İstanbul'da, 1 Ocak'ta düzenlenen "Şehitlerimize rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e lanet" mitingi dönüşünde elinde hilafet bayrağı taşıdığı iddia edilen İsmail Aydemir isimli kişiyle tartışan ve yumruk atan Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Ege Akersoy, bazı yandaş haber siteleri ve tron sosyal medya hesapları tarafından linç edilerek hedef gösterilmişti.
Ege Akersoy, daha sonra tutuklanmış ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında, 'basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde kasten yaralama' ve 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik' suçlarından ceza talepli iddianame düzenlenerek tahliye edilmişti.
Bugün, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya müşteki İsmail Aydemir katılmazken avukatları Deniz Alp İmamoğlu, Funda Bıçak ile Tolga Taner mahkeme salonunda hazır bulundu. Ege Akersoy ile avukatı Ali Öztürk de mahkemede hazır bulundu.
'ELİNDEKİNİ ARABİSTAN BAYRAĞI SANDIM'
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada Ege Akersoy, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden yeni mezun olduğunu söyledi.
Akersoy, mahkemedeki savunmasında 31 Aralık'ta arkadaşında kaldığını, 1 Ocak'ta ise evine dönmek için Kadıköy'den, Kabataş vapuruna bindiğini ve Kabataş'a gittiğini belirterek, "Vapurdan indiğimde, tesadüfen oradan geçen, ismini olay nedeniyle öğrendiğim İsmail beyi, elinde Suudi Arabistan bayrağı olabileceğini düşündüğüm yeşil bir bayrak vardı, bunu da sallıyordu. O dönemde de Arabistan'da oynanması planlanan futbol maçında Arabistan, ülkemizin kurucu liderinin ismi ve İstiklal Marşı'mızı yasaklamaya kalkışmıştı. Ben de bu olaydan dolayı rahatsız oldum" dedi.
'O DÖNEM 12 ASKERİMİZ ŞEHİT OLMUŞTU'
Ege Akersoy, o dönemde ayrıca 12 askerin şehit olduğunu ve babasının da bir asker olduğunu belirterek, kendisine, 'Sen türk değil misin, şu an hassas bir dönemden geçiyoruz. Şu anda şehitlerimiz varken Türk Bayrağı'nın taşınması daha doğru' dediğini söyledi.
Akersoy, müştekinin ise kendisine 'Sana ne? İstediğim bayrağı taşırım' dediğini ifade etti. Ege Akersoy, tartışma sırasında müşteki İsmail Aydemir'in kendisine yaklaşması nedeniyle, kendisine vuracağını düşündüğünü ve kendisini savunma içgüdüsüyle yumruk attığını kaydederek, başka bir şey yapmadığını ve olay nedeniyle pişman olduğunu söyledi.
Davaya konu davranışın kendisine yakışmadığını söyleyen Akersoy, müştekiye yönelik, 'Tam bir Arap sevici, Arap kültürünü savunuyor' dediğini hatırlamadığını kaydetti. Olayın, müşteki ile kendisi arasında yaşanan münferit bir olay olduğunu belirten Akersoy, bir ceza virileceği takdirde hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmedi.
'MEDYAYA YANSIYAN ŞEYLER MÜVEKKİLE İSNAT EDİLEMEZ'
Ege Akersoy'un avukatı Ali Öztürk, mahkemedeki savunmasında, müvekkiline isnad edilen suçun, maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını kaydederek, "Müvekkil sadece müştekiyle ve müştekinin duyabileceği şekilde konuşuyor. Ve atılan yumruğun ne amaçla atıldığı bilinmiyor. Olay yerinde halkın bir kesimi yoktur. Daha sonra yazılı ve sözlü medyada bazı haberler yapıldı. Bu olay olduktan sonra medyaya yansıyan şeyler müvekkile isnad edilemez" dedi.
'ŞEHİTLERİN TABUTUNA ÖRTÜLEN BAYRAK'
Müşteki İsmail Aydemir'in avukatları ise yaptıkları savunmalarda müvekkillerinin fiziksel bir rahatsızlık olan omurga eğriliğinin bulunduğunu belirterek, elinde taşıdığı bayrağın yasadışı olmadığını ve herhangi bir terör örgütünün simgesini taşımadığını söyledi.
Müşteki avukatı, savunmasında, müvekkilinin elinde taşıdığı bayrağın, şehitlerin tabutuna örtüldüğünü iddia etti. Müşteki avukatları, müvekkillerini ayrıca maddi ve manevi olarak yıprandığını savunarak, Ege Akersoy'un cezalandırılmasını talep ettiler.
'ŞEHİT TABUTUNA TEVHİT DEĞİL, TÜRK BAYRAĞI SERİLİR'
Kendisine söz verilen Ege Akersoy'un avukatı, daha sonra mütalaaya karşı beyanda bulunacaklarını belirterek, "Olayın bayrakla veya bayrağın illegal olup olmamasıyla ilgisi yoktur. Müvekkilim, tüm aşamalarda müşteki ile aralarında itiş kakış olduğunu beyan etmiştir. Kendisinin bu sebeple vurduğu aşikardır. Müştekinin fiziki durumuyla olayın bir irtibatı yoktur. Ayrıca resmi şehit törenlerinde tabutların üzerine tevhit bayrağı değil Türk Bayrağı serilir" diye konuştu.
Mahkeme, dosyayı, mütalaasını hazırlaması için duruşma savcısına göndererek duruşmayı 19 Şubat'a erteledi.