Gazeteci- yazar Murat Yetkin yazısında, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın dünyadaki en aşırılıkçı örgütlerden birini “ılımlı” bulduğunu söylemesi gerçekten acıklıydı. Üstelik Taliban’ın yönetici kadrosunun çoğu kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde (2016) terörizmle irtibatlı kara listeye alındığı halde. Belki de Taliban’ı “ılımlı” bulduğu mesajının bu yolla Kabil’e ulaşmasına çalışan Erdoğan idi. O da ayrıca acıklıydı.
"Bu sözlerden birkaç saat sonra, tabii ki özel olarak Türkiye’ye karşı değil ama bütün dünyaya hitaben, Taliban, Afganistan’da demokrasi olmayacağını, ülkenin İslam Şeriatı uyarınca yönetileceğini ilan etti. Şimdi umutlar Taliban’ın sözünde durup “kapsayıcı” hükümet kurmasında. Kimleri kapsayacağına bakıp, Çin ve Rus rekabeti ortadayken ABD ve Türkiye dahil NATO hükümetleri kadın ve çocuk haklarını yok sayan Taliban ile “kaldığı yerden devam” ilişkisi kurmak için gerekçe sayacaklar."
"Taliban rest çektikçe herkes alttan alıyor" diyen Yetkin şunları kaydetti:
"Şu anda herkesin, özellikle Batının Afganistan’ı Çin-Rusya ekonomik egemenliğine kaptırmamak için kendileriyle ilişki kurmak zorunda olduğunu, onlar rest çektikçe alttan alacaklarını biliyorlar. Geride kalan gelişmelerden söz etmiştik. Onların başında ABD’nin Türkiye’den Afgan hükümetiyle Taliban arasında arabuluculuk istemiş olması geliyor. Afgan hükümetinin ABD destekli başı Eşref Gani, bir Rus uçağıyla Tacikistan’a kaçtı Taliban Kabil’e girerken; o projeden artık söz eden yok. İpler Taliban’ın elinde diye boşuna söylemiyoruz. Zor, oyunu bozar."