HaberTürk'ün Hande Erçel ile ropörtajı;
Son dönemin yıldızı parlayan oyuncularından biri Hande Erçel... Son derece kendinden emin, ayakları yere sağlam basan, güzel bir genç kadın. Dakik, titiz ve cana yakın olduğunu da eklemeliyim. Sohbeti noktalayıp saate baktığımızda zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğimizi gördük. ‘Kapalı kutu’ olarak bilinen Hande Erçel, hayatının bilinmeyenlerini tüm pozitifliğiyle anlattı.
‘Aşk Laftan Anlamaz’ bu yaza çok iyi bir giriş yaptı ve şahane gidiyor.
Biz Burak Deniz’le yaptığımız işten çok emindik. Böyle olacağını biliyorduk, hiç şaşırmadık.
Senaryoda seni en çok ne etkilemişti?
Bütün gözler Hande Erçel'in üzerinde!
Hayat tam bir Karadeniz kızı, hem çok inatçı hem de ne istediğini iyi bilen bir genç kız. Kendi ayakları üzerinde durmak isteyen, yaşamdan beklentileri olan biri. Bu beni çok etkiledi. Bir de çok güzel bir aşk yaşıyor. Senaristler bana o aşkı anlattığında, o aşka tutuldum. n
Öyle bir aşk yaşamak ister miydin?
Tabii canım. (Gülüyor)
Ya da yaşadın mı?
Yani... Böyle şeyleri çok konuşamıyorum.
‘BEN DE HAYAT GİBİ ÇOK İNATÇIYIMDIR’
Hayat’la benzeyen yönlerin var mı?
Ben de çok inatçıyımdır ve Hayat gibi İstanbul’a üniversite için geldim. O da benim gibi kendi ayakları üzerinde durmak istiyor. Biraz sendeliyor, ben daha emin adımlarla yürüdüm.
Dizide seni Türkan Şoray’a, Burak Deniz’i de Kadir İnanır’a benzetiyorlar.
Ben de Instagram’da gördüm. O kadar gurur verici bir durum ki, çok mutlu oldum.
Hayat ile Murat’ın durumu ne olacak?
Biri gelirken, diğeri gidiyor ama bunun bir dur noktası olacak. Fakat bu bitmeyecek çünkü ortada bir yalan söz konusu. Birbirlerine çok âşıklar ve artık bunu içlerinde tutamıyorlar.
"YURTDIŞINA AÇILMAK İSTİYORUM"
Sana göre aşk ne?
Bir hayal kurup, onu o hayalin içinde düşünebiliyorsan ve onu düşündüğünde içinde bir şeyler yerinde durmuyorsa, bu aşktır. Benim hep öyle oluyor. Bir yere giderken, onunla gitmek istiyorsam, gerçekten âşığım demektir.
Aşkın sendeki belirtileri neler?
Kopamama, yanımdan gitmesin durumu var. Bir de durup durup gülüyorum.
İlk âşık olduğunda kaç yaşındaydın? 15 yaşımdaydım, epey de uzun sürmüştü ilişkim.
Şu an âşık mısın?
Onu söyleyemem. (Gülüyor) Şu an kariyerimle gündemde olmalıyım.
Kariyerinle ilgili bir hedef koydun mu? Kesinlikle yurtdışına açılmak istiyorum. Bununla ilgili adımlar atmaya başladım.
Sette en çok kiminle olan sahnelerde eğleniyorsun?
Burak ile bir de Demet Gül’le yani Tuval’le. Kızlarla olan ev çekimleri de çok eğlenceli geçiyor.
"GÖNEN'DE BÜYÜDÜĞÜM İÇİN ÇOK MUTLUYUM"
Çocukluğun Balıkesir Gönen’de geçmiş. Nasıldı?
O yaşlarda, küçük bir yerde büyüyünce, “Çok sıkıcı ve küçük” diye düşünüyorsun. Ben hep, “İstanbul’a gittiğimde şunu yapacağım, bunu yapacağım” derdim. İnsan gözünde çok büyütüyor. Ama şu an “İyi ki öyle bir yerde büyümüşüm” diyorum. Çünkü aile sıcaklığı orada artıyor. Komşuluk var, mahallede büyüyorsun. Bir parkımız vardı. Bütün mahallenin çocukları gece saat 24.00’e kadar oynardık. Gece 01.00 için zorla izin alırdık. İstanbul’da hiç böyle şeyler yok, o yüzden Gönen’de büyüdüğüm için çok mutluyum.
O zamanlar İstanbul’a gidip neler yapmak istiyordun?
Oyuncu olmak istiyordum. (Gülüyor) Bir de dünyayı gezmek. İkisine de başladım.
Peki televizyonda kimleri izleyerek oyuncu olmaya karar verdin?
'Hababam Sınıfı’ndan çok etkilenmiştim, onları izleyerek büyüdüm. O doğallığı görüp, sıcaklığı hissedince daha çok istedim. Taklit yapmaya başladım. Çok küçükken annemin ayakkabılarını giyip “İstanbul’da ajansa gideceğim” diyormuşum. (Gülüyor)
Hangi oyuncularla karşılıklı oynamak istiyorsun?
Haluk Bilginer ve Çetin Tekindor’la oynamak en büyük hayalim.
"BİRBİRİNE İNANILMAZ BAĞLI BİR AİLEYİZ"
Ablanla birlikte yaşıyorsunuz. İyi anlaşıyor musunuz?
