FATİH ALTAYLI'INN YAZISI
Dün sabah evde otururken eşimden pek de beklemediğim bir soru geldi:
"Fatih, sence Doğan Grubu Sabah'ı gerçekten alır mı?"
"Alabilir" dedim.
"Peki, biraz garip olacağının, hedef olacaklarının farkında değiller mi?"
"Alırlar çünkü Aydın Doğan bu ülkeyi iyi tanıyor" dedim.
Şaşkın şaşkın bakınca açıklamak zorunda kaldım:
"Aydın Doğan, Sabah'ı ve ATV'yi alırsa kim ne diyecek ki! Tırsak bürokrasi mi? Gıklarını çıkarmazlar. Haklarında yazılacak doğru yanlış tek bir haberden ödleri patlar. Onlardan daha tırsak iş dünyası mı? Karşı çıkmak ne kelime, kapıya dizilip tebrik ederler. Çıkınca içlerinden söverler ama korkudan gıklarını çıkaramazlar. Siyasetçiler mi? Ödleri patlar. İktidar Doğan Medyası gerilim yaratır diye korkar, muhalefet medyanın iktidara iyice yönelmesinden çekinir. Hiçbiri sesini çıkaramaz. Entelektüeller mi? Hepsini çöpe at. Bir yerde bize yazdırırlar mı, bir yerde televizyon programı yaptırırlar mı acaba diye teklif beklemeye, teklif gelsin diye yalakalık yapmaya başlarlar. Halk mı? Halk olayın farkına bile varmaz. Kimse Aydın Doğan'ın tekelini ve bunun tehlikelerini yazmayacağı için haberleri bile olmaz. Onlar gazete okuduklarını, haber aldıklarını zannederler. Toplasan toplasan bir 30 bin kişi kızar, öfkelenir, dertlenir Aydın Doğan'ın da umurunda olmaz"
"Yani sen boşu boşuna uğraşıyorsun!" dedi
"Yoo" dedim, "Boşu boşuna değil. Kendim için uğraşıyorum. Böyle bir şey olursa ve herkes bundan zarar görmeye başladığı zaman 'Niye bir şey yapmadım?' dememek için uğraşıyorum. En azından 'Uğraşmadım' dememek için uğraşıyorum" dedim.
"Çok iyi yapıyorsun" dedi.
Boynuma sarıldı.