İstanbul'da bir sürü gay bar var ama lezbiyenler için açılanlar kısa zamanda kapanıyor. Bir ay önce yeni bir lezbiyen kulübü açıldığını duyunca hemen işletmecilerini aradım. Aşağıda XLarge Lady ve hakkında merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız..
XLarge'ın kapısından içeriye girdiğimde ilk dikkatimi çeken şey yoğun güvenlik önlemleri oldu. Etraf hafta sonu olmasına rağmen hayli sakindi. Kulübün işletmecileri burayı kız kıza eğlenmek için hazırlanmış bir gösteri merkezi olarak tanımlıyor. İşte Ayşe ve Azra'nın anlattıkları...
Sadece kadınların gittiği bir kulüp açma fikri nereden çıktı?
Ayşe: Aslında kulüp açmak gibi bir niyetim yoktu. 22-23 yaşımdan beri buranın sahibi olan kişinin kulüplerine gidiyorduk. DJ olmaya çalışırken ilk burada çalmak istediğimi söyledim. Sonra üst katın boş olduğunu gördüm, "Bizim böyle bir yere ihtiyacımız var" dedim. İkiüç sene önce eğlenmek için gittiğimiz bir yer vardı ama orası da kapandı. Rahat rahat eğlenebileceğimiz, içebileceğimiz bir yer olsun istedim.
Ne zaman açıldı?
Ayşe: Bir ay önce.
Kulübe sadece kadınlar mı giriyor, içeride erkek sinek bile uçmuyor mu?
Ayşe: Evet ama bazen kalabalık bir grup kadın, önceden haber vererek yanlarında bir beyefendi getirebiliyor.
Peki buraya "Lezbiyen kulüp" diyebilir miyiz?
Ayşe: Tam anlamıyla değil aslında, herkese açık bir kulüp burası.
Ama gelenlerin çoğu lezbiyen değil mi?
Ayşe: Evet. Sonuçta biz başka yerlerde eğlenemiyorsak, eğlenebileceğimiz
bir nokta açılması gerekirdi.
Size de aşk teklifleri geliyor mu burada?
Ayşe: Evet. "Gelmiyor" dersek yalan olur.
Nasıl tepki veriyorsunuz böyle zamanlarda?
Ayşe: Eğlence sektöründe işletmeci olarak ilk defa çalışıyorum, böyle bir şey olunca da sen nasıl şok geçiriyorsan ben de şok geçiriyorum.
Bar da oturuyorum, birileri yanıma geldi, siz işletmeci olarak bu tür hareketleri yapanları uyarıyor musunuz?
Ayşe: Birkaç tane kendini bilmez oldu. Ama onları artık almıyoruz.
Azra: Çeşit çeşit teklif var. Dans etmeye çalışan, "Daha önce denemedim merak ediyorum" diyen...
Ayşe: Zaten toplumumuzdaki kadınların yüzde 60'ı eşcinsel olduğu halde evli ve çocuk sahibi.
Çevrenizin tepkisi nasıl oldu böyle bir kulüp işlettiğinizi duyunca?
Ayşe: Gerçekleri söylemek gerekirse çevremde böyle bir yer açtığımızı ablamdan başkası bilmiyor.
Azra: Benim de.
Cinsel tercihiniz yüzünden mi seçtiniz bu işi?
Ayşe: Ailem benim ne olduğumu biliyor. Çok küçükken söyledim onlara.
Önce tepki verdiler ama alıştılar.
Cinsel tercihini saklamak da zor bir durum değil mi?
Ayşe: Çok fazla rol yapmak zorunda kalıyorsunuz. İş dünyasında da bunu yapmaktan sıkılmıştım. Burayı açmamıza 15 gün kala herkesle irtibatı kestim. Hiç kimseyle görüşemedim, söyleyemedim.
Toplum bu kadar mı karşı lezbiyenliğe?
Azra: Toplumumuz henüz o aşamaya gelmedi.
Ayşe: Bir de adı konsun istemiyorlar. Onlara göre eşcinseller çeşitli ünlülerin arasından çıkar. Zeki Müren gibi mesela... Gerçek hayatta kardeşlerinin, babalarının eşcinsel olduğunu görmek istemiyorlar. Bu durum iş dünyasında büyük bir rekabet yaratıyor. Aslında bu kulübü cinsel tercihim yüzünden açmadım. Bunu yapmamın asıl nedeni; böyle bir yeri yaratıp gerçekten level atlamamızı sağlamak. Bundan sonra belki bir derneğimiz olur. Uluslararası
organizasyonlar yapacağız.
Bir dernek var zaten?
Ayşe: Lambda var ama genelde transseksüel ve travestilerin problemleri çözülmüştür orada. Gayler ve lezbiyenlerin problemleri için hiçbir şey yapılmamıştır.
