Uluç, "Kapı kapı dolaşıp gönüllü itiraf edenlere kimse benden saygı beklemesin. Hatta aralarında hala Fetöcü olanlar da bulunabilir.. Hoca Efendileri onlara "Kendinizi gizlemek için her türlü sahtekarlığı, şovu yapın" demiyor mu Bundan iyi şov olur mu? MİT, bu itirafçıları iyi izlemeli!" dedi.
"40 yıldır biliyordun da, niye anladığın gün açıklamadın? Niye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fetöcülere savaş açtığı "Bunlar haşasi" demeye başladığı halde, sustun da, 15 temmuz darbesi başarısız olunca, bülbül kesildin, kendini ortaya attın" diye yazan Uluç, "Yahu neler neler anlatıyorlar..
Efendim 'Fetöcüler alzeheimer hastası Feldkamp'ı yeniden Galatasaray'ın başına getirmişler ki, Florya'daki müritleri takımda kalsın, ötekiler temizlensin' Hani bunu söyleyenlerin futbol çaplarını bilmesek yutacağız" ifadesini kullandı.
Hıncal Uluç'un "Türedi itirafçılar" başlığıyla yayımlanan (21 Ağustos 2016) yazısı şöyle:
Hergün hemen her gazetenin tepesinde bir itirafçı açıklamaları.. 40 yıldır Fetö'nün yanında, 40 yıldır ona hizmet edenler, neler neler anlatıyorlar..
Efendim bunlar nihayet gerçeği anlamışlar da, onun için şimdi konuşuyorlarmış..
Yok yahu!.. 40 yıldır biliyordun da, niye anladığın gün açıklamadın?. Niye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fetöcülere savaş açtığı "Bunlar haşasi" demeye başladığı halde, sustun da, 15 temmuz darbesi başarısız olunca, bülbül kesildin, kendini ortaya attın.. Her gazeteye, her televizyona ötmeye başladın?.
Yahu neler neler anlatıyorlar..
Efendim "Fetöcüler alzeheimer hastası Feldkamp'ı yeniden Galatasaray'ın başına getirmişler ki, Florya'daki müritleri takımda kalsın, ötekiler temizlensin.."
Hani bunu söyleyenlerin futbol çaplarını bilmesek yutacağız..
Her alanda böyle..
Aklıma bir soru geliyor..
Bu itirafçı sürüsü, 15 temmuz (Allah göstermesin) başarılı olsaydı, bugün hangi tarafta olacak ve neler anlatacaklardı?.
"Hoca efendi.. Yıllarca dizinin dibinden ayrılmadım. Ama sonra aklımı çeldiler. Koşullar da zorladı. Ayrıldım. Ne mutlu bana ki, bak gene yanında, gene dizinin dibindeyim" demezler miydi acaba?.
İtirafçıları devlet tabii kullanacak.. Kullanmalı.. İtiraf etmeyenleri de zorlamalı hatta.. Ama kapı kapı dolaşıp gönüllü itiraf edenlere kimse benden saygı beklemesin..
Hatta aralarında hala Fetöcü olanlar da bulunabilir.. Hoca Efendileri onlara "Kendinizi gizlemek için her türlü sahtekarlığı, şovu yapın" demiyor mu?.
Bundan iyi şov olur mu?.
MİT, bu itirafçıları iyi izlemeli!.
***
Hafif Süvari Alayı'nın Hücumu, yıllar önce Türkiye'de çekilmişti. Film, İngiliz, Fransız ve Osmanlı askerlerinin ortak Kırım çıkarmasında nerdeyse yok olan İngiliz Hafif Süvari Alayı'nın öyküsünü anlatıyordu. Türkiye filmin çekimine çok yardım etmiş, Hafif Süvari Alayı'nı hatta, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Süvari Gurubu oynamıştı hatta..
Sonra zamanın anlamsız sansürü, filmin Türkiye'de gösterilmesini yasaklamıştı.
Yıllar sonra DigiTurk'te rastladım..
İzledim..
Bir sahnede, Türk, Fransız ve İngiliz Kuvvetleri ortak komutanı İngiliz Generali'nin (Sir John Gielgud oynuyordu) önüne bir Rus Subayı getirdiler..
"Bu bizim casusumuz Generalim" dediler.. "Rusların bütün gücünü, nerelere mevzilendiklerini, savaş planlarını tüm ayrıntıları ile getirdi bize.."
General gürledi..
"Çekin bu haini karşımdan!.."