Abone Ol

Kod 29 Rezaleti: Günde 500 İşçi Ahlaka Aykırı Davranış Bahanesiyle İşten Çıkarıldı

DİSK AR'ın SGK'dan edindiği veriler, "ahlaka aykırı davranış" gerekçesiyle işten çıkarmaların boyutunun ne kadar yüksek olduğunu gösterdi. Bu verilere göre günde yaklaşık 500 işçinin Kod-29 ile çıkışı yapıldı.

Kod 29 Rezaleti: Günde 500 İşçi Ahlaka Aykırı Davranıştan İşten Çıkarıldı

Koronavirüs salgınının ekonomik etkilerini azaltmak için 17 Nisan 2020'de getirilen işten çıkarma yasağı Mayıs ayı ortasına kadar devam edecek.

Peki, yasak uygulamada ne kadar işe yarıyor?

İş Kanunu'nun "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri" başlıklı 25/2 maddesi, yasakta istisna kapsamında tutuluyor.

Bu maddede belirtilen fiiller dahilinde işçinin, işten ayrılış kodlarına göre 29 kodu ile çıkışı yapılıyor. 25/2 maddesinde belirtilen ahlaka aykırı fiiller arasında işyerinde çalışan bir işçiye cinsel tacizde bulunmak, işyerine sarhoş ya da uyuşturucu madde alarak gelmek, hırsızlık yapmak gibi yüz kızartıcı suçlar bulunuyor.

177 bin işçi işini kaybetti

Sendikalar uzun süredir, Kod-29'un pandemide işverenin işçileri işten çıkarma yöntemi haline geldiği savunarak bu istisnanın kaldırılmasını talep ediyordu. Ancak bu konuda bir adım atılmadı.

DİSK AR'ın CİMER başvurusu ile Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) elde ettiği veriler ise 2020 yılında Kod-29 ile işten çıkarmaların ne kadar yüksek olduğunu ortaya koydu.

Buna göre 2020 yılı boyunca 176 bin 662 işçi Kod-29 nedeniyle işten çıkarıldı. İşten çıkarılanların 34 bin 145'ini kadın ve 142 bin 517'sini erkek işçiler oluşturdu. Böylece ayda ortalama 14 bin 772 ve günde ortalama 491 kişi Kod-29 ile işten çıkarılmış oldu.

DW Türkçe'ye konuşan akademisyen Özgür Müftüoğlu, pandemiyle beraber işten çıkarma yasağının gelmesinin, işverenleri işçileri çıkarması için Kod-29'u uygulamaya ittiğini savunuyor. Müftüoğlu, "Bu son derece ahlaksızca, insafsızca bir uygulamadır. Zira siz burada işçiyi hiçbir nesnel neden olmadan ahlaksızlıkla suçluyorsunuz. Bir kere başlı başına facia bir durum. Öbür taraftan işçinin burada hakkını araması için yargıya gitme yolları Türkiye'de son derece zordur. Dolayısıyla burada işçiyi mahkum etmiş oluyorsunuz" diyor.

Kod 29 ile fesih sonucunda işçi, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamazken işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyor. İşyerinden alacağı varsa geçmişte elde etmiş olduğu bu haklarını da kaybediyor.

"İş cinayetlerini beraberinde getirir"

Müftüoğlu, işverenin bu gerekçeyi ortaya koymasıyla işçi ahlaksızlıkla damgalandığı için daha sonra yeni bir iş bulabilme imkanının da ortadan kalktığına işaret ediyor. Uygulamanın yarattığı en önemli sorunlarından birinin bu olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, işçinin pandemi şartlarında açlığa mahkum edildiğini ifade ediyor.

Kod-29 ile işten çıkarmaların sadece işini kaybeden işçileri değil, tüm işçi sınıfını ilgilendirdiğini savunan Müftüoğlu, "Çünkü bu artık işçilerin üzerinde Demokles'in kılıcı gibi her an işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya olmaları anlamına gelir, ki bu da işverenin işçiyi istediği gibi, istediği koşullarda çalıştırmasını beraberinde getirecektir. Bunun sonucu da önümüzdeki süreçte iş cinayetlerinin artmasını, örgütsüzlüğü beraberindegetirecektir. Çözüm, işçilerin, işçi sınıfının birlikte mücadele etmesidir" diye konuşuyor.