25 yaşındaki aktris, oyuncuların kariyerlerindeki en ürkütücü anlardan biri olarak tanımlanabilecek sahnelerini daha önce hiç deneyimlememişti. Ta ki Chris Pratt ile birlikte rol aldğı bilimkurgu filmi ‘Passengers’a kadar. Hollywood Reporter’a konuşan oyuncu bu gergin deneyimi atlatmak için sert bir şeyler içtiğini ama “iyice sarhoş olmasının” işleri daha da zora soktuğunu anlattı: “Gerginliği atmak için içki içtim ama eve döndüğümde iyice anksiyete yaşadım. ‘Ne yaptım ben? Bilmiyorum’ diyordum kendime… Chris evliydi ve ben de ilk defa evli bir adamla öpüşüyordum. Kendimi suçlu hissettim.”
Lawrence bu sahneyi iş icabı yaşadığını bilse de “suçluluk hissiyle dolan midesine bunu anlatamadığını söyledi: “Annemi arayıp ‘Anne, bu normal mi, lütfen söyle’ dedim.” Oyuncu, bir yandan sahneyi mümkün olduğunca gerçekçi çekmek isterken, bir yandan da sahneyi evli bir adamla çekmenin kötü hissettirmesi arasında kalması sonucu yaşadığı zorluğu şöyle açıklıyor: “Neyin fazla olduğunu bilmiyorsunuz. Gerçekçi olmasını istiyorsunuz, her şeyin gerçekçi olmasını istiyorsunuz ama sonra... Bu hayatımda kendimi en savunmasız hissettiğim andı. Çok garipti. Her şey doğru yapıldı, kimse yanlış bir şey yapmadı. Sadece çok garip bir deneyimdi.”
Jennifer Lawrence, The Hollywood Reporter’a gerginliğinin üstesinden nasıl gelmeye çalıştığına dair bu itirafı yapmakla kalmadı, bunu derginin yıllık Kadın Oyuncular Yuvarlak Masa Görüşmeleri sırasında, Cate Blanchett, Helen Mirren, Brie Larson, Jane Fonda, Kate Winslet, Carey Mulligan ve Charlotte Rampling'in önünde yaptı. Bu da Lawrence’ın açıklamalarını hem daha sansasyonel ve hem de daha cesur yapıyor. 2016'nın aralık ayında vizyona girecek olan Passengers filminde Jennifer ve Chris, binlerce insanı uzaktaki bir koloniye taşıyan uzay aracı seyahatinde aşkı bulan ikiliyi canlandırıyorlar.