Müşerref Seçkin'in Türkiye Gündemi'nde yer alan "Halk TV ve Abdullah Gül" başlıklı yazısı şöyle:
Başlığı okuyunca, ne alaka diyeceksiniz belki, Halk Tv ve Abdullah Gül..Ne ilgisi var?..
Bir arkadaş Halk TV ile ilgili arayıp bir bilgi sorunca aklıma geldi. Bugün Halk TV en çok konuşulan medya kurumlarından biri. Son günlerdeki gelişmeler belki gündemde ama Halk TV'nin kuruluşu bile öyle ilginçliklere sahne olmuştu ki, bunları anlatmalıydım.
Benim ağabeyim, büyüğüm rahmetli Baki Özilhan beni aradı. (2004). "Diplomanı ve sabıka belgeni getir ,lazım" dedi. Biz eski kuşak insanız, neden diye sormayız. Aramızda sonsuz bir güven ilişkisi var.( O sıralarda Ciner Grubunda çalışıyorum)
Aradan aylar geçti.
Baki abiden bir telefon daha; "Sana ihtiyacımız var"
Meğer bir televizyon kanalı kuruluşu yapmışlar, beni de sorumlu müdür yapmışlar ( Kimse kolay kolay bu göreve razı olmaz, para ve hapis cezası boldur çünkü )
Kanal kurmak için çalışanlar bir sürü de para almış ama yapamamışlar. Hazırlıklar da boşa gitmiş.
Uzatmayayım. Şöyle bir duruma baktım. Bir tek yerde, ama önemli bir yerde, bürokratik bir takılma yaşanmış.. Orası aşılrsa yeni bir medya kuruluşu yayına geçebilecek.
Mecliste yolunu bekledim. Daha önce Show TV ve Star TV'deki yöneticilik zamanımdaki tanışıklığımıza güvendim. AKP iktidarda. Hareket imkanı zor. Muhtemelen o nedenle de engeller çok fazla.
Dedim ki, "Her koşulumuz tamam. Bir tek bir yerde özellkle imza vermiyorar. Bu tv muhalefet yapacak diye mi verilmiyor.?
Yanıt "Hayır, bizim muhalefete de ihtiyacımız var".
Ardından telefon açtırdı biryerlere. Ardından o belge imzalandı tarafımıza verildi.
Hani ellibin tane eleştirdiğim şeyi vardır Abdullah Gül'ün. Bu konunun tek tanığı benim, tarihe kalsın istedim. Halk TV, sayesinde kuruldu...