Tabii ki zıt noktalarımız var. Gamze’yle çok farklıyız ama iyi anlaşıyoruz. Şu an bana en büyük desteği veren kişi ablam. Zaten 4 kişilik küçük bir aileyiz, başka da kimsemiz yok. Birbirimize inanılmaz bağlıyız.
Ablanın kıyafetlerini gizlice giyer miydin?
Bizim ortaktı, hâlâ da ortak giyeriz.
Annen yanınıza gidip geliyor mu?
Annem zaten bizi asla bırakmıyor. (Gülüyor) Özleme fırsatım bile olmuyor bazen.
Şimdi Gönen’deki oturduğun mahalleye gidince, komşular ne yapıyor?
“Biz de görmek istiyoruz” diyorlar, hangi birine gideceksin? Dinlenmeye gitmiş ama daha çok yorulmuş bir halde evde yatıyor oluyorum. (Gülüyor)
"5 KEDİM VAR"
Bir de kedilerin var sanırım...
5 kedim var. 2’si yavru, 3’ü büyük. Bir gün, “Cins bir kedi alacağım” dedim. Gördüğüm ilanları aradım, kimse telefonu açmadı. Sonra sokakta bir kedi gördüm, karnını açmış bana bakıyordu. “Bana geldin sen” dedim ve alış o alış.
"ALIŞVERİŞ DELİSİ BİRİ DEĞİLİM"
İlk kazandığın parayla ne aldığını hatırlıyor musun?
Alışveriş delisi biri değilim. Ailemin bir sağlık sorunu vardı onu hallettim.
Kazancını iyi değerlendiriyor musun?
Sabırlı davranıyorum ve yatırıma yönelik düşünüyorum. Çünkü dünyayı gezme gibi hayallerim var.
"YOLDAN GEÇENLERİN BENİ TANIMASI HOŞUMA GİDİYOR"
Sokağa çıktığında tanınmak hoşuna gidiyor mu? Evet ama buna popülarite olarak bakmıyorum. İnsanlara kendimi tanıtmayı ve iletişimi seviyorum. Sosyal bir insanım. Yoldan geçen insanın seni tanıması gerçekten çok değişik bir şeymiş, hoşuma gidiyor.
Yaşadığın enteresan bir olay var mı?
Tayland’da tanıdılar, çok şaşırmıştım. Hiç kimse tanımıyor diye çok rahattım, “Fotoğraf çekilelim” diye yanıma geldiler. (Gülüyor)
Ünlü olmanın dezavantajlarını yaşıyor musun? Bazen evet. Bir yere kahve almaya gideceksem, doğal halimle evden çıkıyorum. Sonra fotoğrafımı gördüğümde, “Arada bir makyaj yap, giyin” diyorum kendime. (Gülüyor)
Şöhretin en güzel tarafı ne?
Çeşme’deydim, 70 yaşında bir teyze beni ‘Hayat’ olarak tanıdı, elimi tuttu, “Seni çok beğeniyorum, çok tatlısın” dedi. Benim için unutulmaz bir andı. Çünkü o çok oyuncu izlemiş ve görmüş biriydi.
"HER BOŞLUĞUMDA ÇİZİM YAPIYORUM"
Setten arta kalan zamanlarda kendine vakit ayırabiliyor musun?
Şu sıralar hiç ayıramıyorum ama her boşluğumda çizim yapmaya devam ediyorum. Bir saat daha geç yatıp bir film bitirmeye çalışıyorum. Düzenli spor yapıyorum.
Modayı takip ediyor musun?
Ediyorum ama ben bana yakışmayanı giymem. Reyonda görsem kafamı çeviririm.
Stefano Gabana senin fotoğrafını Instagram’dan paylaştı. Nasıl oldu bu?
Bir dergi çekiminde kendisinin tasarımını giydim. Ben de fanların paylaşımından gördüm. Çok heyecanlandım, ne yapacağımı bilemedim. Kendisine teşekkür ettim. Onun gözünden beğenilmek mutlu etti.
"SESİM HİÇ İYİ DEĞİLDİR"
Şarkıcı olma hayalin oldu mu?
Yok, o konuda kendime hiç güvenmedim. (Gülüyor)
Sesin güzel gibi...
Hiç iyi değildir.
"POZİTİFİM, ÇOK ZOR ÜZÜLÜRÜM"
Kendinde en sevmediğin huyun ne?
Bazen ani çıkışlarım oluyor, tahammül sınırım biraz düştü.
En sevdiğin huyun?
Pozitifim, çok zor üzülürüm.
Asla yemediğin bir şey var mı?
Taze fasulye. Sanırım bir gün kılçıklı geldi ve o gün yemeyi bıraktım. (Gülüyor)
"BU KIŞ BELKİ ABLAMLA ATÖLYE AÇACAĞIZ"
Üniversiteyi kazanınca mı İstanbul’a geldin?
Üniversiteden önce annem ve babamla İstanbul’a gidip güzellik yarışmasına katıldım ve kazandım. İstanbul’u görünce, “Ben burada yaşamak istiyorum” dedim. Güzel Sanatlar Fakültesi sınavları için hazırlanmaya başladım. İstanbul’da kara kalem eğitimi aldım. Haftanın 4 günü İstanbul’da sınavlara hazırlanıyor, 3 gün de Balıkesir’de oluyordum. Sonra Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları bölümünü kazandım.
Okuduğun bölümle ilgili ileride bir şeyler yapacak mısın?
Ablam da moda tasarımı mezunu. Belki bu kış bir atölye açacağız.