İslamoğlu, Kur'an-ı Kerim'den ayetlere yer verdiği paylaşımlarında yapılanların "dindarlık değil kindarlık" olduğunu ve “cahiller haddini bilirse kavga olmaz” görüşünü dile getirdi.
Şahane Bir Şey Yaşamak' şarkıda geçen, ‘Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e' sözleri sosyal medyada polemik olan Sezen Aksu'ya yönelik tartışmalar sürüyor.
İlahiyatçı ve yazar Mustafa İslamoğlu, konuyla ilgili Twitter'da değerlendirmede bulundu. Mustafa İslamoğlu yaptığı paylaşımda Kur'an-ı Kerim'den ayetlere yer verilerek Sezen Aksu'ya yapılanların İslamiyete aykırı olduğunu vurguladı.
İslamoğlu sosyal medyada paylaştığı değerlendirmede, "Konu hakkında eser yazmış biri olarak konuşuyorum: Sezen’in şarkı sözü hurafeye, uydurmaya, Sümer, Yahudi ve Hıristiyan mitolojisine uymaz. Fakat İslam’a asla aykırı değildir. Bu yapılan nefret suçudur. Bu cahil ve nefret çığırtkanı güruha dur diyecek bir merci yok mu?" görüşünü dile getirdi.
"Linç dindarlık değil kindarlıktır"
Yapılanların İslamiyet'e uygun olmadığını vurgulayan Mustafa İslamoğlu, "Adem ve eşi: “Biz kendimize zulmettik.” “Adem Rabbine asi oldu ve yoldan saptı” “..emaneti insan yüklendi; ama o çok zalim ve çok cahil biri olup çıktı.” Buna rağmen linçte ısrar etmek, son ayetteki çok zalim ve çok cahil olmaya aday olmaktır. Linç dindarlık değil, kindarlıktır." sözleriyle de Sezen Aksu'ya yönelik yapılanları Kur'an-ı Kerim üzerinden uyardı.
"Mekke'de Olsalar Rasulullah'ı linç eden kütle içinde olurlardı"
Mustafa İslamoğlu linç kültürünün dünyanın her döneminde olduğunu hatırlattığı bir paylaşımında Hz. Muhammed'e Mekke'de yapılanlara da yer verdi.
İslamoğlu, "Linççi Engizisyon elemanları, Atina’da olsalar Sokrat’ı; Kudüs’te olsalar İsa nebiyi; İskenderiye’de olsalar Hypatia’yı; Mekke’de olsalar Rasulullah’ı; Bağdatta olsalar İmam Azam’ı, Kindi’yi, Taberi’yi; İstanbulda olsalar Molla Lütfi'yi linçe yeltenen ‘kütle’nin içinde olurlardı." dedi.
Mustafa İslamoğlu paylaşımlarını şöyle sürdürdü:
“20:30’DA KAPINDAYIZ” diye bir sanatçıyı linçle tehdit eden kütle, hem suç hem günah işliyor.
O şarkıdan linç malzemesi çıkmaz. Mecaz ve hikikatı, teşbih ve istiareyi, temsil ve tahyili, sembol ve imgeyi, mizah ve ironiyi anlamaktan aciz, sanat ve edebiyat zevkinden mahrumlar.
Hadis ve rivayet kaynaklarında peygamberler hakkında, ağza alınmaz ve hazmi imkansız bir yığın iftira ve hakaretler var.
Bu güruhun, o anlı şanlı ‘hazretli mollalı’ isimleri protestoya cesaretleri varsa, ben buraya yazmaya hazırım.
"Kur’an’da geçen Adem kim?"
-Adem ilk insandır.
-Adem ilk insan değil
-Adem ilk peygamberdir.
-Adem peygamber değildir
-Adem yoktur, Ademler vardır.
-Adem bir kişi değil insanoğludur.
-Bir Adem yok, birden çok Adem var.
-Adem kıssası semboliktir; insanoğlunun serüvenini anlatır.
-Tefsir ilminin kapsamında bu görüşlerin hepsi savunulmuş ya da eleştirilmiştir.
-Adem ile Kur’an’da kimin kastedildiği yoruma açıktır.
-Yorumlardan biri din ilan edilemez,
-Bunu yapan yorumu ayetin, yorumcuyu Allah’ın yerine koymuş olur. CAHİLLER HADDİNİ BİLİRSE KAVGA OLMAZ"
t24