Halk TV yazarı İsmail Saymaz, eski ANAR Araştırma Genel Müdürü, kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu'nun CHP ile anlaştıktan sonra, eski AKP milletvekili olan eşi Zeynep Karahan Uslu'nun Yıldız Sarayı Vakfı başkanlığından istifa ettirildiğini yazdı.
"Başkan ve iki yönetici Yıldız Sarayı Vakfı'nın adına yaraşır bir şekilde 'saray darbesi' yüzünden istifa ettiler!" diyen Saymaz,"Ne olduysa, 25 Aralık 2020'de Hürriyet'te Yalçın Bayer'in köşe yazısından sonra oldu. Bayer'e göre İbrahim Uslu,(eski ANAR Araştırma Genel Müdürü, siyaset danışmanı ve araştırmacı) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı olmuştu. Uslu, başdanışmanlık iddiasını yalanlarken, CHP'ye kurumsal hizmet vereceğini söyledi. Bir kaç gün sonra Prof. Dr. Zeynep Karahan Uslu'nun telefonu çaldı. Arayan, bir Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısıydı. Bakan Yardımcısı, 'Eşinizin CHP'ye çalışmasını kabul edemeyiz. Yıldız Sarayı Vakfı başkanlığından istifa etmeniz isteniyor' dedi. Uslu, Ocak 2021'de sessizce istifa etti. Uslu ile birlikte yönetime seçilen Prof. Dr. Can Bilgili ve Avukat Dilan Canan, saray darbesini protesto ederek, görevlerinden ayrıldı" ifadelerini kullandı.
Saymaz şöyle devam etti:
"Yıldız Sarayı Vakfı'nın senedine göre Kültür ve Turizm Bakanı, tabi başkan sayılıyor. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, bu yüzden Uslu'dan boşalan koltukta dokuz aydır oturuyor. Neyse ki mütevelli heyeti bugün seçime gidiyor. Zeynep Karahan Uslu mu? Çankaya Üniversitesi'ndeki akademik görevini sürdürüyor. Ucuz atlattığı için şükretmesi gerekir.
'Neden?' diye soracaksınız. Vakıf başkanıyken, 'Çağını Aşan Sultan' 2. Abdülhamit hakkındaki panellere öncülük ettiği için en iyi Uslu bilecektir... 2. Abdülhamit'in Yıldız Sarayı, siyasal davalar tarihinde bir ilke ev sahipliği yapmıştı. İlk Türk anayasası Kanun-i Esasi'nin hazırlayıcılarından Sadrazam Mithat Paşa, sarayın avlusunda bir çadır içinde kurulan mahkemede Sultan Abdülaziz'in ölümünden sorumlu tutularak 10 yıl hapse mahkum edildi. 2. Abdülhamit tarafından sürüldüğü Taif zindanında kuşkulu şekilde hayatını kaybetti.
Demem o ki, bir kere adınız muhalife çıkmayagörsün. İstifa ettirilmek ne ki! Uyduruk bir mahkemede yargılanmak... Sürülmek... Bir zindanda çürümek de var."