Medyafaresi/ Ankara
İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, 15 Mayıs ve 24 Mayıs tarihleri arasında Ege ve Akdeniz bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde yaşanana sıcaklıkların vurduğu narenciye üreticisi ve sektörünü gündeme taşıdı. Çöl sıcaklıklarının yanında uzun süren poyraz ve sert esen bir fırtına yüzünden Çukurova yöresinde Adana, Osmaniye, Mersin; yine Akdeniz’de Antalya, Ege’de Muğla ve Aydın üreticisinin büyük zarar gördüğünü ifade eden Ergun, “Özellikle Çukurova’da erkenci limon, mandalina, portakal, karpuz, yine bazı orta erkenci mandalina çeşitlerinde, zeytinliklerde ve hatta buğdayda bile çok ciddi kayıplar ortaya çıkmıştır.
Aşırı sıcaklar ve rüzgâr nedeniyle, Akdeniz Bölgemizde %95’lere varan ve Ege Bölgemizde de yaklaşık %70-80’lere ulaşan narenciye meyveleri maalesef yere dökülmüş durumdadır” dedi. Hükümete gereken önlemlerin alınması çağrısında bulunan İYİ Partili Metin Ergun’un narenciye sektörüne ilişkin basın toplantısı şöyle:
Geçtiğimiz günlerde Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde yaşanan mevsim normallerinin çok üzerindeki sıcakların ve ardından esen sert rüzgârların narenciye, zeytin ve buğday gibi tarımsal ürünleri büyük oranda yok etmesi ve üreticilerimizin büyük zararlara uğraması ile alakalı olarak görüşlerimizi ifade etmek için karşınızdayım.
Çiftçilerimiz bu kadar zor ekonomik şartlar altındayken, geçtiğimiz 15 Mayıs ve 24 Mayıs tarihleri arasında Ege ve Akdeniz bölgelerimizde sıcaklık değerlerini mevsim normallerinin çok üstüne çıkartan çöl sıcakları yaşanmıştır.
Aynı tarihlerde çöl sıcaklarının yanı sıra, uzun süren poyraz ve sert esen bir fırtına da yaşanmıştır. Hava sıcaklıklarında görülen bu ani değişiklikler, başta narenciye ve zeytinde olmak üzere birçok tarım ürünü üzerinde çok olumsuz etkiler doğurmuştur. Bu felaketten en çok etkilenen şehirlerimizin başında Çukurova yöresinde Adana, Osmaniye, Mersin; yine Akdeniz’de Antalya, Ege’de Muğla ve Aydın gelmektedir. Ve zarar gören illerimizin oluşturduğu hat İzmir’e kadar uzanmaktadır.
Özellikle Çukurova’da erkenci limon, mandalina, portakal, karpuz, yine bazı orta erkenci mandalina çeşitlerinde, zeytinliklerde ve hatta buğdayda bile çok ciddi kayıplar ortaya çıkmıştır. Aşırı sıcaklar ve rüzgâr nedeniyle, Akdeniz Bölgemizde %95’lere varan ve Ege Bölgemizde de yaklaşık %70-80’lere ulaşan narenciye meyveleri maalesef yere dökülmüş durumdadır.
Seçim bölgem olan Muğla’nın Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman ilçelerinde narenciyede rekolte kaybı maalesef %90’lara ulaşacak gibidir. Bununla beraber, hem Akdeniz, hem de Ege’de ama özellikle Çukurova’da zeytinde %80’lere varan kayıplar oluştuğu çiftçilerimizden gelen bilgiler arasındadır. Bu manada en fazla kayıp, Osmaniye ve ilçelerindedir. Aynı zamanda Buğday hasatına az bir süre kala sıcakların etkisiyle % 50’lere varan bir kayıp yaşandığı da bize gelen bilgiler arasındadır.
Özellikle narenciyede çok büyük kayıplar yaşanacaktır. Bu afet, narenciye sektörünün son zamanlarda yaşadığı en büyük afettir ve üreticimize çok ağır bir darbe vurmuştur.
Bu afetin zararlarının ortadan kaldırılması ve çiftçimizin süreci en az hasarla atlatması amacıyla acilen aşağıda belirteceğimiz tedbir ve destek paketinin hazırlanması gerekmektedir.
Bu itibarla; ilk olarak, söz konusu yörelerimiz afet bölgesi ilan edilmelidir.
İkinci olarak, TARSİM sigortası kapsamına sıcaklık ve fırtınanın yol açtığı zararlar girmemektedir. Narenciye alanlarının sigortalandığı TARSİM sigorta mevzuatında değişiklik yapılarak, aşırı sıcakların ve rüzgârların neden olduğu zararların da sigortalanacağı teminat altına alınmalıdır.
Zira, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı dikkate aldığımızda, böylesine bir değişiklik yapılması çiftçilerimiz açısından gelecekte hayati önem taşımaktadır.
Son yaşanan afet de TARSİM sigortası kapsamına acilen alınmalıdır. Bu şekilde yapılacak bir değişiklikle beraber zarar tespiti yapılmalı ve çiftçilerimizin kaybettiği ürünler sigortalanmalıdır.
Üçüncü olarak, mağdur olan narenciye üreticilerimizin Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçları faizsiz bir şekilde ötelenmeli ve uygun ödeme koşulları sağlanmalıdır.
Son olarak, bu çiftçilerimize zararları ile orantılı olarak nakdi destek sağlanmalıdır.