Abone Ol

Gökçek, bunu Erdoğan’ın yanına bırakmam dedi mi?

Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Ankara kulislerinde istifası gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Bunu onun yanına bırakmam dediğinin" konuşulduğunu öne sürdü.

Gökçek, bunu Erdoğan’ın yanına bırakmam dedi mi?

Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Ankara kulislerinde istifası gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için "Bunu onun yanına bırakmam dediğinin" konuşulduğunu öne sürdü. Gökçek'in elinde arşiv olduğunu da aktaran Takan, "Gökçek'in yakın çevresine Erdoğan için "bunu onun yanına bırakmam" dediği iddia edilirken, saray danışmanlarının da 'Gökçek'in elinde dosya arşivi var ama şu dönemde bir anlamı yok. Suç duyurusunda bulunmak için savcı bile bulamaz. Elinde ne olduğunun bir anlamı yok. Aksi halde sizin otoriteniz sarsılıyor. 17/25 Aralık'ın üstesinden geldiniz bunun da rahatlıkla üstesinden gelirsiniz' diye rapor verdikleri konuşuluyor" diye yazdı.

Takan'ın Yeniçağ gazetesindeki (18 Ekim 2017) yazısı şöyle:

Irak ordusunun 1 günde Kerkük'e girerek çapulcuları ve Barzani'yi bozguna uğratmasından sonra bölgede büyük bir iklim değişikliği oldu. Bu iklim değişikliğini Türkiye'nin lehine kullanmak ve Türkmen soydaşlarımızın varlığını, huzurunu yüzde 100 güvence altına alabilmek için neler yapılmalı?..

Bölgede İran'ın kesin bir ağırlığı var. Öyle ince strateji izleniyor ki, Talabani- Barzani kavgası ve Kerkük'teki bozguna uğramalarında İran'ın etkisi bağırtılmıyor. Kötü görüntü vermemek adına Haşdi Şabi güçleri Kerkük'ün içinde görünmüyor, çevrede nöbet tutuyor. Bir de Türkiye'de her şeyi çok bilen akil kafalılar var!. Onlar da "aman ha PKK-Barzani dengesini bozmayalım. Barzani'yi güçsüzleştirirsek PKK daha da güçlenir ve başa çıkamayız" diye çapulcu kamuflajı ile ortada cirit atıyorlar. Sormak gerekir, madem öyleyse Kerkük'te çapulcuların bırakıp kaçtığı zırhlı araçların üzerinde PKK'lı teröristlerin ne işi var diye?. Nasıl oluyor da PKK'lılar gelip Kerkük'e yerleşiyor?..


Irak ordusunun Kerkük'e müdahalesine denk düşen zamanlamada Başbakan Binali Yıldırım'ın Bağdat'a yapacağı ziyaret ertelendi. Ancak, Bağdat-Ankara  arasındaki diplomatik trafik devam ediyor. Dün, Bağdat Merkezi Hükümeti'nde bazı etkin isimler ve diplomasi kanallarıyla telefonla görüşebilme imkânı buldum. MGK kararları, Bakanlar Kurulu ve Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamalardan sonra Bağdat'taki havayı koklamaya çalıştım. Öncelikle şunu söyleyebilirim; Bağdat Merkezi Hükümeti Ankara'yla sürdürülen diyalog ve iş birliğinden son derece memnun. Siyasi söylemlerden de... Bağdat'ın Ankara'dan beklentileri var;

1) Ankara'dan Kerkük'e Irak ordusu ile iş birliği çerçevesinde TSK'dan askeri danışmanlar gönderilmesi fikrine sıcak bakıyorlar. Konunun müzakereye açık ve kuvvetle kabul edilebilir olacağına dair güçlü izlenim edindim.

2) TSK'nın Kerkük'e üs veya askeri eğitim kampı kurması. Irak Merkezi Hükümeti bu konuya da sıcak yaklaşabilir hatta bir ön beklenti de mevcut. Irak Merkezi Hükümeti yetkilileri, Türkiye Irak arasında yapılmış askeri eğitim anlaşmasını hatırlatıp, bu çerçevede konuyu ele almaya hazır olduklarını ifade ediyor. Başika modeli çok rahat Kerkük'te uygulanabilir.

