Tarkan benim için bitti" diyen Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök'ün "Hıncal Abi, biz köşe yazarlarının ne zamandan beri kendi duygularımızı, öfkelerimizi zorla başka insanlara da kabul ettirmek ve açıklatmak gibi bir görevimiz var..." sözlerine yanıt verirken, "Ey, tutuklu ve hükümlü meslektaşlar... Halinizi anlatmak, duyurmak için sakın ama sakın Ertuğrul Özkök'ten medet ummayın! O Tarkancı... Omuz silker, geçer!" dedi.
Uluç, yazısında, "'Bu hafta en garibime giden yazı Hıncal Uluç'un Tarkan'a çok ağır sözlerle yüklendiği yazısı oldu. Neymiş Tarkan, Yıldız Tilbe'nin müzisyenler için attığı topu reddetmiş. Hıncal Abi, biz köşe yazarlarının ne zamandan beri kendi duygularımızı, öfkelerimizi zorla başka insanlara da kabul ettirmek ve açıklatmak gibi bir görevimiz var.... Hıncal Abi bak Anayasa'nın 24'üncü maddesi ne diyor: 'Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, dini inanç veya kanaatlerinden kınanamaz ve suçlanamaz.' Aynı şey bütün düşüncelerimiz için de geçerli değil mi....' Ertuğrul... Bizim Mülkiye Mektebi'ne bağlı 'Basın Yayın Okulu'nda okudun. Orada hukuk da okudun. Belli Anayasa'yı da okumuşsun ama, mektepte 'okuduğunu anlama' diye bir ders olmadığından, belli kendi yazdığının bile ne anlama geldiğinin farkına varmamışsın... O dediğin 24'üncü madde fikir özgürlüğü'nü belirler. Kişinin 'fikrini açıklamak kadar, açıklamamakta da özgür' olduğunu..." görüşünü savundu.
Uluç,"Ey Anayasa'yı yazan ama o maddenin ne dediğini anlamayan, anlamadığı için beni suçlayan Ertuğrul... O madde 'Kimse fikirlerini açıklamaya zorlanamaz' diye başlıyor. Peki nasıl bitiyor... 'Kimse kanaatlerini açıkladığı için suçlanamaz!' Benim kanaatim zengin ses sanatçısı Tarkan'ın, fakir ve aç müzisyeni zerre umursamadığı... Şimdi sen, hem de o Anayasa maddesini başlık yapan sen, kanaatimi açıkladım diye beni nasıl suçluyorsun, hele bi söyle... Anladın mı o yazdığın maddeyi... Yoksa istediğin kadarını mı anladın, Projeci kardeşim?. Yazının son cümlesi senin üstelik... 'Aynı şey bütün düşüncelerimiz için de geçerli değil mi....' Senin bana Anayasa öğretmeye hakkın var, ama benim o Anayasa'nın sağladığı hakla, düşüncemi açıklamam suç öyle mi? Ey, tutuklu ve hükümlü meslektaşlar... Halinizi anlatmak, duyurmak için sakın ama sakın Ertuğrul Özkök'ten medet ummayın! O Tarkancı... Omuz silker, geçer!" ifadesini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın.