Budayıcıoğlu, yazısında şunları kaydetti:
"Kadına yönelik şiddet bir insanlık suçudur, bir hak ihlalidir. Kadınlarımızın yıllar yılı büyük mücadeleler vererek, büyük acılar çekerek elde ettikleri hakları siyaset masalarında pazarlık meselesi haline getirmek, kadınlarımızı yok saymak, onların güven içinde yaşamalarını umursamamak demektir.
...
Kadınlara hiç sormadan onlar hakkında kararlar alma cüretinde bulunuluyor. Sanki çok normal şeylermiş gibi herkes kadın hakları hakkında konuşmayı ve kadınları koruyan çok önemli kanunları yürürlükten kaldırabilmeyi rahat rahat teklif edebiliyor.
...
Tarihsel süreç içerisinde kadınlar, bugün sahip olduklarına öyle bir anda tepeden inerek sahip olmadı. Kendilerine vurulan zincirleri, prangaları söke söke, daha insanca yaşayabilmek, daha adil bir hayat sürebilmek için kan vererek, can vererek, ter dökerek, yerlerde sürünerek, ezilerek, dövülerek, sövülerek, aşağılanarak, hakkı yenerek, olmadık aşağılayıcı isimler takılarak ama yine de haklarını alabilmek için büyük mücadeleler vererek geldi. Ve bu yolda çok acı çektiler ama sonunda çok güçlendiler."