Abone Ol

Gelecek Parti'li Selçuk Özdağ: Sine-i Millet'e Dönmeliyiz

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, Türkiye'de temiz bir dönemin başlaması için erken seçimin şart olduğunu, bunun için de gerekirse sine-i millete dönmeleri gerektiğini söyledi.

Gelecek Parti'li Selçuk Özdağ: Sine-i Millet'e Dönmeliyiz

ARTI TV'de ekrana gelen Gündem Özel programında, Derya Okatan'ın konukları CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ve gazeteci İsmet Demirdöğen oldu.


"Sedat Peker'in açıklamaları nereye kadar uzanır? Türkiye’de neyi değiştirir?" soruları ekseninde konuşulan programda, "Süleyman Soylu dün (Habertürk yayınında) Peker'in iddialarına cevap vermedi ama bir mesaj verdi: Mahrem bilgilere sahibim dedim. Bunu daha önce Meclis'te de söylemişti. Bazı milletvekillerini uyarmıştım. Bakın buradan diyor ki, 'Sizlerle ilgili mahrem bilgilere sahibim'. Aynı yolu FETÖ deniyordu. Ne yapıyordu? Devlet dairelerine sızdırdığı adamlarla insanları gayriresmi ve hukuk dışı olarak dinletiyordu. Soylu'ya soruyorum; bu mahrem bilgilere nasıl sahipsiniz? Neden insanların özel hayatını merak ediyorsunuz? Bu mahrem bilgileri edinmek için gayret ediyorsunuz?" diyen Selçuk Özdağ, Soylu'nun yine aynı programda "çocuk pornosu" üzerinden de birilerine mesaj vermeye çalıştığını söyledi.


'SOYLU 'LEKELENMEME HAKKINI' KULLANACAKSA DİLEKÇE VERSİN, DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILSIN'

Mahmut Tanal da "Soylu'nun lekelenmeme hakkı var. Soylu, eğer lekelenmeme hakkını kullanmak istiyorsa, TBMM'ye dilekçe versin, dokunulmazlığı kaldırılsın. Kimseyi kandırmaya gerek yok. Anayasanın 83. maddesi yargılama, soruşturma engeli koyduğu için bilerek dilekçeyi veriyorsun, kamuoyuna 'Efendim, bakın ben dilekçe verdim'. Ben kendi adıma daha önce dilekçe verdim. 'Bu suçu işlemedim, böyle bir lekeyi kaldıramıyorum' diye. Aynı şekilde, sayın Soylu da dilekçesini TBMM'ye versin" diyerek "Soylu'ya buradan yol gösteriyorum" dedi.

'SİSTEM TEPEDEN TINAĞA MAFYALAŞMIŞTIR'

"Ben erkek olarak Kürt, inanç olarak Alevi, siyasal olarak sosyalist yurtsever, mesleğim eğitim emekçisi. Bu sistem benim tüm kimliklerime karşı suç işlemiştir. Gelip geçen tüm hükümetler yapmıştır." diyen Kemal Bülbül, "Bu sadece Süleyman Soylu gibi İçişleri değil, 'suç işleri' bakanının sorgulanmasıyla  sonuca varılacak bir şey değil. Süleyman Soylu, son dönemde ortaya çıkmış, bütün kirlilikleriyle ortada dolanan bir aparattır. 'Bin operasyon yaptık' dedi Soylu, akıl hocası Mehmet Ağar'ın lafı bu. Kürt halkına, Alevi halkına yapıldı bunlar. Maraş katliamı, Gazi katliamı bin operasyondan biridir. Bu bir sistem sorunudur. Sistem tepeden tırnağa mafyalaşmıştır. Bunlar, Roboski'nin, Gar Katliamı'nın, Suruç Katliamı'nın, Diyarbakır Katliamı'nın, Madımak katilini affetmenin, Tahir Elçi'nin, Hrant Dink'in, Berkin Elvan'ın, Ali İsmail Korkmaz'ın, Cem Evi'nin avlusunda öldürülen Uğur Kurt'un suç ortağıdır." diye konuştu.

Bülbül, "7 Haziran'la 1 Kasım arasında olup bitenleri anlatsam bazıları sokağa çıkamaz, diyen Davutoğlu niye anlatmıyor bunları? Tam zamanı işte." diye de ekledi.

'SİNE-İ MİLLETE DÖNMEYİ DÜŞÜNEBİLMELİYİZ'

"Temiz siyaset, temiz yönetim" istiyoruz diyerek Gelecek Partisi'nin tüm il başkanlarının beyaz gömleklerle Ankara'da büyük bir eylem yapacaklarını söyleyen Özdağ, "Meclis Başkanı geçenlerde dedi ki 'Cumhurbaşkanı bugünkü yetkilerle İstanbul Sözleşmesi'ni bir kararla kaldırdı, yarın da Montrö Sözleşmesini kaldırabilir. Türkiye'yi ilgilendiren çok stratejik konularda hep beraber sine-i millete dönmeyi düşünebilmeliyiz. Eğer böyle devam edecekse bunlar, erken seçime gitmeyeceklerse milletvekilleri sine-i millete dönerlerse o zaman erken seçim yapma şartları oluşur. Onunla beraber Türkiye'de temiz bir dönem başlayacaktır diye düşünüyorum" dedi.

Mahmut Tanal da, "Reçete, erken seçimdir. Erken seçim, Türkiye'yi yalnızca ülke içinde değil yurt dışında da rahatlatır" dedi.