İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, "AK Parti, kendine yakın olan kişileri herhangi bir liyakat kriteri gözetmeden, üstelik orta ve uzun dönemde çok ciddi bir bütçe oluşturacağını bilerek işe alıyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2021 yılı kamu ve özel sektör istihdam verilerini ANKA'ya değerlendiren Özlale, "İstihdam verilerine baktığımız zaman çok çarpıcı bir sonuçla karşılaşıyoruz. Her 100 yeni çalışamaya başlayandan 87’si, devlet tarafından işe alınmış. Yani her 100 yeni çalışandan sadece 13’ü, özel sektör tarafından istihdam edilmiş. O zaman da her dört kayıtlı çalışandan bir tanesi devlet için çalışıyor. Ve her 100 vatandaşa 5,8 kamu personeli düşüyor" diye konuştu.
"AK Parti kendine yakın olan kişileri herhangi bir liyakat kriteri gözetmeden işe alıyor"
Ümit Özlale, "Şimdi, ‘Bu iyi bir şey’ diyebilirsiniz. Çünkü kamu hizmetlerinin biz, her zaman kalitesinin artmasını istiyoruz. O yüzden kamu personeli sayısı arttıkça kamu hizmetlerinden duyulan memnuniyette artacak. Peki öyle mi oluyor? Maalesef öyle olmuyor. Kamu hizmetlerinden duyulan memnuniyetsizliğin biz, giderek arttığını görüyoruz. Eğitim, sağlık, sosyal yardım alanında vatandaşlarımız giderek artan bir şekilde kamu hizmetlerinden duydukları memnuniyetsizliği dile getiriyorlar. O zaman bu kamu personeli niye işe alınıyor? Sebebi çok basit. AK Parti, kendine yakın olan kişileri herhangi bir liyakat kriteri gözetmeden, üstelik orta ve uzun dönemde çok ciddi bir bütçe oluşturacağını bilerek işe alıyor.” dedi.
"Doğru, basiretli bir para ve maliye politikası"
Özlale, özel sektörün yeniden istihdam alanı sağlaması için yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:
“Biz, bunu, özel sektörün yeniden istihdam yaratmasını sağlayarak aşabiliriz. Özel sektör neden istihdam yaratamıyor? En önemli sebebi makro belirsizlikler. Peki bu belirsizlikler aşılabilir mi? Tabii ki aşılabilir. Bu belirsizliklerin başında yüksek enflasyon geliyor. İyi bir para ve tarım politikası ile biz, enflasyonu bir, bir buçuk sene içerisinde tek haneli verilere indirebiliriz. Bunun dışında başka ne var? Özel sektör, yatırım yaparken mevzuatların sık sık değiştiğinden yakınıyor. O yüzden de özel sektörle beraber oluşturulacak olan mevzuatlar ve değiştirilmeyecek olan mevzuatlarla beraber bu belirsizlikleri aşılabilir. Özel sektör başka neden yakınıyor? Kur krizi sayısından, Türk lirasının devamlı değer kaybetmesinden. Bu da aşılabilir. Doğru, basiretli bir para ve maliye politikası ile Türk lirası yeniden itibarına kavuşursa en azından o makro belirsizliklerin bir kısmı ortadan kalkar ve biz yeniden özel sektörün hem yatırım hem de istihdam sağladığını görürüz.”