Kaç kişi çalışıyor kulüpte?
Ayşe: Show gruplarımız çok kalabalık.
Ünlü isimler de geliyor mu?
Ayşe: Geliyor.
Yaş sınırı var mı?
Ayşe: Alt sınır 18.
Lezbiyenlerin birlikte oldukları kadına bir erkekten daha fazla sahip çıktığı söylenir doğru mu?
Ayşe: Heteroseksüel kadınlar bizi bu konuda eleştiriyor. "Çok sahip çıkıyorsunuz" diyorlar.
Lezbiyenler açısından kadın bedeni ile bir erkek bedeni arasında ne tür bir fark vardır?
Ayşe: Karşınızda Brad Pitt ile Angelina Jolie duruyor, hangisini tercih edersiniz?
Ben Brad Pitt'i tercih ederim.
Ayşe: Ben Angelina Jolie' yi tercih ederim...
Gaylerin bazıları daha erkeksi bazıları ise daha efemine. Sizin için de geçerli mi bu durum?
Azra: Var. Erkeksi olanlara
"Butch" deniyor. Kadınsı olanlara da "Famme". Androjenler de iki arada bir derede kalanlar...
Gayler ve lezbiyenler anlaşır mı?
Ayşe: Kültür düzeyine göre değişiyor.
Azra: Gayler lezbiyenlerin kadınsı özelliklerine sahip olmak istedikleri için hırslanabiliyor. Ama biri doğuştan diğeri sonradan olma, bu da onları sinir ediyor.
Mesela bir kızı beğendiniz ama lezbiyen değil... Cinsel tercihini
hemen anlar mısınız yoksa şansınızı dener misiniz?
Azra: Hissediyoruz. Anlaşılıyor.
Burada ulu orta seks yapamazlar
Peki burada ulu orta seks yapsalar nasıl karşılarsınız?
Ayşe: Seks yapamazlar, ama öpüşebilirler. Burası halka açık bir yer sonuçta.
Yurtdışında lezbiyenler arasında düğün, nişan gibi organizasyonlar yapılır siz de yapıyor musunuz?
Ayşe: Evet yapıyoruz. Çok zevkli geçiyor.
ÜÇ YAŞINDAYKEN FARK ETTİM
Lezbiyen olduğunuzunu ne zaman fark ettiniz?
Ayşe: Üç yaşında farkına vardım.
Azra: Ben hep biliyordum, hissediyordum.
Ayşe: Bu büyük ihtimalle biyolojik savaşların etkisinden kaynaklanan bir olay. Kendimi anlamak için bu olayları çok araştırdım, Rusya'nın geliştirmiş olduğu bir genetik değiştirme olayı var.
Aile terapistine ya da psikoloğa gittiniz mi?
Azra: Psikiyatr aileme terapiye gitmesini söyledi. "Kabul etmeniz gerekiyor çünkü bu bir hastalık değil" diye izah etti. Onlar da "Bu psikiyatr şarlatan" deyip başka doktora, o da aynısını söyleyince başka doktora gitti, bu durum bir süre böyle sürüp gitti.
Birazcık ailenizin tepkisinden bahseder misiniz? Aileler açısından düşünülünce lezbiyenler mi rahat gayler mi?
Azra: Kesinlikle gayler daha rahat. Aileye açılamamak kariyeri de etkiliyor. Mesela ben şu an lezbiyen yazar olarak bir kitap yazabilirdim. Ama yapamıyorum. Niye? Çünkü ailem görecek.
Ayşe: Sonuçta duygusal açıdan üzmek istemiyoruz onları.
Azra: Bu bir kızın artist olabilmek için evden kaçması gibi bir şey.
Ailenize cinsel tercihinizi ilk açtığınız günü hatırlıyor musunuz? Neler olmuştu?
Ayşe: Ben dünyada tek olduğumu sanıyordum.
Azra: Bana da ya değiş ya da defol dediler....
Ne yaptınız, eşyalarınızı toplayıp gittiniz mi?
Azra: Hayır...
Bir kadınla ilk yakınlaşmanızı hatırlıyor musunuz?
Azra: Çok sarhoştum, bir okul arkadaşımla öpüştük ve öyle başladık.
Sevgililerinizi ailelerinizle tanıştırır mısınız?
Ayşe: Ben anneme üniversiteden sonra söyledim. Üniversiteyi yeni bitirmiştim, annem o gün bir şişe rakı içti. O günden sonra benimle eve gelen her kız arkadaşımı sevgilim sandı. "Bu mu senin sevgilin" diyordu.
Azra: Ben hiç tanıştırmam.
Helin Avşar - Gazete Habertürk