür tüketirken, AKP’li vekiller Titanik batarken keman çalan sanatçılara benziyor!
Bakın; daha dün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mansur Yavaş, Halk Ekmek üretimini tam kapasiteye çıkardıklarını ve günde 1 milyon ekmek üretmeye başladıklarını açıkladı. Yavaş, “435 satış noktasına ek mobil fırın kuracakları”nı da ifade etti.
İSTANBUL’DA DA DURUM FARKLI DEĞİL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de artan açlık ve yoksulluk karşısında fırın ekmeğine göre 1.25 TL daha ucuz olan Halk Ekmek üretim kapasitesini 1 milyondan 1 milyon 356 bine çıkardı. İBB Başkanı CHP’li Ekrem İmamoğlu, yoksulluğun daha da artması üzerine İBB’nin 300 bin aileye yaptığı yardım miktarının güncellendiğini ve sosyal yardımlar için 1.3 milyar TL ayırdıklarını duyurdu.
AKP’NİN MASALLARI BİTTİ
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri’nin “ucuz ekmek” üretim kapasitesini neredeyse yüzde 30 oranında artırması, aslında yoksulluğun nasıl yaygınlaştığı ve AKP’nin halkı bir kuru ekmeğe bile muhtaç ettiğinin göstergesidir.
AKP’nin büyüme, kalkınma, şahlanma masalları, ucuz ekmek kuyruklarıyla birlikte tarihin çöp sepetine gitmiştir. AKP ve onun destekçisi partiler, bu yoksulluğun sorumlusudur. AKP’nin Türkiye’ye yoksulluk ve sefaletten başka verebilecek hiçbir şeyi yoktur.
Faizi 2 puan daha indirecekler
AKP iktidarı bir yandan faizi indirip TL’nin değerini düşürüyor, bir yandan ise kendi tabanına “dış güçler’’ masalını anlatmaya devam ediyor. Faiz inince TL’nin değeri düşüyor ve dolar yükselişe geçiyorsa; üstelik bu politika her seferinde aynı sonucu veriyorsa; “dış güçler” bu işin neresinde?
YIKIMA DEVAM!
AKP iktidarı, hepimizin gözü önünde gerçekleştirdiği ekonomik ve sosyal yıkım politikasını, bilerek ve isteyerek sürdürüyor. Üstelik, bu politikada kararlı olduklarını, bizzat AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklıyor. “Faizler inecek’’ diyerek kararlı olduğunu da gösteriyor. Kısacası; AKP iktidarı, TL’nin değer kaybetmesini istiyor. Kafalarındaki kurguya göre; TL değer kaybederse, yabancı yatırımcı Türkiye’ye akın edermiş… Döviz bollaşırsa, ihracat artarmış vs… vs…
TEHLİKE GEÇMEDİ
Bu saçma teoriyi önümüzdeki ay da pratiğe geçirecekler. Aldığım duyumlara göre, Merkez Bankası önümüzdeki ay faizleri 1 değil; 2 puan daha indirerek, 13 seviyesine çekecek. Tabii bu gerçekleşirse, bankada üç beş kuruşu olan yerli mevduat sahipleri de dövize hücum edecek. Ve dolar belki bu kez; 15 TL seviyesine çıkacak. Kim bilir; üstü bile olabilir… Ki; AKP’nin istediği de bu zaten…
TL, TARİHTEN SİLİNİYOR
Türk bankalarındaki TL ve döviz cinsindeki mevduatın yüzde 61’i dolar ve euro olarak tutuluyor. Bu oran, geçen ay yüzde 57 idi. Merkez Bankası’nın faizi indireceği anlaşılınca, yüzde 4 oranındaki TL de dövize çevrildi. Yani; küçük mevduat sahibi kişiler, parasını koruyabilmek için dolar ya da euro aldı. Bu oran, yeni bir faiz indirimiyle birlikte daha da artacak. Kısacası; Türk Lirası, Türkiye’de geçer akçe olmaktan çıkacak. TL’nin hiçbir değeri kalmayacak. Kimse Türk Lirası kullanmak istemeyecek. TL’de değerli tek şey; üstündeki Atatürk fotoğrafı olacak.
Söyler misiniz? “Yerli ve milli” olmak bu mudur?
‘Yerli ve milli’ olmak; Türk çiftçisini üretemez hale getirmek, halkı et, süt ve ekmeğe muhtaç hale getirmek midir?
‘Yerli ve milli’ olmak, Türk Lirası’nı ekonomiden ve tarihten silmek midir?