Medyafaresi.com
Haluk Eyidoğan, “20 Şubat 2020’den sonra nedense bu konuda AFAD sayfalarında basın bildirisi ve bilgi yok. Gazetelerde ve TV’lerde Elazığ ve Malatya depremzedeleri haber olmuyor. 3.5 büyüklüğünde depremin haber değeri kadar haber değeri yok mu orada yaşananların ve olanların” diye soruyor.
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Haluk Eyidoğan, 24 Ocak 2020 tarihinde Doğu Anadolu Fayı üzerinde bulunan Sivrice-Doğanyol merkezli (Elazığ-Malatya) 6.8 büyüklüğünde depremden bu yana 3.5 ay geçtiğini belirterek, Korona günlerinde Elazığ ve Malatya depremzedelerinin ne durumda olduğunu tartışmaya açtı.
Bu konuda en son resmi bilgilerin AFAD’ın WEB sayfasında 20 Şubat 2020 tarihli olduğuna dikkat çeken Prof. Eyidoğan, 20 Şubat 2020’den sonra nedense bu konuda AFAD sayfalarında basın bildirisi ve bilgi yok.
Gazetelerde ve TV’lerde Elazığ ve Malatya depremzedeleri haber olmuyor. 3.5 büyüklüğünde depremin haber değeri kadar haber değeri yok mu orada yaşananların ve olanlarız” dedi.
Çok sayıda depremzede Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerine hasar tespitlerine dair itiraz dilekçeleri verme nedenlerini soran Prof. Haluk Eyidoğan’ın, kaleme aldığı ‘Korona günlerinde Elazığ ve Malatya depremzedeleri ne durumda’ makalesi şöyle:
24 Ocak 2020 günü saat 20:55’de, merkez üssü (episantır) Doğu Anadolu Fayı üzerinde bulunan Sivrice-Doğanyol merkezli (Elazığ-Malatya) 6.8 büyüklüğünde depremden bu yana 3.5 ay geçti. Peki neler oldu ve neler yapıldı bugüne kadar? Bu konuda en son resmi bilgiler AFAD’ın WEB sayfasında 20 Şubat 2020 tarihli.
Deprem merkezi Malatya’nın Doğanyol ilçesine yakın. Deprem odağı Elazığ merkeze 36 km, Malatya merkeze 63 km uzakta.
20 Şubat 2020 tarihli resmi rapora göre, her iki ilin de merkezinde ve ilçe ve köylerinde büyük hasar var. Örneğin Doğanyol’da ve Pütürge’de kerpiç evlerin neredeyse tamamı yıkılmıştır.
Resmi rapora göre Elazığ Merkez ve köyleri ile ilçelerinde bulunan toplam 61 bin 152 bina ve bu binalardaki 202 bin 765 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları yapılmış. Buna göre Elazığ genelinde yıkık, ağır, acil yıkılacak ve orta hasarlı 10.059 binada bulunan bağımsız bölüm sayısı 33 bin 688 adet. 20 Şubat tarihi itibariyle Elazığ’da 417 binanın yıkım işlemi tamamlanmış.
Aynı rapora göre, Malatya’da Doğanyol, Pötürge, Battalgazi, Yeşilyurt ve Kale ilçelerinde bulunan toplam 14 bin 304 bina ve bu binalardaki 71 bin 482 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmaları yapılmış. Buna göre Malatya genelinde yıkık, ağır, acil yıkılacak ve orta hasarlı 4.047 binada bulunan bağımsız bölüm sayısının 9 bin 461 olduğu tespit edilmiş.
20 Şubat tarihi itibariyle 187 binanın yıkımı gerçekleşmiş. Elazığ il genelinde hasar tespiti yapılan bina sayısına göre yıkılması gereken bina sayısı %16, Malatya il genelinde ise yıkılması gereken bina sayısı %28 civarında.
Toparlayacak olursak ,43.149 adet bağımsız bölüm (konut ve işyeri) yeniden yapılacak ve hak sahiplerine dağıtılacak.
Elazığ ve Malatya’da toplam 74 okul kullanılamaz durumda
Büyük olarak sınıflamadığımız 6.8 büyüklüğündeki bu kuvvetli deprem deprem odağına Elazığ 36 km, Malatya 63 km olmasına rağmen yıkım ve hasar çok fazla. Elazığ merkezde maruz kalınan deprem ivme şiddeti, binaların deprem dayanıklı yapılması için deprem yönetmeliğinde öngörülen değerden yüzde 55 daha küçük. Benzer şekilde Malatya merkezde ise deprem ivme şiddeti değer yönetmelikte öngörülenden yüzde 80 daha küçük.
