İrem Derici'nin Ayşe Arman'a verdiği röportaj ile TMS tedavisi gündeme geldi.
İşte İrem Derici'nin tedavisiyle ilgili röportajdan bir kısım:
İrem Derici: Tavsiye etmiyorum yani kendimi, kanmasın kimse bana!
* Hastaneye kaldırıldığında yemeyi tamamen mi bırakmıştın?
- Her şeyi! Yemeyi, uyumayı… Bir Denizli konseri dönüşü 40 derecelik havada arabanın içinde titriyordum. Öyle böyle değil ama… O dönem epilepsi krizleri de geçiriyordum. Ama epilepsi hastası değilim. Tamamen strese dayalı. Zaten millet, deyip duruyordu “Bunun sonu Amy Winehouse olacak!” diye. Ben kafayı yedim o dönem. Kendime “Git bu dünyadan. Bu dünya seni çok üzüyor” dedim! Sonra hastanede ağır bir 27 gün geçirdim.
* Ne yaptılar orada?
- TMS tedavisi gördüm 10 seans. EEG çekiyorlar ya, nörolog dedi ki: “Sizin mutlu olmanıza imkân yok ki, his kısımlarınız bloke beyninizde.” TMS de tuhaf bir tedavi, sağdan veriyorlar, sol tarafın hopluyor, sonra tersi oluyor. Onun haricinde psikiyatrik tedavi de gördüm. Zaten hâlâ hem psikyatra hem de psikoloğa gidiyorum. Üç farklı antidepresan kullanıyorum.
* Ha iyi o sakinleştirir, yavaşlatır insanı…
- Beni tam tersi kudurttu! ‘Limitless’ diye bir film vardı ya, adam orada bir hap atıyordu beyninin yüzde 30’unu kullanmaya başlıyordu. Ve her şeyin rengini farklı görüyordu. İşte beni de öyle yaptı. Bana “Dur!” diyorlar, duramıyorum.
* Evet ya, çok fenaydı o yaşadıkların… Neden yoğun bakıma yatırıldın?
- Kendime bile itiraf edemediğim bir zayıflama hastalığına tutuldum: Anoreksiya… Ama ben kusmuyordum. Zaten bir şey yemiyordum, neyini kusacaktım!
* Yazılanlar doğru mu, günde sadece iki bira içiyormuşsun…
- Var doğruluk payı. Ama bundan bahsedilmesi bence lüzumsuzdu. Çünkü orada, psikolojisi darmaduman bir kadın vardı. Gelmişsin görüyorsun. Tamam gazetecisin ama insansın da... Kadın, orada köprüden atlamıyor ya da kafasına sıkmıyor ama belli ki dertleri var, bu şekilde yavaş yavaş intihar ediyor.