CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kararıyla feshedilmesine ilişkin Danıştay’a ikinci başvuruyu yaptıklarını belirterek, “1 Temmuz’a sayılı saatler kaldı. Yürütmeyi durdurma kararı vermek için neyi bekliyorsunuz? Uyumayı bırakın ve adaletten yana tavır alarak bu hukuksuz kararı durdurun!” dedi.
Yazılı açıklama yapan Nazlıaka şu ifadeleri kullandı:
"AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile 20 Mart 2021 tarihinde saat 02.00’de Resmi Gazete’de, İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı olarak fesih edildiği duyuruldu. AKP’nin bakanları bu hukuksuz karara çanak tutarken, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; bu kararı tanımadığımızı ilan ettik ve ‘adam tek, biz çoğuz’ diye haykırdık. Bu kararın iptali için Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 29 Mart 2021’de, Meclis gurubu olarak da 22 Nisan 2021’de Danıştay’a başvurduk. Yürütmenin durdurulmasını beklerken 30 Nisan 2021’de Resmi Gazete’de, ikinci bir Cumhurbaşkanı kararı yayımlanarak fesih tarihinin 1 Temmuz 2021 olduğu belirtildi. Bunun üzerine Danıştay’ı tekrar göreve davet ettik. Danıştay ise talimat niteliğindeki ikinci karardan yola çıkarak uyuyor numarası yapmayı tercih etti. 63 gün sonra ‘idarenin savunması alındıktan sonra inceleme gerektiğine’ hükmedebildi. İstanbul seçimlerinin tekrar edilmesine ve referandumda mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesine ‘evet’ diyen dönemin Yüksek Seçim Kurulu üyesi, bugünün Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’e ‘Günaydın!’ dedik.
"Birçok Anayasa maddesine aykırı"
Nihayet Cumhurbaşkanlığı’ndan açılan davaya yönelik bir savunma geldi. Cumhurbaşkanlığı’nın dilekçesinde, ‘Devletin yüksek menfaatini ilgilendiren işlemlerine karşı yargı yolunun kapalı olduğu’ belirtilmişti. Özetle; Cumhurbaşkanı kendisini Anayasa’nın üzerinde gördü. Ayrıca dilekçede, ‘TBMM’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulması, milletlerarası antlaşmaların onaylanması ve feshi konularını yürütme organının yetkisinden çıkarak veya bu konuların bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenmesine engel olacak nitelikte bir yetki değildir’ denilerek, TBMM'nin yetkisi, onaylamayı veya katılmayı uygun bulmakla sınırlandırılmıştır. Bu iddia da başta Anayasa’nın 90. maddesi ve TBMM ile Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile ilgili birçok Anayasa maddesine aykırıdır.
"Yürütmeyi durdurma kararı verin"
Danıştay’a ikinci başvurumuzu da yaptık. Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünü savunan Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak Zeki Yiğit’e tekrar sesleniyoruz:
1 Temmuz’a sayılı saatler kaldı. Yürütmeyi durdurma kararı vermek için neyi bekliyorsunuz? Uyumayı bırakın ve adaletten yana tavır alarak bu hukuksuz kararı durdurun! 1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı yürürlüğe girdikten sonra açıklayacağınız kararın hiçbir anlamı kalmayacak. Bu hukuksuzluklar silsilesine son verin ve ivedilikle yürütmeyi durdurma kararı verin! Sizleri Anayasa’nın, mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138/1 hükmü gereğince, siyasi otoritenin her türlü etkisinden bağımsız olarak ‘Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre’ karar vermeye çağırıyoruz.