Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın haberine göre polis kontrol noktalarına takılmak istemeyen Suriyeliler evlerinden çıkmamaya başladı.
Haberde "Gaziosmanpaşa’da bir avize atölyesinde çalışmaya başlayan Muhammed’in bir çocuğu İstanbul'da okula başladı, diğer çocuğu ise burada doğdu. Günde 70 TL yevmiyeyle çalışarak ailesini geçindirmeye çalışan Muhammed’in hayatı 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin ardından daha da kötüye gitti. Şimdi, bir polis kontrolüne denk gelip geri gönderilmemek için evinden çıkmıyor. Eğer geri gönderilirse iki çocuğuna ve eşine bakacak kimse yok" ifadesi yer aldı.
Independent Türkçe'nin haberinin bir bölümü şöyle:
Muhammed Halili (İsminin tam olarak yazılmasını ve fotoğrafının çekilmesini istemiyor) Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın ardından Halep’in Selahaddin Mahallesi’ndeki evini terk ederek Türkiye’ye geldi.
Geçici sığınma başvurusunu Hatay’da yaptı. Bir müddet Hatay’daki Apaydın Çadır Kampı'nda kalan Muhammed, kampın zor koşullarına dayanamayarak İstanbul'un yolunu tuttu.
Gaziosmanpaşa’da bir avize atölyesinde çalışmaya başlayan Muhammed’in bir çocuğu burada okula başladı, diğer çocuğu ise burada doğdu. Günde 70 TL yevmiyeyle çalışarak ailesini geçindirmeye çalışan Muhammed’in hayatı 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerin ardından daha da kötüye gitti.
Şimdi, bir polis kontrolüne denk gelip geri gönderilmemek için evinden çıkmıyor. Eğer geri gönderilirse iki çocuğuna ve eşine bakacak kimse yok.
Birçok kişiye göre AK Parti’nin özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmesinin nedenlerinden biri halkın Suriyeli mültecilerden duyduğu rahatsızlık. Seçimlerden sonra hükümetin mültecilere yönelik daha sıkı bir politika izleyeceğinin işaretleri geldi ve bu politika izlenmeye başlandı
İstanbulluların bir kısmı, Suriyelilerin dilencilik yaptığı, ucuz işgücü olarak kullanıldıkları için Türklerin hakkı olan işleri aldıkları ve kiraların yükselmesine neden oldukları gibi bir takım şikayetlerde bulunuyor
İstanbul’un bazı ilçelerinde Arapça tabelalara yönelik yapılan denetimlerin ardından işyerlerine ani baskınlar gerçekleştiriliyor. Çalışma izinleri olmayan Suriyelilere işlemler yapılıyor ve bu işletmelere yüklü cezalar yazılıyor.
Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar, Esenler ve Esenyurt gibi ilçeler bu denetimlerin en sıkı yapıldığı ilçeler arasında. Birçok işletme sahibi, çalışma izni olmayan Suriyeli çalışanlarını işten çıkardı.
Aslında bu sorun 7 yıllık geçici koruma politikasının ürettiği bir sıkıntı.
Göç İdaresi yetkilileri: Kayıtsız göçmenler ve suça karışanlar gönderiliyor
Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli sığınmacıların yüzde 90’ı kayıtlı.
Suriyelilerin, geçici koruma hakkını hangi şehirde aldılarsa o şehirden dışarı çıkmaları yasaktı. Ancak denetimler sıkı yapılmadığı için birçok sığınmacı iş ve eğitim imkanlarının daha iyi olduğu büyükşehirlere geldi.
Resmi rakamlara göre İstanbul’da 547 bin Suriyeli sığınmacı olması gerekirken denetimsizlik nedeniyle bu sayı çok daha fazla.
İşte bu yeni denetimler, geçici korunma hakkını başka şehirlerde aldığı halde İstanbul’da yaşayan Suriyelilere ya da hiçbir kaydı bulunmayan göçmenlere yönelik yapılıyor
İstanbul'da ikamet izni olmadığı halde İstanbul'a gelen Suriyelilerin çok sayıda çocuğu burada doğdu. Çocuklar okula gidebilseler de bir çoğunun resmi kaydı yok
Göç İdaresi yetkililerine göre geçici koruma hakkı İstanbul’da bulunmayan Suriyeliler tespit edildiklerinde ikametleri hangi şehirde kayıtlıysa o şehre gönderiliyor.
İstanbul’da on binlerce Suriyelinin ikamet izni olmadan şehirde yaşadığı tahmin ediliyor. İstanbul’daki Suriyeliler arasında “hepimiz geri gönderileceğiz" söylentisi çoktan başlamış durumda.