İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, pandemi sürecinde şehir diplomasisinin hayati bir rol oynadığına dikkat çekerken, "Sınırları paylaşıyoruz, kültürleri paylaşıyoruz ve hatta sorunları paylaşıyoruz. O zaman neden bu yükü birlikte omuzlamayalım? Bu sayede değişimin yerelden başlayacağını tüm dünyaya kanıtlayabileceğiz" ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı İmamoğlu, Londra merkezli "The Economist" dergisi tarafından düzenlenen "5. Sürdürülebilirlik Zirvesi"ne katıldı. İmamoğlu; Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis, Yunanistan Belediyeler Birliği (KEDE) Başkanı ve Trikala Belediye Başkanı Dimitris Papastergiou'nun yer aldığı zirveye, çevrimiçi olarak katıldı. Zirvede, "Covid-19 dönemi sonrası sürdürülebilir şehirler" konusu ele alındı.
"Askıda Fatura çığır açtı"
Pandeminin, sosyal ve ekonomik kalkınmayı pek çok düzeyde engellemiş olmasına vurgu yapan İmamoğlu, Covid-19 sürecinde temel ihtiyaçların sağlanmasına yönelik çalışmalara yönelmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti. "Askıda Fatura" gibi küresel anlamda çığır açan dijital dayanışma kampanyasını örnek veren İmamoğlu, "Bu anlamda pandemi hem İstanbulluları birbirine yaklaştırmış hem de kentsel dayanışmayı artırmıştır" diye konuştu. Pandemi sırasında artan yoksulluk biçimleriyle mücadele etmek için istihdam yaratmaya odaklandıklarına vurgu yapan İmamoğlu, "İBB'nin yeni kurulan ‘Bölgesel İstihdam Merkezleri’, yaklaşık 20 bin İstanbulluya iş buldu" bilgisini paylaştı.
"Merkezi yönetimler tek başlarına sorunları aşamaz"
Merkezi hükümetlerin yerel gündem ile yeterince entegre olmadıklarına dikkat çeken İmamoğlu, "2007 yılından bu yana kentlerde yaşayanların sayısının tarihte ilk kez kırsal kesimde yaşayanları geride bıraktığını biliyoruz. Bu gerçek bize, şehirlerin artık her zamankinden daha karmaşık hale gelen en acil küresel zorlukların hem aktörleri hem de kurbanları olduğunu göstermektedir. Bu nedenle merkezi yönetimler artık makro düzeydeki politikalarla bu karmaşık sorun ağını tek başlarına aşabilecek durumda değiller. Yerel yönetimler, her gün sokağa çıkan, insanlarla ve sorunlarla ilk elden yüzleşenlerdir. Bu nedenle her zaman yerelin bilgisiyle kişiye özel çözümler üretmemiz gerekecektir. İnsanları her bir yerel eyleme entegre etmek için onları dinlemeli ve sürdürülebilirlik hedeflerimizi yerelleştirmeliyiz" ifadelerini kullandı.
"Değişimin yerelden başlayacağını tüm dünyaya kanıtlayacağız"
"Pandemi deneyiminin ve iklim krizinin neden olduğu aşırı hava koşullarının artışı, gezegenimizin öfkesine karşı insanlık olarak ne kadar küçük olduğumuzu bize gösterdi" diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
"Ancak olumlu bir açıdan bakarsak, birlikte hareket ettiğimizde ne kadar güçlü olabileceğimizi de göstermektedir. Bu günlerde herkes güvende olana kadar, kimsenin güvende olmadığına tanık olmaktayız. Bu bağlamda, şehir diplomasisi hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, özellikle ‘C40’, ‘Urban 20’ ve ‘Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi’ gibi uluslararası ağlar aracılığıyla, diğer şehirlerle yakın çalışmaya özel önem veriyoruz. En son İstanbul ve Balkan şehirleri arasında ortak bir girişim başlattık. Bunun dünyanın geri kalanı için eşsiz bir örnek olacağına inanıyorum. Sınırları paylaşıyoruz, kültürleri paylaşıyoruz ve hatta sorunları paylaşıyoruz. O zaman neden bu yükü birlikte omuzlamayalım? Bu sayede değişimin yerelden başlayacağını tüm dünyaya kanıtlayabileceğiz."