3) PKK'nın Kerkük'teki varlığı yüzünden Bağdat ile hem Türkiye'nin hem de Irak'ın elini çok güçlendirecek terör ile ortak mücadele çerçevesinde bir mutabakat yapılabilir.

Irak'ta değişen iklim ile birlikte diplomasi trafiğine ağırlık verilirse etkinlik alanımız çok rahatlıkla güçlenir. Başika'da peşmergeye TSK tarafından verilen eğitimi kestik. Irak Merkezi Hükümeti'nin beklenti ve hassasiyetlerini dikkatle alırsak Başika'daki askeri kampımızı çok rahatlıkla Kerkük'e taşıyabiliriz. Neden olmasın?..

Bu arada, Irak Merkezi Hükümeti yetkilileri, Bağdat'ta bulunan peşmergelerin merkezi hükümete bağlı kalacaklarını bildirdiklerini de anlattı. İddia ediyorlar; "Barzani Kasım ayına ertelediği seçimlerden yenik çıkacak ve kaçacak" diye..

***

Hisarcıklıoğlu zorda...

***

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in giderayak neler yaptığı siyasi kulislerin en çok merak ettiği konuların başında. Gökçek'in yakın çevresine Erdoğan için "bunu onun yanına bırakmam" dediği iddia edilirken, saray danışmanlarının da "Gökçek'in elinde dosya arşivi var ama şu dönemde bir anlamı yok. Suç duyurusunda bulunmak için savcı bile bulamaz. Elinde ne olduğunun bir anlamı yok. Aksi halde sizin otoriteniz sarsılıyor. 17/25 Aralık'ın üstesinden geldiniz bunun da rahatlıkla üstesinden gelirsiniz" diye rapor verdikleri konuşuluyor. Melih Gökçek'in de giderayak Büyükşehir Belediye'de bazı kritik atamalar yaptığı söyleniyor. Dünkü iddialar, sayının 8 olduğu yönündeydi.

Peki, "metal yorgunluğu" tasfiyesinden sadece AKP'li siyasetçiler mi nasiplenecek?.. Saray'daki dedikodulara göre, Gökçek'in yakın dostlarından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da topun ağzında. Hisarcıklıoğlu, ATO Başkanlığı seçiminde son anda oğul Osman Gökçek aleyhine viraj almasına rağmen sarayın hışmından kurtulamamış... Biliyorsunuz, KHK ile oda başkanlıkları seçimi Nisan 2018'e ertelenmişti. Böylece hem ATO'da Gökçek'in hamlelerinin önü, hem de TOBB seçimlerinde AKP aleyhine gelişen sonuçların önü kesilmişti. Saraydaki iddialara göre, Gökçek'in vedasının ardından hem Rifat Hisarcıklıoğlu'nu hem de bazı Ankaralı iş adamlarını çok sıkıntılı günler bekliyor...

***

Uluslararası Ege Adaları Sempozyumu...

***

Çok önemli bir duyurum var...

Türk Tarih Kurumu ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Ege Adaları Sempozyumu, 19-20 Ekim tarihlerinde Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaztepe Yerleşkesi Buca-İzmir'de icra edilecek. Sempozyumun açılış oturumunda, Prof. Dr. İlber Ortaylı tarafından "Ege Adaları ve Türkiye" konulu bir konuşma yapılacak. Sempozyuma Türk Akademisyenleri ile birlikte Hollanda, İtalya, Macaristan, İngiltere ve Yunanistan'dan gelecek akademisyenler de katılacak.

Eski Millî Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, sempozyumda, 19 Ekim Perşembe günü 17.50-18.10 saatleri arasında Ege Denizi'nde işgal edilen adalarımız hakkında bildiri sunacak.

Tarihe not düşülecek sempozyumda birilerinin yüzü kızaracak mı, çok merak ediyorum!..