1 Haziran 2008'de yürürlüğe girecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca; devlet artık "düşünür ve yazarlardan heykeltraşlara" kadar sanatçılar ile genelev kadınlarını da "işsizlik sigortası" kapsamına alacak. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) sadece işsizlik parası ödemiyor. İşsizlik parası alanlara "Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi" veriyor ve bu kapsamda iş bulmalarını da sağlıyor. Peki bu hükümler genelev kadınları için nasıl uygulanacak? NTVMSNBC bu soruya yanıt aradı. İŞKUR Genel Müdürü Namık Ata "Kişinin hangi işi yaptığına, nerede çalıştığına değil, kişinin işsizlik sigortası pirimi kesiliyor mu, ona bakıyoruz" diyor, İŞKUR İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun ise genelev kadınları bölümüne itiraz ediyor; "Böyle bir şeyin eğitimi yok ki. Ahlak ve iyi niyet kuralları dışında gelen talepleri biz kabul etmeyiz" diyor. Sosyal güvenlik uzmanları Ali Tezel ve Şükrü Kızılot'a göre bu yasa mizah dergilerine konu olacak.
Meslek örgütleri ve sendikaların tepki gösterdiği 5510 sayılı sosyal güvenlik yasasının, yeni bir açığı ortaya çıktı. Yasaya göre;
İşçi sendikalarının yönetim kurullarına seçilenler,
Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlardan, düşünürlerden ve yazarlardan, hizmet akdi ile çalışanlar,
1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda belirtilen umumi kadınlar (genelev kadınları) da "işsizlik sigortası" kapsamına alınacak.
Peki; bu kapsamın gereği, genelev kadınları için nasıl işletilecek? İŞKUR Genel Müdürü Ata, önce kesin konuştu; "Kişinin hangi işi yaptığına, nerede çalıştığına değil, kişinin işsizlik sigortası pirimi kesiliyor mu, ona bakıyoruz" dedi.
İŞKUR yöneticileriyle röportajın tam metni
İstanbul'da 164 dalda meslek edindirme kursları verdiklerini söyleyen İŞKUR İstanbul İl Müdürü Coşkun ise, işsiz kalan genelev kadınları için meslek edindirme ve geliştirme kursları açılıp açılamayacağı konusunda, "Böyle bir şeyin bir defa eğitimi yok ki. Böyle bir şeyin kurumdan talebi de olmaz. Ahlak ve iyi niyet kuralları dışında gelen talepleri biz kabul etmeyiz" karşılığı verdi.
Ali Tezel (Sosyal Güvenlik Uzmanı):
GENELEV KADINLARI VE SANATÇILAR ZATEN SSK'LI
1964 yılında işçiler için çıkarılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 29 Haziran 1978'de eklenen bir maddeyle, 1593 sayılı Umumu Hıfzısıhha Kanunu'nda belirtilen genel kadınlara da tabi kılınmış. Genelev kadınları 29 Haziran 1978'den beri SSK'lı olarak çalışıyorlar. İşverenleri de genelevi çalıştıran kişiler. Rahmetli Manukyan gibi. Aynı şekilde bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzisyen, heykeltraş, yazar, düşünürler de aynı kanunla 29 Haziran 1978'den beri 2167 sayılı kanunla SSK'lı olarak çalışıyorlar.
KANUN KOYUCU HATA MI ETTİ, BİLEREK Mİ YAPTI...
Bu kişiler SSK'lı ama, 4447 sayılı kanuna (2000 yılında çıkan İşsizlik Sigortası Kanunu) tabi değillerdi. Çünkü bunlar ek maddelerle geldikleri için, işsizlik sigortasının atıflarına girmiyorlardı. Şimdi 506 sayılı kanun kalkıyor, yerine Sosyal Güvenlik Reformu ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası geliyor. İşte burada hepsini aynı madde içinde öngördüklerinden daha önce ayrı olan Umumi Hıfzısıhha Kanunu'na göre çalışan genel kadınlar ile sanatçılar da tıpkı işsizlik sigortasından yararlanan diğer çalışanlar gibi işsizlik sigortasından yararlanacaklar. Kanun koyucu bunu bilerek mi amaçladı, yoksa bir hata mı etti, bilemiyorum. Gerek sanatçılar, gerekse genel kadınların işsiz kalmaları tabii ki mümkün. Fakat bunlar için iş yaratmak devletin bir görevi mi, yoksa bunlar için yaratılan bir iş için belli bir yerde kurallara bağlı çalışmalarını sağlamak mı görevi, bu bir tartışma konusu.
