Hürriyet’ten Çınar Oskay’a konuşan Ortaylı, Türkiye’deki sistemin önemli bir düzeltmeye ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, kutuplaşma sebebiyle toplumsal zeminin çökebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye’de cumhuriyet rejiminin monarşiye dönüşmesinin mümkün olmadığını söyleyen Ortaylı şunları söyledi: “Çok radikal bir hayat değişikliğini getirecek düzenlemelere Türkiye tahammül edemez. Kırılmalar yeni kutuplaşmalar meydana getirdi. O kutuplaşmaların olduğu yerde bu tip değişmeler olamaz. Herhangi bir değişme sağlam zemin bulamaz.”
‘Türkiye keşke İran olabilse…’
“Türkiye İran olur mu?” sorusunu “Hayır” diye yanıtlayan tarihçi, “Bazı yönlerden keşke İran olabilse… Onlar kadar okusa, onlar kadar altan alta işleri çözmeyi öğrense…” diye konuştu.
Türkiye’de toplumun psikolojisinin umutsuz ve kırık olduğunu belirten Ortaylı, buna rağmen kayırmacılığı herkesin kabul ettiğini söyledi.
‘Tarihte istediğini rahat yapan büyük devlet yoktur’
Türkiye ile AB arasında sığınmacılar üzerinden yapılan anlaşmanın işe yaramayacağını belirten Ortaylı, ‘Bunları alır, hepsini idare ederiz, bu ahalinin ağası, efendisi oluruz’ gibi bir vizyonun gerçekçi olduğunu vurgulayarak “Kim bu Ortadoğu’yu kolayca ele geçirip, idare edebilir? Siyasi tarihte istediğini rahat yapan büyük devlet yoktur. Büyük devlet istemediğini önleyen devlettir” dedi.
‘Biraz Osmanlıca okuyanınız kendini bir şey sanıyor’
Türkiye’ye göçen Suriyeli sığınmacıların Türkçe, Arapça, Farsça, Almanca, İngilizce bilen kişiler olduğunu ve Türkiye için medeniyet bağlamında büyük bir kazanç olabileceğini söyleyen Ortaylı şöyle konuştu: “Siz bu beş dil bilen insanlarla nasıl rekabet edeceksiniz? İngilizceniz bile yok doğru dürüst. Biraz Osmanlıca okuyanınız kendini bir şey sanıyor. Bir asır evvel bu kadar iyi yetişen insanlar aristokrasiden çıkardı, bilinçli münevver orta sınıf burjuvadan çıkardı. Bu defa ayak takımından çıkacak. Sırtında torbası kaçan köylülerden, şehirlilerden çıkacak. Alt-üst olacak dünya. Bu bile yeter…”