Abone Ol

İmamoğlu’na destek eylemlerini görüntüleyen 7 gazeteci tutuklandı

İstanbul'da, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının ardından Saraçhane'de düzenlenen protestolarda gözaltına alınan 206 kişi, tutuklama talebiyle hakim karşısına çıkarılmak üzere Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tutuklamaya sevk edilen AFP foto muhabiri Yasin Akgül'ün tutuklandığını duyurdu.

İmamoğlu’na destek eylemlerini görüntüleyen 7 gazeteci tutuklandı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan gösterileri takip eden 7 gazeteci tutuklandı. Gazeteciler önce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, daha sonra tutuklandı.

İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı’nın da aralarında bulunduğun 10 kişinin sorgulamasını yapan hakimlik, aynı suçlamayla tutuklamaya sevk edilen bazı gazetecilerin “delillerin henüz toplanmadığı, suç için belirlenen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında kaçma şüphesi olduğuna dair somut olgular bulunduğu” gerekçesiyle tutuklarken, bazı gazetecilerin ise “delillerin büyük ölçüde toplandığı, suç için ön görülen cezanın miktarı göze alındığında adli kontrol tedbirinin yeterli olacağı” gerekçesiyle serbest bıraktı.

Savcılığın tutuklamaya sevk ederken gazetecilerin eylemler sırasında çekilen bazı fotoğraflarında ekipmanlarının görünmemesini de gerekçe gösterdiği, yapılan haberlerin, fotoğrafların belden yukarıyı gösterdiğinin söylenmesine rağmen kararında ısrarcı olduğu öğrenildi. Farklı hakimliklerce sorgulanan 7 gazeteci de "kaçma şüphesi" olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 

206 kişiye gözaltı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen eylemleri takip eden çok sayıda gazetecinin de aralarında bulunduğu 206 kişi dün gözaltına alındı. Gazeteciler Zeynep Kuray, Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Ali Onur Tosun, Murat Kocabaş, Gökhan Kam ve Hayri Tunç, evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı'nın da gözaltında olduğu bildirilirken, Sendika.org muhabiri Zişan Gür'ün ise dün Saraçhane'de gözaltına alındığı açıklandı.

“Hayatımı fotoğraf çekerek kazanıyorum”

Terör suçları soruşturma bürosundaki savcılık ifadelerinin ardından “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen gazeteciler nöbetçi sulh ceza hakimliklerinde sorguya alındı. İstanbul 11. Sulh Ceza hakimliğinde sorgulanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Foto Muhabiri Kurtuluş Arı, ifadesinde şunları söyledi:

"Ben hayatımı fotoğraf çekerek kazanırım. Daha önce de Cumhuriyet Gazetesi'nde foto muhabiri olarak çalıştım. Bu çıkan fotoğrafta da fotoğraf çekmek maksadıyla orada bulunmaktaydım. Herhangi bir polise şiddetim olmadı. Eyleme katılmadım. Ben profesyonel olarak fotoğrafçılık yapmaktayım. Sosyal medya hesabımdan da bu durum görülecektir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, serbest bırakılmamı talep ediyorum."

“Fotoğraf çekmek için oradaydı”

Arı'nın avukatı Ercan Yılmaz da müvekkilinin savunmasına katıldığını belirterek, "Müvekkil fotoğraf çekmek için oradaydı. Söz konusu fotoğrafa bakıldığında müvekkilimin herhangi bir eyleme karışmadığı görülecektir. Dağılma ikazı olmamıştır. Kalabalığın kendiliğinden dağıldığını düşünüyorum. Sabit ikametgah sahibidir, kaçma şüphesi yoktur, deliller toplanmıştır, delilleri karartma şüphesi yoktur. Tüm bu nedenlerle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, mahkeme aksi kanaatteyse adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ederiz" dedi.

Aynı suçlamaya iki farklı değerlendirme

Hakimlik, Arı'nın da aralarında bulunduğu 10 kişiden 8’inin “üzerine yüklenen kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşüne silahsız katılarak, ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçunun vasıf ve mahiyeti , mevcut delil durumu, dosyadaki bilgi ve belgeler çerçevesinde suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların saptanması, suç için yasada belirlenen cezanın alt ve üst sınırı nazara alındığında kaçacağına yönelik somut olgunun varlığı, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması, bu aşamada adli kontrolün yetersiz kalacağı” gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.

Aynı hakimlik, sevk edilen diğer iki kişi için verdiği serbest bırakma kararını “suça ilişkin kanunda öngörülen cezanın nev'i ve miktarı ile suçun niteliği ve önemine göre tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı yönünde oluşan kanaat, tutuklamanın tedbir niteliğinde oluşu, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, bu bağlamda tutuklamadan beklenen amaca adli kontrol tedbirleri ile ulaşılabilecek olduğu” gerekçesine dayandırdı.

"Ben gazeteciyim, hayatımı fotoğraftan kazanıyorum"

Now Tv Foto Muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç da İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklandı. Kılıç savunmasında, uluslararası düzeyde çalışan foto muhabiri olduğunu, 2015 yılında ödül kazandığını, Time dergisinde 2014 yılında en iyi fotoğrafçılar arasına girdiğini, bir kaç tane daha ödül aldığını söyledi. Aralık ayında Şam'da görev yaptığını, 2018 yılından itibaren burada çalıştığını anlatan Kılıç, "Yaşadığım durum beni yaralıyor. Gördüğüm kadarıyla eylemci olarak değerlendiriliyorum. Ben gazeteciyim. Gösterilen fotoğrafta ellerimde ve omuzumda fotoğraf makineleri vardır. Eyleme katılma durumum söz konusu değildir. O gün orada bir gazete için fotoğraf çekiyordum. Ben çektiğim fotoğraf başına iş yapıyorum. Hayatımı bu şekilde geçiriyorum. 35 saattir gözaltındayım. Koşullar hiç uygun değildi. Serbest bırakılmayı talep ediyorum" dedi.

"Yaptığım haber akşam yayınlandı"

NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun da, görevi gereği alanda olduğunu belirterek, “Yürüyüş yapan gruptan hiçbirini tanımam. Ben haber yapmak için oradaydım. Yaptığım haber akşam yayınlandı. Serbest bırakılmamı talep ediyorum" dedi. Ancak Tosun ve Kılıç da, İBB foto muhabiri Arı gibi “kaçacaklarına yönelik somut olgular bulunduğu ve delillerin henüz tam olarak toplanmadığı” gerekçesiyle tutuklandı.

"Ekipmanları bazı fotoğraflarda görünmüyor"

Savcılığın tutuklamaya sevk ederken gazetecilerin eylemler sırasında çekilen fotoğraflarında ekipmanlarının görünmemesini de gerekçe gösterdiği, yapılan haberlerin, fotoğrafların belden yukarıyı gösterdiğinin söylenmesine rağmen kararında ısrarcı olduğu öğrenildi.