Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç bugünkü köşesinde TRT Spor yayıncılığı hakkında ağır bir yazı kaleme aldı.
İşte Hıncal Uluç’un o yazısı…
Ekran başında nasıl keyif, nasıl heyecanla oturmuş atletizm izliyorum.. Hayatımın sporu karşımda.. Hem de bir Dünya Şampiyonası var..
Günlerdir her gecem atletizmle dolu.. İşte gene onlardan biri.. Salı gecesi.. Üç saatten beri ekran başındayım.
Sahada dünyanın seyri en doyulmaz yarışmalarından biri, Sırıkla Atlama var.. Dananın kuyruğunu koparacak son atlayışlar.. Ve az sonra pistte de gecenin son yarışı.. 400 metre finali başlayacak..
Muhteşem koşudur, 400 metre.. Müthiş bir sprint yeteneği gerektirir. Ama son 50 metresi bitmez adeta.. Öylesi de bir güç ister. İnsanoğlunun zirvesini gösterir bu yarış adeta..
Ekrana bakıyorum. Sırığı eline aldı atlet.. Geçerse şampiyon olacak nerdeyse.. Takılırsa elenecek. Onun için tam ölüm kalım atlayışı.. Çıtaya koşmaya başladı ve.. Ve inanamazsınız, TRTSpor tam o anda, adam ölüm kalıma koşarken yayını kesti.
Hem de Londra’ya bu yarışmaları milyonlara anlatmaya gitmiş iki sözüm ona spiker veda bile etmeden.. “Yayını kesiyoruz. Bu son iki finalin sonuçlarını şurdan öğrenebilirsiniz” demeden.. Hiç değilse o koşan atletin atlayışını bile göstermeden.. Tabakhaneye bok yetiştirir gibi, pat diye kestiler.. Bizi eşşek kere eşşek yerine koyarak kestiler..
Böyle bir ayıp, böyle bir saygısızlık, böyle bir terbiyesizlik, böyle bir ihanet görülmüş mü?. Dünyada görülmüş mü?.
..Ve bu yayını yapan TRT, benim vergilerimle besleniyor. Yanan elektriğimden yüzde alıyor.. Cebimdeki telefondan yüzde alıyor.. Halkın cebinden aldığı milyarlar yetmezmiş gibi, özel TV’lerle haksız rekabet, bir de reklam alıyor..
Bunları niye alıyor?.
Bu ülke insanının spor kültürüne hizmet için alıyor. Özel TV’lerin reyting uğruna yayınlamadıkları spor dallarını ülkeye tanıtsın, sevdirsin diye alıyor..
2000 yılından beri Olimpiyatlara aday Türkiye’de “Olimpik seyirci ve sporcu yetişsin” diye alıyor..
Bunlar TRT’ye yasalarla verilmiş bir görev.. Bu “Anayasal görev”i yapmak için alıyor..
Ve bu TRT, sporların anası, en birinci, en zirvedeki spor dalının dünya şampiyonasını yayınlarken, işte böyle, tekrar ediyorum, ekran başındakileri eşşek yerine koyarak, tabakhaneye bok yetiştirmek için kesiyor.. Onlar utanmıyor da ben mi utanacağım da “b.k” diye yazacağım..
Tabakhaneye yetiştirdiklerinin ne olduğunu da az sonra anlıyoruz.
O gece Real Madrid ile Manchester United arasında Avrupa Süper Kupası finali oynanmış. TRT1 ve TRT4 anında canlı yayınlamış.. O maç bitmiş. Real 2-1 kazanmış.. Şimdi TRTSpor o oynanmış, gene TRT’de yayınlanmış maçın ardından yorum programı yapacak..
Bir yanda canlı Atletizm Dünya Şampiyonası.. Öte yanda bitmiş maçın yorumu..
TRTSpor’un tercihine bakar mısınız?.
Be Allahın adamları!. Futbol meraklıları zaten bütün gece TRT1’i izlemişler. O maç orda yayınlanırken, TRTSpor’da olanlar, belli atletizm meraklıları değil mi?.
Şimdi o atletizm severlerden dünyanın en güzel iki finalini kaçırıp, önlerine, geçmiş, olmuş, bitmiş bir maçın kokuşmuş tartışmasını koymak nasıl bir geri zekalılıktır, küstahlığın da ötesinde.. Biriniz bana bu rezilliğin mantığını anlatabilir mi?. Biriniz be, biriniz.. Arayın da söyleyin, benim vergilerimle maaş alan zavallılar!.
Günlerden beri, gene paçavra, gene yanlışlarla dolu anlatımlar yapıyorlardı ama sesimi çıkarmıyor, hatta “Teşekkür”e hazırlanıyordum, hiç değilse bu yayını yaptıkları için..
Ama işte yaptıkları..
Arman Talayların, Çetin Çekilerin, Kenan Onukların yarattığı TRT Geleneğine ihanet ettiler.. Biz seyircileri eşşek kere eşşek yerine koydular ve bir çuval incirin içine edip, onu da tabakhaneye yetiştirdiler.
TRT’den sorumlu Devlet Bakanı, bunun da hesabını sormazsa..