İdo Tatlıses'in Türk dövmesi olay oldu
İdo'nun Suruç isyanı paylaşımı rekor kırdı
İdo, Radikal'den Armağan Çağlaya'a konuştu... Röportajın bir bölümü şöyle:
'Türk' yazdırdın olay oldu. O nedir? Hikâyesi nedir? Neden orada 'Türk' yazıyor?
Bir nedeni yok. Öyle bir şey için değil. Bir ayrımcılık yapmak için değil. Sonuçta şuan Türkiye’de yaşıyorum. Türk vatandaşıyım. Türk’üm, o yüzden Türk yazdırdım. Çok konu oldu. Sırtımda da 'Ez te hezdıkım' yazıyor mesela. Kürtçe 'Seni seviyorum' yazıyor. Ona da mı takmak lazım? Biz halk olarak birazcık bir şeyleri irdelemeyi seviyor muyuz artık pek bilmiyorum. Bir şey olsun diye yaptırmamıştım.
Şunu merak ediyorum, Türk yazdırmak insanın aklına nasıl gelir? Dövme yaptıracaksın Türk yazdırıyorsun. Sen gidip dövmeci buluyorsun, "Türk yazalım" mı diyor? Ben Türk yazdırmaya geldim mi diyorsun?
Yok, burama bir dövme yaptıracaktım. Baktım, baktım ne olabilir? O anda kimliğim geldi. Sinan Abi kimliğimi getirdi. Dedim "Türk yazalım". Önce "Türkiye yazalım" dedim. Ama çok uzun kalıyordu. Milli takım forması gibi olmaz öyle. Türk güzel durdu bence burada. Tam göğsümde işte.
Sırtında da Kürtçe "Seni seviyorum" mu yazıyor? Keşke bu kadar polemik olunca dönüp bir de arkadan resmini koysaydın.
Başka şeyler de var sırtımda, o yüzden olmazdı. Biraz zor olabilirdi. Çok isterim ama diğerlerini kapatmak lazım. Çok dövmem var ya.
Ayıp ayıp şeyler yok değil mi?
Ayıp şeyler yok da herkesin görmesini istemediğim özel şeyler de var. Bazı özel dövmeleri de taşıyorum.
ANNEM 'BÜYÜYÜNCE UNUTACAĞIZ' DERDİ
Hep bir olayla büyüdün ya sen. Çocukluğundan beri sizin ailede hep bir olay var. Zor bir şey mi? Yoksa alıştın mı?
Hepsi zordu. O yaşta bir çocuğun bunları kaldırması daha zor. Anneme bir şeyler oldu. Tam babama ihtiyacım olduğu zaman babama bir şeyler oldu. Anneme ihtiyacım olduğu yaşta anneme oldu. Onları geçtik, babamın ilişkileri hep gündemde oldu. Zordu, şöyle zordu, bir çocuk olarak babanla annen arasına girenleri istemiyorsun. Bu her çocuğun karşı geleceği bir şeydir. O da zor tabii. Şimdi düşünüyorum, annem hep "Boşver, büyüyünce unutacağız, unut gitsin" derdi. O dönemde çocukluk aklı ama büyüyünce bir şey kalmıyor, bazı şeyleri idrak edince. O da kendi hatasını anlıyor aslında. Ama İbrahim Bey, iş işten geçmiş oluyor.
Bir olay var evde mesela, düşünsene annenle baban beraber. Bir gün baban eve geliyor, kavga çıkıyor. Aradan üç gün geçiyor, barışıyorlar. Dört gün geçiyor, yine bir olay oluyor. Hep büyük büyük şeyler.
Genelde babam kovulan taraf oluyordu. Giden değil de kovulan. Vardı öyle.
İnsan böyle bir şeyde, böyle bir ortamda büyüdüğünde evlenmekten de korkar.
Yok, ben evlenmekten korkmuyorum da, babam evlenmemi istemiyor.Evlenme diyor, ne gerek var diyor. Ben de çok da babamın izinden gitmek istemiyorum. Korkuyorum böyle olayları gördükçe. Sıkıntılı biraz. Kafamda sorular var.
İBRAHİM BEY KADAR ÇAPKIN DEĞİLİM
Sen mi Burcu Esmersoy’a Twitter’dan mı Instagram’dan mı “Ne kadar güzel hatun” demiştin?
Yok karıştırıyorsunuz. Sıla’ya yazmıştım.
Tanışıyor musun Sıla’yla?
Hayır. Sadece söyledim. Çok kadınsı değil mi? Tam kadın kadın değil mi? Bana mı öyle geliyor? Sert. O an söyledim, bir daha da söylemedim. Bir daha o cesaret gelmedi.
Bunu Twitter’a yazmak da bir cesaret.
O bir benzetmeydi sadece. “Sıla gibi sevgilim olsun, 100 bin TL borcum olsun." Olmasın tabi öyle bir şey de.
Çapkın mısın?
Her erkek ne kadar çapkınsa o kadar çapkınım. İbrahim Bey kadar da değilimdir. Yaşıma göre, çapkınlık değil de hep tanıştığım birileriyle daha iyi anlaşırsın, daha iyi anlaşırsın ya. Öyle diye bilirim.
KARDEŞLERİMİ ARTIK BEN DE KARIŞTIRIYORUM
Kaç kardeşsiniz?
Valla artık ben de karıştırıyorum. Şu an altı!
Hiç sormadın mı annen ile babana "Niye benim ismimi İdo koydunuz?" diye?
İdo koymadılar ki benim ismimi. Benim ismim İbrahim. Benim kimlikte yazan ismim İbrahim, soyadım Tatlıses.
Aaa? Ben bilmiyordum. Peki İdo takma bir isim mi?
İdo ben doğduğum zaman, gazeteciler karışıklık olmasın demiş o zaman işte. İbrahim Tatlıses’in oğlu İbrahim Tatlıses demek yerine 'İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo' demişler. İdo’nun açılımı da şu: İbrahim, Derya’nın oğlu.
Epilasyonla mı gitti kaşlar?
Ben bir de sözde demişim ki “Erkek adam kaşını maşını almaz." Öyle bir şey yok. Böyle saçma bir şey olur mu ya. Erkek adamın bakımlı olması lazım. Yanlış mı düşünüyorum? Kendine bakması lazım. Erkeksin diye 'hanzo' olacak halin yok ya. Böyle saç, sakal çıkmayacaksın. Kendine bak, bir temizle. Temizlemen lazım. Yakışıklılığını ortaya koyman lazım. Yanlış mı düşünüyorum? Öyle bir şey demişim ben sözde. "Ne oldu, aldırmazdın?" diye laf sokuyorlar bir de. Aldırdım abi, aldırmam lazımdı. Açık ve net.