T24'den Candan Yıldız'ın haberine göre "Çocuğun cinsel istismarı", "Cinsel taciz" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından beraat ederek tahliye olan Cihan Kayalp hakkındaki kararın gerekçesi yayımlandı.
Mahkeme çocuğun "rızası" olduğuna kanaat getirdi ve beraat kararı verdi. 17 yaşındaki çocuğun "cinsel istismara konu eylemler sırasında kahkaha atması", "razı olmaması halinde herhangi bir kötülüğe maruz kalacağı yönünde delil ve emare bulunmaması", "atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesine yeter nitelik ve derecede her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Delil ve tanık ifadelerine ilişkin gerekçeli karardaki dikkatimi çeken konulara gelince...
Cihan Kayaalp'in telefonu incelendiğinde, 16.06.2022 tarihi öncesi yani çocuğun ilk ifade verdiği tarihten önce telefonunda veri akışı yok. Çünkü Cihan Kayaalp'in telefonu aynı tarihte kullanıma açılmış.
Dosyada tanıklığına başvurulanların çoğu (çocuğun annesi ve bir arkadaşı dışında) Cihan Kayaalp'e yakın isimler. Yeğeni, il başkan yardımcısı, danışmanı gibi isimler. Bu isimlerin ifadeleri birbirine benziyor. Çocuğu Cihan Kayaalp'le tanıştıran ve Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatif Lisesi öğrencisi de ifadesini sonrasında değiştiriyor.
Savcılık ifadesinde "bir keresinde mağdur ile birlikte şüpheli Cihan'ın yanında otururken şüphelinin mağdura ayaklarım çok ağrıyor bana masaj yapar mısın dediğini bunun üzerine mağdurun şüphelinin ayaklarına ve baldırlarına masaj yaptığını gördüğünü" söyleyen lise öğrencisi, mahkeme aşamasında ifadesini değiştirerek "Kendimiz bir ara Cihan Kayaalp'in odasında otururken Cihan ayaklarının ağrıdığını söyledi. Emirhan ise ayaklarınıza masaj yapabilirim" diyor. Masaj talebinin mağdur çocuktan geldiğini iddia ediyor.
"Çocuğun üstün yararı" ilkesi gereği bilgileri tek tek yeniden hatırlatacağım...
Cihan Kayaalp'in cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ilgili ihbarı Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğü yapıyor.
İhbar üzerine Diyarbakır Başsavcılığı re'sen soruşturma başlatıyor.
Düzceli olan çocuk İstanbul'da doğuyor, üvey babasının Diyarbakır'da iş imkanı bulması nedeniyle annesiyle birlikte Diyarbakır'a taşınıyorlar. Eğitimine Diyarbakır'da Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde devam ediyor.
"Milliyetçi" olduğunu ifade eden çocuk, MHP'nin okuldaki temsilcisi başka bir çocuk tarafından Cihan Kayaalp'le tanıştırılıyor.
Olay annesinin çocuğundaki sinirlilik halinin dikkat çekmesi üzerine önce okula ardından okuldaki öğretmen aracılığı ile polise intikal ediyor. Çocuk okul idaresine el yazısıyla yazdığı mektupta "Benim bu olayı şimdiye kadar anlatmama sebebim Cihan Kayaalp denen kişinin istihbaratının sağlam olması, dolayısıyla başıma bir şey geleceğinden ayrıca aileme bir şey olacağından korkmamdandır" ifadelerini kullanıyor.
Kayaalp'in il başkanı olmasının getirdiği siyasi nüfuzun çocukta yarattığı korku mağdurun ifadelerine yansıyor.
Cihan Kayaalp ifadesinde MHP Genel Merkezi'nin olayı önceden bildiğini, emniyet teşkilatına olayın 7 Haziran'dan önce intikal ettiğini ancak dosya bekletildiğini, neden bekletildiğini anlamadığını söylüyor. Bu bilgi şu açıdan önemli, mağdur çocuğun avukatları "sürecin mağdur ifadesiyle başlamadığı, MHP Genel Merkezi'nin önceden haber aldığı ve olayı teyit ettiği hususları dikkate alınmadı" savunmasını yapıyor.
Kayaalp 16 Haziran'da gözaltına alınıyor, yani telefonunu kullanıma açtığı tarihte. Kayaalp telefonlarını siyasi nedenlerle çok sık değiştirdiğini iddia ediyor
Mağdur çocuğun avukatları da "Olayın gerçekleştiğine dair her türlü şüpheden uzak inandırıcı delil olmadığı belirtilse de kendi beyanlarıyla bilgi sahibi olduğunu ortaya koyan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın taleplerimize rağmen tanık olarak dinlenmedi. Dinlenmediği gibi yasal zorunluluğa rağmen gerekçeli kararda talebin reddine dair herhangi bir açıklama yapılmadı. Baskı altına alınarak kovuşturma aşamasında değiştirilen tanık beyanları ile ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı gibi açık bir şekilde çelişkili olan tanık beyanları ile mağdurun ifadelerinin çürütülmesi yoluna gidildi. Sürecin mağdur ifadesiyle başlamadığı, genel merkezin önceden haber aldığı ve olayı teyit ettiği hususları dikkate alınmadı" diyor.
Semih Yalçın, Nagehan Alçı'ya verdiği söyleşide "Hadise çok hassastı. İddialar çok ciddiydi. Yine de temkinli yaklaşmalı, neyin ne olduğuna iyi bakmalıydık. O sebeple adaletten ayrılmamak için kılı kırk yardık. Farklı kaynaklardan yanıltılıyor da olabilirdik, o yüzden detaylı inceledik. İşin vahim boyutlarını anlayınca da tüm bu iddiaların emniyetimiz ve yargımız tarafından araştırılması için herhangi bir gölge şüphe kalmaması için il teşkilatını derhal feshetme kararı aldık" demişti.
Avukatlar kararı temyiz etti, dosya şimdi istinafta görüşülecek.