İzmir’deki 1 Mayıs Emek ve Dayınışma Günü kutlamalarına katılan, kendilerini ‘anarşist’ olarak tanımlayan yaklaşık 25 kişilik kızlı- erkekli grubun, polis arama noktasından giysilerini çıkartıp geçmeleri, güne damgasını vurdu. Bu anlarda herhangi bir müdahalede bulunmayan polis, kutlamalardan sonra, ‘teşhircilik’ten işlem yapmak üzere görüntüleri incelemeye aldı, savcının kararına göre de hareket edileceği açıklandı. Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ise kutlamalarda olumsuzluk yaşanmaması için müdahale edilmediğini, ancak gerekli yasa maddelerine göre işlem yapacaklarını söyledi. Konuyla ilgili açıklama yapan gençler ise “Biz, orada yalnızca kıyafetlerimizi değil, sistemin bizi giymeye mecbur bıraktığı, etnik, dini, cinsel, biyolojik ve daha birçok kimliğimizi de çıkarttık” dedi.
EMNİYET MÜDÜRÜ: İŞLEM YAPACAĞIZ
Olaysız sona eren kutlamalar sonrasında polis, protesto anında müdahale etmediği anarşistler grubuna yönelik çalışma yaptı. Bu anlarda elde edilen görüntülerini incelemeye alan polisin, teşhircilik suçundan işlem başlattığı öğrenildi. Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya da konuyla ilgili DHA muhabirinin sorusuna “Kutlamalar sırasında yaşanan olayda, herhangi bir izdihama yol açılmaması ve kalabalığın içerisinde işlem yapılmasından dolayı tepki oluşmaması amacıyla kontrollü olarak geçişlerine müsade edildi. Ancak çıplak girenlerin kimliklerini görüntülerden tespit etmeye başladık. Bunun içini hem ilgili cezai kanun maddesinden hem de Kabahatler Kanunu’ndan her birisi için ayrı ayrı işlem yapılacak” diye yanıt verdi.
GENÇLER AÇIKLAMA YAPTI: TAVRIMIZ DEĞİŞMEYECEK
Öte yandan gençlerden dünkü eylemle ilgili açıklama geldi. Açıklama şöyle: “1 Mayıs’ ta bir araya gelen antiotoriter, hayvan özgürlükçüsü ve anarşistler olarak polisin üst aramasına karşılık refleksif olarak kıyafetlerimizi çıkarıp, alana bedenimizi aratmadan girdik. Anaakım medyada manipüle edilenin aksine, tertip komitesine üstümüzü aratabileceğimizi ama polisin aramasından geçmeyeceğimizi ilettik fakat talebimiz güvenlik gerekçesi nedeniyle reddedildi. Biz bu güvenlik gerekçesinin niteliksizliğine Ankara, Amed ve Suruç katliamlarında da şahit olduk, polisin bizim güvenliğimizi sağlayamayacağına inanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz doğrudan eylemin de sebebi budur. Biz, orada yalnızca kıyafetlerimizi değil, sistemin bizi giymeye mecbur bıraktığı, etnik, dini, cinsel, biyolojik ve daha birçok kimliğimizi de çıkarttık. Medyanın bu eylemliliği kafası bozuk birkaç gencin işi olarak göstermesi bizi bu açıklamayı yapmaya itmiştir. Arkadaşlarımızın görüntülerinin teşhir edilerek hedef gösterilmesini de etik bulmuyoruz. Bundan sonra da bugünkü tavrımız değişmeyecektir. Polis elini bedenimden çek.”
sözcü