Selvi, insan hayatının üçte birinin uykuyla geçtiğini belirterek, uykunun işlevlerine yönelik son yıllarda yapılan bilimsel çalışmaların arttığını söyledi.
Geçmişte uykunun pasif dönem olarak kabul edildiğini aktaran Selvi, son yıllarda yapılan çalışmaların ise uykunun aktif bir dönem olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Selvi, "uyumadan önce cep telefonundan son defa mesajları ve bildirimleri kontrol etmenin, gece bildirimlerle uyanmanın, sabah ilk iş olarak yine akıllı cihaz kontrolü yapmanın, geceyi ve uykuyu doğal süreci"nden kopardığını vurguladı.
İnsanların uyuma ve uyanma saatleri de dahil olmak üzere tüm davranışlarındaki zamanlama stiline "kronotip" denildiğini ifade eden Selvi, şunları kaydetti:
“Bütün insanlar bir kronotipe sahiptir. Sabah erken kalkıp akşam erken yatan, sabahları kendisini daha iyi, enerjik ve güçlü hissedenlere knonotip olarak sabahçı, akşam geç yatan ve sabah geç kalkan, akşamları kendisini daha rahat ve daha dikkatli hisseden insanlara ise kronotip olarak akşamcı diyoruz. Uyku kişiye özeldir.
Genetik olarak az uykuya ihtiyacı olanlara özenerek az uyumaya kalkmayın. Uykusuzluk dürtüsel davranışları artırır ve kaos meydana getirir. Kaos da sağlığımızı ve sosyal ilişkilerimizi bozar. Kişiyi de kontrolsüz alışveriş yaparak hesabını kitabını bilemez hale getirir.
Özellikle kapitalizmin ve 7 gün 24 saat sisteminin birçok dezavantajı var. Tavukların biyolojik saatleriyle oynayarak 24 saati tavuklara 48 saat gibi yaşatıyorlar ve o tavuktan 2 yumurta alıyorlar. Unutmayın her düzenli uyku kapitalizme atılan sıkı bir yumruktur."