Hülya Karabağlı / Medyafaresi.com özel haber- Gelecek Partisi Yerel Yönetimler ve Şehircilik’ten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir, Adıyaman Kahta Belediye Meclisi’nin 2 Ocak 2020 tarihinde yapılan meclis toplantısında kamu yararı na ilişkin birinci gündem maddesinin Saadet Partisi (SP) meclis üyelerinin 11 kabul oyuna karşın, Ak Parti meclis üyelerinin 14 ret oyu kaldırıldığını açıkladı. Demir, “Ak Parti zihniyeti yine kendi borçlandırdığı belediyeyi “kamu yararı” kararına ret oyu kullanarak, Kahta belediyesine ait tüm taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet araçlarının icra yoluyla satışının önü açılmıştır” dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir’in yazılı açıklaması şöyle:
Adıyaman Kahta Belediye Meclisi 02.01.2020 tarihinde yapılan meclis toplantısının birinci gündem maddesi kamu yararı hususunun görüşülüp karar verilmesi hakkında; Saadet Partisi meclis üyelerinin 11 kabul oyuna karşın, Ak Parti meclis üyelerinin 14 ret oyu ile oy çokluğuyla kamu yararı kararı kaldırıldı.
2014-2019 döneminde Ak Parti tarafından yönetilen Adıyaman Kahta Belediyesi belli ki yönetim zafiyetleri neticesinde ülkedeki ekonomik dalgalanmalar ile birlikte yaşanan krizler göz ardı edilerek gerçeği yansıtmayan bütçeler silsilesi sonrasında gelir-gider dengesinin sağlanamamasından dolayı bugün gelinen noktada sorumlu olan Ak Parti zihniyeti yine kendi borçlandırdığı belediyeyi “kamu yararı” kararına ret oyu kullanarak, Kahta belediyesine ait tüm taşınır ve taşınmaz mal ve hizmet araçlarının icra yoluyla satışının önü açılmıştır.
Kamu hizmetine tahsis edilmiş ve kamu hizmetinde fiilen kullanılan mallar haczedilemez. Bu ilke doğrultusunda belediyenin borçlanmasında sorumluluk sahibi olanlar bugün verdikleri karar ile belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere tüm taşınır ve taşınmazları ak parti meclis üyelerinin oy çokluğuyla icra yolu satışının önünün açılmış olması Kahta halkına ihanettir. Bu alınan kararla kentin menfaatleri hiçe sayılarak belediye hizmetlerinin engellenmesi amaçlanmıştır. Şöyle ki;
Kamu kaynakları ve kamusal mallar topluma hizmet ve kentin menfaatleri doğrultusunda kullanılmalıdır. 31 Mart 2019 Yerel seçimleri sonrasında gelinen noktada alınan yenilginin hazmedilmemesi kazanan başkanı yerel yönetim meclislerinde ki çoğunluğu elinde bulunan Ak Parti üyeleri tarafından meclisi ve belediye çalışmalarını engellemeye yönelik uygulamalar beyhude bir çabadır. Zaten kısıtlı imkânlar dâhilinde hizmet etmeye çalışan belediye ve Kahta halkı bu karar ile cezalandırılmıştır.
Buradan sormak isterim ki bugün Kâhta Belediyesi Ak Parti tarafından yönetilen bir belediye olsaydı mecliste “Kamu Yararı” kararı hususunda Ak partili meclis üyeleri yine aynı oyu kullanabilecekler miydi? Aksine belki de kamu kaynakları ve kamu kurumları seferber edilerek her şey normal devam edecekti. Tam da bu noktada çifte standart uygulamaları yine kendini hissettirecekti.
Ülkenin geldiği bu noktada Ak Parti söylemleri ve yaptığı icraatlarıyla kendi siyasi tarihiyle çelişmeye devam etmektedir. İyi Parti’ye geçen 15 Milletvekili için “Kiralık Vekiller” benzetmesi yapan Ak Parti kadroları Millet İttifakını siyasi onursuzluk ile itham etmişti.
100’e yakın belediyenin Ak Partiye geçeceği söylemi ortadayken adama sormazlar mı “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? ” Belediyeleri satın mı alıyorsunuz? Baskı, Tehdit ve çeşitli yaptırımlar ile borçlarını ödeyemeyen, maddi açıdan zor durumda olan belediyeleri kendi bünyesine katma çabası tam anlamıyla işgüzarlıktır. Borçlu olan Ak Partili hiçbir belediyeye ses çıkarılmaz iken kendi düşüncesinden olmayan her belediyeye baskı ve mobbing uygulanması tam bir çifte standarttır.
Kendi dışında farklı seslere tahammülü olmayan iktidar çoğulcu değil çoğunlukçu tavrıyla bir kez daha yerel demokrasiye darbe vurmuştur. Türkiye, yerel yönetimler sorununu konuşurken telaffuz edilmeyen korkular ve tabular yüzünden birçok reformları yapamamıştır. Bizler mevcut iktidar üzerinden mahalli idarelere yapılan bu baskıları ve tüm engellemeleri reddediyoruz. Katılımcı demokrasi ve özgürlükçü toplumsal düzenin sağlanması için biz varız. Umutsuz olmaya vaktimiz yok. Bütün baskılara ve oluşturulmaya çalışılan korku atmosferine rağmen cesaretle, samimiyetle ve omuz omuza vererek geleceğimizi hak ve hukuk çerçevesinde demokratik temeller üzerine inşa edeceğimiz günlere hep birlikte yürüyeceğiz.
Tıpkı Nazım Hikmet’in söylediği gibi;
“Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”
Gözlerden ve iktidarın kontrolündeki ana akım medyanın ilgisinden uzak Adıyaman/ Kahta gibi yerellerde yaşatılan darbeye rağmen hizmet etmeye çalışan tüm seçilmiş başkanlara sesleniyoruz.
“Gelecek bir gün mutlaka gelecek, umut mücadelemizle büyüyecek.”