Batı yarımkürenin en fakir ülkesi Haiti’de 2010’da meydana gelen kasırga sonrasında Haitili kadınlarda hamilelik vakaları 3 katına çıktı. Hamileliklerin büyük bir kısmının ise tecavüzler sonucunda yaşandığı, tecavüz olaylarına kasırgadan sonra ülkedeki düzeni korumak için Haiti’ye gelen BM çatısındaki ‘mavi berelilerin’ de karıştığı biliniyor.
BM yetkilileri, Haiti'de ‘mavi berelilerin' tecavüzüne uğrayan kurbanlardan özür dilemedikleri gibi kadınlara herhangi bir tazminat da ödemedi.
‘GÜZEL OLDUĞUMU SÖYLÜYORDU'
Haitili Martine Gestimé, yaşadığı trajedi hakkında ilk kez Sputnik'e konuştu. Martine, 2007'de BM'de görevli Brezilyalı bir asker tarafından tecavüz edildi.
O zamanlarda okula gittiğini anlatan Gestimé, bir keresinde Franco adlı Brezilyalı bir askerin tercüman vasıtasıyla eğitimindeki azminden ötürü kendisini övdüğünü ve güzel olduğunu söylediğini aktardı.
Martine, Franco'nun zamanla kendisini her gün okul çıkışında beklemeye başladığını, bir keresinde de kurabiye ikram etme vaadiyle askeri birliğine davet ettiğini, evde açlık çektikleri için bu daveti kabul ettiğini, ardından üssün girişinde bir odaya kapatılıp orada Franco'nun tecavüzüne uğradığını anlattı.
Utancından olayı hiç kimseye anlatamayan Martine, 1,5 ay sonraysa hamile olduğunu öğrenmiş. Arkadaşıyla birlikte kürtaj yaptırmak için para biriktirmeye çalışmış, fakat bu yeteli olmamış. Martine Franco'nun tercümanına da ulaşamamış.
Martine, "Her gün gözyaşlarıyla uykuya dalıyor ve beni ya da çocuğumu öldürmesi için tanrıya dua ediyordum, çünkü onu yetiştirecek imkânlarım yoktu" diye konuştu. Her şeye rağmen doğum yapan Martine, şimdi oğluyla birlikte 3 metre karelik penceresiz ve banyosuz bir odada yaşıyor.
Saldırganı fotoğrafından tanıyabileceğini söyleyen Martine, "Oğlumun eğitimi için yardımcı olmasını isterdim. Kendisini affedemem, fakat oğlumun bana göre daha iyi bir yaşam kurmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
‘BÖYLE BİRİ KAYITLARIMIZDA YOK'
Brezilya Savunma Bakanlığı ise bu olay hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını, BM Disiplin Denetim Komisyonu'nun kayıtlarında Brezilyalı askerlerin bu türden suçlara karıştığına dair herhangi bir kayıt olmadığını aktardı.
Sputnik, arşivlerde de 2007'de Haiti'de görev yapan BM personeli ile ilgili net herhangi bir bilgiye ulaşamadı, Franco'nun tercümanı da hiç bulunamadı.
BM'nin bu tür olaylar ile ilgili ‘sıfır tolerans' politikasına rağmen 10 yıl boyunca sadece bir Haitili kadın tecavüzden dolayı tazminat alma hakkı kazandı.
Haiti Adalet ve Demokrasi Bakanlığı ise BM askerlerinin adadaki 10 yıllık görevi boyunca neredeyse 500 tecavüz vakası yaşandığını, fakat kurbanların çoğunun korku ya da utancından konuşmamayı tercih ettiğini aktardı. Tecavüz olaylarından sadece 34'ü teyit edilirken, toplam 11 kişi mahkûm edildi.
‘ONUN YARDIMINA İHTİYACIM YOK'
Jacquendia Cangé adındaki kadın ise BM polis gücünde görevli Nijeryalı bir asker tarafından tecavüz edilmiş. Birçok kurbandan farklı olarak tecavüzcüsünün adını ve hatta telefonunu bile biliyor. Yetkililere başvuran Jacquendia, oradan soruşturmanın devam ettiği bilgisini aldı, fakat şimdiye kadar herhangi bir haber alamadı.
Jacquendia, "Bu insanı artık duymak bile istemiyorum, bu kızı tanrıdan istemedim, fakat onu bana gönderdi ve onunla ilgileneceğim. Onun yardımına ihtiyacım yok" diye konuştu.
BM'nin New York basın dairesinden Sputnik'in sorusuna, "Nijerya Genelkurmay Başkanlığı Eylül 2014'te şiddet olayları konusunda bilgilendirildi, dava sonuçlandırılmadı. Soruşturmayı Genelkurmay ile birlikte takibe devam ediyoruz" yanıtı verildi.
‘YAŞAMIMI YOK ETTİ'
Fabiana Désilus 2009'da Ürdünlü bir asker tarafından tecavüz edilmiş, İsafana adında bir kızı doğmuş. Yeni yasaya göre babasının adı olmadığı için doğum belgesi bile alamamış.
Sputnik'e konuşan Fabiana, tecavüzcüsüne şu mesajı yolluyor: "Bana büyük bir acı yaşattı, bu çok kötü. Hayatım çok kötü, o benim yaşamımı yok etti." Ardından eğer çocuğu yetiştirmesine yardım ederse askeri affedebileceğini sözlerine ekledi.
KURBANLARIN KENDİLERİ Mİ SUÇLU?
Tecavüzler sadece kurbanların yaşadığı trajediden ibaret olmayıp, aynı zamanda Haiti sağlık sistemi için de büyük bir sorun. ‘Sınırsız Doktorlar' teşkilatı, adadaki durumu iyileştirmek amacıyla Pran Men'm (Elimden Tut) adında bir klinik açtı. Tecavüz kurbanlarına yardım sağlayan kuruma 2 yıl içinde yarısı reşit yaşa ulaşmamış toplam 1300 mağdur başvurdu.
Projenin müdürü Prosper Ndumuraro, Sputnik'e verdiği demeçte klinikte görevli personelin en çok bilgi eksikliğinden ve tecavüzün suçunu kurbanın üzerine yıkma geleneğinden zorluklar yaşadığını aktardı. Ndumuraro, "Yerli halka her zaman şunu söylüyoruz, vücudunuza sizin rızanız olmadan cinsellik içerikli her türlü eylem, tecavüzdür. Tecavüz kurbanına da tıbbi, psikolojik ve hukuki yardım gerekli" ifadelerini kullandı. (Sputnik Türkiye)