Olanlar Oldu nasıl bir film oldu?
İlk görüşmeye gittiğim andan itibaren ortaya nasıl bir iş çıkacağını anlamıştım. Ata ve Hakan Hocay'la görüştüğümde çok samimi ve eğlenceli bir film olacağını düşünmüştüm. Zaten sete gittiğimde çalışıyor muyum, eğlenmeye mi gitmişim anlayamadım. Sahneleri çekerken önce kendimiz çok güldük. Bu yüzden çok eğlenceli, keyifli bir film oldu. Şahane insanlarla tanıştım.
Rolün nasıldı?
Oynadığım karakter Mehtap, Zafer'in yani Ata'nın (Demirer) eski sevgilisi. Aynı kasabada yaşıyorlar ama kız kendini o kasabaya ait hissetmiyor, gözü yükseklerde, kendinizi şehir hayatına atmak isteyen bir kız. Bu rolle komedi tarafımı gösterme fırsatı buldum. Bu yüzden oynarken çok içime sindi.
Senin hiç kendini ait hissetmediğin bir yer oldu mu?
Gözü yükseklerde biri hiç değilim. Hatta tam askine her zaman azıcıklık bana daha huzurlu gelir. Şu anda her şey olması gerektiği gibi. Çok teslimiyetçi biriyim. Karşıma ne çıkarsa onu değerlendiririm, elimden geleni yapar sonra da beklerim. Yaptıklarım karşılığında hayat bana ne verecekse ona razı gelirim.
Hep böyle göründüğün gibi hayatın da enerjik mi gidiyor?
Hep enerjik ve pozitifim ama karamsarlığa düşersem çok fena boğuluyorum. Karamsarlığa düşmemek için kendimi hep mutlu edecek şeylere sarılırım. Her şeye rağmen düşersem de orada kavrulurum ama mutsuzluğa teslim olamam. Bir şekilde karamsarlığı aşarım. Bana iyi gelen insanlarla beraber olurum. Mutluluğun da mutsuzluğun da mutlak olmadığı bilincindeyim. Bu da beni aslında tutan bir şey.
Peki bundan sonra komediye daha fazla ağırlık veriyim diye bir fikrin var mı?
Kesinlikle... Hep komedi yapmak istiyorum ama aksine hep dram işleri geliyor. Komedi yönümün görülmesini istiyorum. Filmlerde bu yanımı göstermeye çalıştım ama Olanlar Oldu ile bunu daha da fark edilir kılacağımı düşünüyorum.
Tiyatroya ne kadar yakınsın?
Canlı bir şekilde seyirci karşısına çıkmak benim için çok heyecan verici olur ve buna dayanamam. Bu yüzden hiçbir oyun teklifini kabul etmedim. Çok rahat biri gibi görünebilirim ama sahnede heyecandan, lafımı sözümü unuturum korkusundan bayılabilirim. Deneyerek belki bunu aşabilirim ama biraz korkaklık var.
Şehir dışı işleri kabul etmem demiştin ama bu film için geçerli olmamış bu durum...
Bu durum sadece dizilerde geçerli. Çünkü dizi dediğin en az iki yıl sürüyor. İki yıl evinde olamamak benim için can sıkıcı ve yorucu olur. Ne kadar güzel bir yerde de çalışıyor olsan bir yerden sonra evini arıyorsun.
Yeni projelerin olacak mı?
Dizi anlamında görüştüğüm projeler var ama henüz netleştirdiğim bir şey yok. Ama bu ara deli gibi resim yapıyorum. Bu durum önce şu duvarları doldurayım diye başladı ama şu an ev tam bir sanat galerisi gibi. Her yerde tuval var ve bir koleksiyon oluşturuyorum. Hepsinin bir çıkış yolu var. Bunları daha profesyonel bir tarafa dökmeyi düşünüyorum.
Sergi açman yakın diyebilir miyiz?
Sergi olur mu bilmem ama birkaç görüşmemden sonra netlik kazanır. Çünkü ciddi anlamda evde resim birikti. Tabi bu resimlerle sosyal sorumluluk projelerine de destek vermek niyetineyim. Hayvan hakları olsun, kanser dernekleri olsun fark etmez resimlerimle bu tarz projelerde var olmak isterim. Onun dışında özel tasarımlar yapıyorum. Sürekli üreten modundayım. Bir markalaşmaya doğru gidiyorum herhalde.
32 yaşındasın, 30'lu yaşlarda hayata dair görüşlerinde bir farklılık oldu mu?
Yaşımdan dolayı değil ama yaşadıklarımdan dolayı öğrendiğim birçok şey oldu. Daha çok tecrübeli ve pişmiş oldum. Hep suçu kendinde arayan biriyim. Ama artık kendime haksızlık etmiyorum. Kolay kolay kimseyi suçlamam, bir bildiği vardır diye düşünürüm. Aynı şekilde etrafımdaki insanların da bana bu hoşgörüyle yaklaşmasını bekliyorum. Bu şekilde yaklaşmayan biriyle de görüşüp kendime haksızlık etmem. Gerçekçi biriyim. Hayaller peşinde ve olmayacak işler peşinde koşmam. Bu yüzden hayal kurmam. Daha doğrusu yapabileceğim şeylerin hayalini kuruyorum. Hayalini kurup yapmaya çalışmlıyorum.
İlişkide nasıl bir kadınsın?
Aşık olduğumda hayata daha motive oluyorum. İlişkiden tek beklentim birbirine iyi gelmek. O bana iyi gelsin, ben ona iyi geliyim. Bu da saygı, hoşgörü ve sabırdan geçiyor.
İlişkin bitiyor mu evliliğie mi gidiyor. Her gün farklı bir haber çıkıyor hakkınızda?
Valla bizde ilişkimizi basından takip ediyoruz. Bir sabah uyandık Çeşme'de evlilik haberimizi okuduk, bir sabah uyandık ayrılık haberimizi gördük. Ama Onur, Çeşme'de evlencekler haberine çok bozuldu. "Çeşme ne alaka, en son evleneceğim yer. Niye orada evleneyim" demişti o tepkisine çok gülmüştüm mesela. Basın bizi ya evlendiriyor ya ayırıyor ama bizim ilişkimiz başladığı gibi 1,5 yıldır güzel bir şekilde devam ediyor.