Ama yıkık, ağır hasar ve orta hasar sayısı çok fazla. Özellikle köylerdeki kerpiç yapıların çoğu bu büyüklükteki depremlerde yıkılıyor. Deprem kuşağı üzerindeki ülkemizde kırsal alan yerleşiminin bir türlü çözülemeyen sorun bu. Ancak büyük olmayan bu depremde şehir ve ilçe merkezlerinde yine denetimsiz, doğru dürüst mühendislik hizmeti almamış ve depreme dayanıksız yapılan betonarme yapılar da yıkıldı ve kullanılmaz duruma geldi. 45 vatandaşımızı kaybettik.
Depremden bu yana deprem bölgesinde üç buçuk ay geçti. 20 Şubat 2020 tarihli rapora göre depremden sonra Elazığ ve Malatya’da kullanılmaz duruma gelen hasarlı ve yıkık binalarda yaşayan vatandaşlara 30 bin civarında çadır dağıtıldığı, 6 bin civarında konteyner kurulacağı belirtiliyor.
Kaç vatandaş bu çadırlarda ve konteynerlerde kışı geçirdi ve halen nasıl yaşıyor bilmiyoruz. Kışın soğukta çadırda günlerini geçiren depremzedeler şimdi sıcakta bu çadırlarda nasıl yaşayacaklar?
Diğer bir konu da Elazığ ve Malatya’da yıkılması gereken ve kullanılamaz durumda olan toplam 14.106 binanın ne kadarı yıkıldı ve enkazı temizlendi? 20 Şubat 2020’deki resmi açıklamaya göre 604 bina yıkılmış. Şimdilerde yıkılmayı bekleyen kaç bin bina var?
12 Mayıs 2020’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının açıklamasına göre deprem bölgesinde TOKİ tarafından Elazığ’da 19.190, Malatya’da 4.544 kalıcı konut olmak üzere 23.734 konut yapılacağı haberleri var.
Yıl sonunda teslim edilecekmiş. Halbuki AFAD açıklamasına göre Elazığ ve Malatya’da toplam 43.149 bağımsız bölüm kullanılmaz durumda. Geriye kalan 20.000 bağımsız bölümün ihalesi ve yapımı konusunda durum nedir?
TOKİ konutları için seçilen yerler vatandaşların yaşam ve üretim ilişkilerine uygun yerler mi? Karar verilen yeni yerleşim alanları afet risklerini azaltma ve halkın yaşam ve üretim biçimine uygun mu planlanıyor? Örneğin Pütürge, Doğanyol ve Kale ilçesinde depremzedeler tarım üretiminin gerektirdiği yerleşim biçimine uygun alanlarda kalmak istiyorlar.
Köylerde yaşayanların neredeyse tamamı, köylerinde yaşamaya devam etme isteği içerisindedir. Bu nedenle kalıcı konutların, bir başka bölgede değil hali hazırda yaşadıkları köylerde yapılması ve depremzedelerin göçe zorlanmaması gerekmektedir. Aksi halde ek mağduriyetlerin oluşması kaçınılmaz olacaktır.
Toplu konut bu sorunu nasıl çözecek?
Çok sayıda depremzede Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerine hasar tespitlerine dair neden itiraz dilekçeleri veriyorlar? Sorun ne?
Malatya Hekimhan ve Kuluncak’ta 2015 yılı Kasım Ayında meydana gelen depremde hak sahibi olan depremzedeler için bugüne kadar daha bir konut bile yapılmadığı söyleniyor. Depremzedeler beş yıldır yaşanan Hekimhan ve Kuluncak örneği ortadayken 24 Ocak 2020 depreminin sonucunun da aynı olmasından kaygılıdır.
İl ve ilçe merkezlerinde, köylerde deprem sonrası korona salgın günlerinde çadırlara ve konteynerlere sığınanların yaşamları, işleri ve geçimleri konularında neler oluyor bilmiyoruz. Ancak artçı depremler olunca “3.5 büyüklüğündeki deprem korkuttu” şeklinde başlıklarla bilgilendiriliyoruz.
20 Şubat 2020’den sonra nedense bu konuda AFAD sayfalarında basın bildirisi ve bilgi yok. Gazetelerde ve TV’lerde Elazığ ve Malatya depremzedeleri haber olmuyor. 3.5 büyüklüğünde depremin haber değeri kadar haber değeri yok mu orada yaşananların ve olanların?.