Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre, 2005 yılında Ankara İstanbul Hızlı Tren projesi için 19 milyon 944 bin 429 liraya ihale edilen İnönü-Eskişehir kesimi altyapı işi için yüklenici firma ile imzalanan sözleşmede, dolgu için ayrı bir bedel konulmadı. İş devam ederken, kazı yapılması gerektiği ortaya çıktı.
Firmaya 2007 yılında sözleşme dışı toplam 6 milyon 398 bin 436 TL ödeme yapıldı. Ancak 2013 yılında Sayıştay bu ödemede yapılan parasal hesabın usulsüz ve yanlış olduğunu, ödenen paranın da faizi ile birlikte 8 milyon 11 bin 652 lira olarak firmadan geri alınmasını istedi. Yüklenici firma 2014 yılında bu talebi reddetti. Bunun üzerine TCDD tarafından Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açıldı. TCDD bu parayı 13 yıldır alamıyor.
Bilirkişi raporları tutarsız
Yargılama sürecinde ilk bilirkişi raporu TCDD lehine, 2'nci bilirkişi raporu ise firma lehine çıktı. İtirazlar üzerine 3'üncü bilirkişi raporu hazırlandı ve bu rapor da firma lehine oldu. 22 Kasım 2017 tarihli duruşmada mahkeme davayı reddetti. TCDD bunun üzerine istinaf ve temyiz yoluna başvurdu.
Bu süreç devam ederken, TBMM KİT Komisyonu'na sunulan TCDD raporunda ‘'Sözleşmede yer almayan işler çerçevesinde özel birim fiyat analizi düzenlenmek suretiyle yapılan fazla ödemenin yüklenici firmadan tahsili için açılan dava titizlikle takip edilmelidir'' denildi.
'Olan TCDD'ye oluyor'
TBMM KİT Komisyonu üyesi ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, davayı değerlendirerek, “Bu tür davalarda bilirkişi oyunları bitmek bilmiyor. Olan da TCDD'ye oluyor. TCDD'nin 2018 yılı dönem zararı 2 milyar 558 milyon lira. Sayıştay raporunda TCDD'deki hayati sorunlar sıralanıyor.
İhaleler şeffaf değil, altyapı projeleri hatalı, malzeme keşif listeleri eksik, programlar gerçekçi değil. İşler öngörülen sürenin 4 katı zamanda tamamlanıyor. Yandaş firmalar da TCDD'yi nasıl yolacaklarının peşindeler'' diye konuştu.