U.T., ünlü bir giyim mağazasında yönetici olarak çalışıyordu. T., gün içinde şakalaştığı kadın iş arkadaşı E.N.Ş’ye, mesai sonrası, “Bana don alacak mısın?” diye mesaj attı. Ş., kendisine gelen mesaja gülücükle yanıt verdi ancak durumu şirkete bildirdi. Şirket, U.T.’yi tazminatsız işten çıkardı. İş mahkemesi, U.T. için ‘işe iade’ kararı verdi. Ancak Yargıtay kararı bozdu. Mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uydu. T. tazminat da alamadan işinden oldu.
DON GİYMİYORUM BÖYLE RAHAT!
U.T., Eylül 2011’de G. Mağazacılık A.Ş.’nin İstiklal Caddesi’ndeki şubesinde işe başladı. Bu mağazada 2 yıl 8 ay çalışan U.T., gösterdiği iyi performans nedeni ile, şirketin Nişantaşı’ndaki başka bir mağazasında yetkili yönetici sıfatı ile görevlendirildi. Mayıs 2014’te Nişantaşı mağazasında çalışmaya başlayan U.T.’nin bu mağazaya gelişinin üzerinde bir ay kadar geçmeden davaya konu olan olay yaşandı. 10 Haziran günü, mağazada çalışan U.T. bir ara lavaboya gitti. T., lavabodan döndükten sonra, aynı mağazada çalışan kadın çalışan E.N.Ş.’nin uyarısı ile durumun farkına vardı. Ş., T.’ye pantolonunun ön kısmının ıslandığını söyledi. T., başka bir kadın yöneticinin de olduğu esnada “Ben 1,5 yıldır don giymiyorum. İyi rahat böyle” dedi. Ş. ise, T.’ye, kısa süre öncesine kadar iç giyim ürünleri satan bir mağazada çalıştığını, isterse kendisine don alabileceğini söyledi. Mağaza personeli arasındaki konu bir süre sonra şakalaşmaya dönüştü ve orada kapandı.
EVE GİTTİ O MESAJI ATTI
U.T., anılan gün, mağazanın kapanması sonrası evine gitti. Saat 22:30 sıralarında T., iş arkadaşı E.N.Ş’ye “Bana don alacak mısın?” şeklinde bir WhatsApp mesajı attı. Ş. ise bu mesaja, gülücük simgesi koyarak yanıt verdi. Ancak, ertesi gün Ş., T.’nin kendisine attığı mesajı önce kadın yönetici Ö.G.’ye daha sonra yazılı olarak şirkete bildirdi.
Şirket, T.’yi, ‘Doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması’ gerekçesi ile tazminatsız işten çıkardı. T. kararın iptali için iş mahkemesine dava açtı. İstanbul 1. İş Mahkemesi, tarafların savunma ve delillerini aldı, bilirkişi raporu hazırlattı ve tanıkları dinledi.
TERBİYELİ BİRİ
T. adına tanıklık yapan A.Y. isimli eski mağaza çalışanı kadın özetle: Davacı (U.T.) ile 2 yıl çalıştım. Düzgün ve terbiyeli biri… İş arkadaşlarına karşı ahlaksız davranışları ve sarkması yoktu” dedi. T.’nin bir diğer tanığı A.E. ise “U.T. işini kurallarına göre yapıyordu. Hiçbir kadın çalışana karşı ahlaksız bir tavrı yoktu. İyi bir çalışandı ve çalışma saatlerine de uyuyordu” dedi.
MÜDÜRLERE KÜFREDİYORDU
Şirket de mahkemede iki çalışanını tanık olarak dinletti. Don konusunun konuşulduğu esnada mağazada olan Ö.T. “Ona (U.T.) verilen görevi başka bir personele devrediyordu. Devrederken de ‘ben ırgat değilim’ diyordu. Çalışma saatlerine uyuyordu; ancak fazla mola yaptığı zamanları oluyordu” dedi. Şirketin bir diğer tanığı E.N.Ş. ise “U.T, müşterilere ve yöneticilere çok küfür ediyordu. İşini isteyerek yapmıyordu. Uygunsuz çok davranışı vardı. Bu nedenle işten çıkarıldı. Son olayın gerçekleştiği gün iç çamaşırıfirmasında çalıştığımı ve kendisine iç çamaşırı alabileceğimi gündüz söyledim” şeklinde konuştu.
BİLİRKİŞİ: İŞE İADE EDİLSİN
Dosyaya ilişkin alınan bilirkişi raporu U.T. lehine çıktı. Raporda “… Tüm dosya kapsamı birlikte haklı nedenlere dayanan fesih işleminin ağır bir yaptırım olduğu kanaatine varılmıştır” denildi. Raporda, şirketin aldığı fesih kararının geçersiz sayılmasını işe iade edilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme de, bu yönde karar verdi. Şirket avukatı kararı temyiz etti.
YARGITAY SON NOKTAYI KOYDU
Dosyaya bakan Yargıtay, iş mahkemesinin kararını bozarak ortadan kaldırılması yönünde hüküm kurdu. Yargıtay bozma kararında, iş ilişkisinin, sürdürülmesinin işveren açısından beklenemeyeceğine vurgu yaptı. Mahkeme de bozma kararına uydu. U.T., tazminat alamadan işinden oldu.
BOZMA KARARI YASAYA AYKIRI
U.T.’nin avukatı Burcu Eroğlu, bozma kararına ilişkin “Yerel mahkeme kararı lehimize olmasına rağmen; davamız Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararı ile birlikte müvekkilin iş hayatı da olumsuz yönde etkilenecek. Öte yandan müvekkil bu kararla birlikte maddi bir külfet de yüklenecektir. Yargıtay’ın verdiği bozma kararının hem usul hem de yasaya oldukça aykırı olduğunu düşünüyorum” dedi.