“İstanbul Havalimanındaki tüm pistler şu an planlandığı gibi hep aynı yönde olmamalıdır”.
Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber
Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu, yağmur ve fırtına nedeniyle sefer iptallerinin yaşandığı ve uçuşlar açısından yeni bir tartışma zeminiyle gündeme oturan İstanbul Havalimanıyla ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
Dünyanın her yerinde havalimanlarının doğrudan hava şartlarının etkisinde zaman zaman problem yaşadığına işaret eden Prof. Kadıoğlu, “Bir havaalanı işletmesi hava şartlarından dolayı yüzde 5’den daha fazla etkilenmemesi arzu edilir. Bu yüzden havalimanlarındaki pistler için özel çapraz rüzgâr analizleri yapılarak pistler mümkün olduğunca çapraz rüzgarlardan korunmaya çalışılır” açıklamasını yaptı.
İstanbul Havalimanındaki tüm pistlerin şu an planlandığı gibi hep aynı yönde olmaması gerektiğini ifade eden Kadıoğlu, “İşletmeden elde edilen tecrübelere göre zamanı geldiğinde yeni pist inşa edileceği zaman şu an planlanan yönlerde küçük de olsa değişikliğe gidilmesi düşünülmelidir. Böylece tali pistle mevcut havalimanının kullanılabilirlik oranı yükseltilene kadar Atatürk Havalimanı korunarak yedek havalimanı olarak kullanılmalıdır” dedi.
Prof. Mikdat Kadıoğlu, Medyafaresi.com'un İstanbul Havalimanına ilişkin sorularına şu yanatları verdi:
“Dünyanın her yerinde havalimanları hava şartlarının etkisinde zaman zaman”
Dünyanın her yerinde havalimanları doğrudan hava şartlarının etkisinde zaman zaman problem yaşamaktadır. Yani teorik olarak tüm havalimanları tehlikelidir; sıfır riskli havaalanı yoktur. Bu nedenle havalimanlarının yer seçiminde ve pistlerin yönlendirilmesinde Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatının (ICAO) verimlilik tavsiyesi yüzde 95’dir.
“Pistler için özel çapraz rüzgar analizleri yapılır”
Yani bir havaalanın işletmesi hava şartlarından dolayı %5’den daha fazla etkilenmemesi arzu edilir. Bu yüzden havalimanlarındaki pistler için özel çapraz rüzgâr analizleri yapılarak pistler mümkün olduğunca çapraz rüzgarlardan korunmaya çalışılır.
Şu an Kuzey-Güney (360-180) yönünde tasarlanan beş pistten her birinin kullanılabilirlik oranı yüzde 81,3 olarak hesaplanmaktadır. Halbuki pistlerin yönü 025-205 derece civarında olsaydı kullanılabilirlik oranı yüzde 95,6 olabilecekti. Bu hesaplar 10,5 knot’a kadar çapraz rüzgârda uçabilecek (özel/iş jetleri) küçük uçaklar içindir.
Yolcu uçakları diğer bir deyişle büyük uçaklar 20 knotlık çapraz rüzgârda da güvenle uçabilmektedir. Diğer bir deyişle problem havalimanında 20 knot üzerindeki poyraz gibi çapraz-hamleli rüzgarlarda görülmekte. Bu kadar şiddetli rüzgarlar nadiren olur. Bu nedenle birden fazla pisti olan havaalanlarında pistler birbirini tamamlayacak (tali pist) yönünde yapılır.
“Tali pistle mevcut havalimanının kullanılabilirlik oranı yükseltilene kadar Atatürk Havalimanı korunarak yedek havalimanı olarak kullanılmalıdır”.
Özetle İstanbul Havalimanındaki tüm pistler şu an planlandığı gibi hep aynı yönde olmamalıdır. İşletmeden elde edilen tecrübelere göre zamanı geldiğinde yeni pist inşa edileceği zaman şu an planlanan yönlerde küçük de olsa değişikliğe gidilmesi düşünülmelidir. Böylece tali pistle mevcut havalimanının kullanılabilirlik oranı yükseltilene kadar Atatürk Havalimanı korunarak yedek havalimanı olarak kullanılmalıdır.
Hülya Karabağlı - Medyafaresi.com Özel Haber