Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonların ardından başlayan protestoları yayımlayan muhalif kanallara ceza yağdırdı. Sözcü TV’ye İstanbul, Ankara ve İzmir’den canlı yayın yapılarak yorumlarda “halkın kin ve düşmanlığa teşvik” edildiği savıyla 10 gün yayın durdurma cezası verildi. Tele1, Halk TV ve Now TV’ye de idari para cezası ile program durdurma cezası verildi. Öte yandan geçtiğimiz aylarda Cumhuriyet TV’ye de lisans alma zorunluluğu getirilmişti. Ardından benzer talepler diğer bağımsız yayınlara yöneltildi. Fatih Altaylı ve İlker Canikligil’in YouTube kanallarına 72 saat içerisinde lisans alınmaması durumunda, erişim yasağı getirme kararı alındı. Ceza kararlarına ilişkin Cumhuriyet, RTÜK üyesi İlhan Taşcı ile konuştu.
‘DÜŞÜNSEL ÇÖLLEŞME’
Taşçı, “RTÜK’ün almış olduğu bu kararlar tam anlamıyla basın özgürlüğünü ortadan kaldıracak niteliktedir, basını cezalarla hem de çok ağır cezalarla ekli ekranları karartmaya varan cezalarla televizyonları susturmayı hedefliyorlar. İstedikleri şey tek sesli tek kanallı bir yayıncılık anlayışı oysa eleştirel yayın yapan televizyon kanalları sesini duyurmayan farklı tüm kitleleri ekranlara yansıtıyorlar. Bu anlayış Türkiye’de düşünsel bir çölleşmeyi hedefliyor. Oysaki RTÜK’ün denetleme dışında düzenleme görevi de vardır. Bu düzenleme basın özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmak yönünde olması gerekirken tam tersine RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin basın özgürlüğünün önündeki en büyük engel haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, medya sansürleri ve gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili konuştu. Gürban, “Gazetecilerin yaptığı şey meydanlarda olanları halka duyurmak. Ama ne yazık ki gerçekleri gösterenler cezalandırılıyor. Bu açıkça susturma operasyonudur” dedi.