DEVLET GENELEVDE İŞ İÇİN ARACI OLURSA...
Genel kadınlara nasıl bir eğitim verilecek, genel kadınlarla ilgili nasıl yeni bir iş bulma yöntemi izlenecek, devlet aracı olursa ne olur? Çünkü bulacağı işe göre sıfat da belli. Bu kadınlara iş bulanların hangi sıfatla anıldığını biliyoruz. Kanunu böyle çıkarırlarsa olacağı bu. Sosyal Güvenlik Reformu hukuk faciası. Reform çok acele hazırlandığı için, hazırlayanlar arasında uzmanlar olmadığı için, akademisyenlerden de görüş de alınmadığı için çok büyük maddi hatalar var. Genelev kadınlarına iş bulalım, genelev kadınlarını işsizlik sigortasından yararlandıralım amacında olduklarını sanmıyorum; ama yazdıklarının nereye vardığını bilemedikleri, konunun da tam uzmanı olmadıkları için yapılan iş buraya doğru gidiyor. İş-Kur'un genel müdürü var, yardımcıları var. Biz bunların meslekte yetiştirilmesini mesleklerini geliştirmelerini nasıl sağlayacağız, diye düşünecekler herhalde. Tam bir kara mizah konusu.
Prof. Dr. Şükrü KIZILOT:
MİZAH DERGİLERİNE KONU OLABİLİR
Yeni yasada mizah konusu olacak anlamsız hatalar var. Hangi sayfasını çevirsem bana bir yazı konusu çıkıyor. Yeni yasada genelev kadınlarıyla sanatçılar, yazarlar, düşünürler arka arkaya sıralanmışlar. Sendika yöneticileri de oraya konmuş. Böyle uygun görmüşler. Onlar da bu tip bir güvenceden yaralanacaklar. İnsan ülkesi adına şuna üzülüyor: Bu yasa hazırlama işi bu kadar sıradan bir olay mı? Bu kadar sıradan insanlara mı hazırlattırılır? Hiç bu olayın bilim adamları, uzmanları bir masanın etrafına niçin toplanmıyor?
YASA ÇIKINCA BU HAKKI TALEP EDERLER
İşsizlik parasının dışında, maddenin hemen sonunda, devlet bunlara meslek geliştirme, eğitim verecek ve iş bulacak, diyor. Ne garip bir şey! Genelev çalışanlarına diğer işsizlere benzer bir biçimde, işsizlikten kurtulabilmesi için mesleğini geliştirmesi, meslek edinmesi için kurslar veriliyor. Şimdi bunlar da işsizlik sigortası kapsamına alınca bu maddeden yararlanacaklar. Ve böyle bir talepte bulunma hakları olacak. Bu yasa henüz çıkmadığı için bir değişiklik yapılma ihtimali de olabilir tabii. Bunun ayrıntılarının, özellikle sözkonusu meslek grubu için ne olabileceği şu anda belirsiz. Hatta mizah dergilerine konu da olabilir.
600 GÜN ÇALIŞAN, 180 GÜN İŞSİZLİK MAAŞI ALACAK
Konunun uzağında olduğumuz için bilmiyoruz. Genelevde çalışanların Türkiye genelinde durum nedir, nasıl bir mağduriyetleri vardır? Ama özellikle belli bir süre sonra onlar da işsiz kalabiliyorlar. Eğer 600 gün sigortalı çalışmış ve işsiz kalmışlarsa, 180 gün aylık bağlanacak. 900 gün sigortalı olarak çalışmışlarsa, 240 gün işsizlik yardımı ödenecek. 1080 gün sigortalı çalışmışlarsa, o zaman 300 gün işsizlik yardımı yapılacak. Bizde işsizlik yardımından yararlanmada verilen ödeme sembolik. Asgari ücretin belli bir oranı kadar (brüt 608 YTL, net tutar da 435 lira 92 krş.) Bundan sonra sınırsız olarak bu aylığı alacakları anlamına gelmiyor. Bu süre zarfında ödenip sonra kesilecek.