Depremin üçüncü gününde Kızılay’ın depolarında 2 bin 50 adet çadır olduğunu öğrendikten sonra hemen harekete geçtiklerini söyleyen Levent, “10 bin tane de olsa alacaktım” dedi. Satın alımda bir miktar indirim uygulandığını, 19 bin küsur liraya alınan bir çadır için KDV de ödendiğini açıklayan Levent, “Artı KDV, artı nakliye, bunlar 22 bin liraya gelebiliyor. Ben geçen yıl Fransa’dan helikopter getirdim 1 milyon Euro verdim, çok da iyi çalıştı, devlete ben stopaj olarak 200 bin Euro verdim. Devletin hizmetine verdiğim halde. Yeni bir kanun çıkması lazım ben stopaj vermeyeyim diye” ifadelerini kullandı. Kızılay’ın çadır ve gıda satışıyla ilgili gelen eleştirilerle ilgili, “Bu benim konum değil. AFAD da Kızılay’dan satın alıyor. Ben o anda sorgulayamam. İnsanlar orada ölüyor. Ben onları almak zorundaydım. Bugün yine aynı şartlar olsaydı yine alırdım” dedi. Levent, bütün alımların faturalarını yarın yayımlayacağını söyledi.
"Okyanus ötesi hesapların 'Devlet yok HBAP var' yazmaya başlamasıyla AFAD ile AHBAP'ın karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını" söyleyen Levent, duruma tepki gösterdi. Levent, "AFAD ile AHBAP’ı nasıl karşılaştırabilirsiniz? AFAD da bizim, AHBAP da bizim dedim. Fakat onu yanlış da anlayan oldu. Ama özellikle bazı hesaplar benim devletle çalışamamam için 'Devlet yok, Haluk Levent var' dedi. Depremde can kurtaran biz değiliz. Biz devletin karşısında hiçbir şey değiliz" diye konuştu.