İltica bürosuna başvuru yaptığı öğrenilen Bozkurt’un 2016 yılında FETÖ’ye yönelik operasyonda kaçmak isterken ayağını kırdığı görüntüleri “Türkiye’de işkence gördüğü” gerekçesiyle Alman makamlarına sunduğu öğrenildi.
Firar ettiği Makedonya’da izini kaybettiren ‘FETÖ itirafçısı’, Ergenekon'un bir numaralı tanığı olan Efe kod adlı eski savcı Bayram Bozkurt’un izine ulaşıldı.
KRT'den Çağdaş Ulus'un haberine göre, Almanya’nın Duisburg kentinde iltica bürosuna başvuru yaptığı öğrenilen Bozkurt’un 2016 yılında FETÖ’ye yönelik operasyonda kaçmak isterken ayağını kırdığı görüntüleri “Türkiye’de işkence gördüm” diye Alman makamlarına sunduğu öğrenildi.
Erzincan’da, dönemin Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklandığı Ergenekon Davası’nda, ‘Efe’ kod adıyla gizli tanık olan eski savcı Bayram Bozkurt, 8 Mart 2019 tarihinde Kuzey Makedonya’nın Tabanovce Sınır Kapısı’ndan Sırbistan’a geçerken gözaltına alındı. Adını Hakan Aslan olarak bildiren Bozkurt’un üzerinde Levent Öz adına düzenlenmiş sahte diplomatik pasaport bulundu.
AYAĞINI KIRDIĞI GÖRÜNTÜLERİ “İŞKENCE” DİYE GÖSTERDİ
Kuzey Makedonya Kurmanova Asliye Mahkemesi’nce üç ay şartlı hapis cezası verilen Aslan, cezaevinden çıktıktan sonra kayıplara karıştı. Cihaner’in avukatı, Bozkurt’un firar ettiğini açıkladı ama firari savcının nereye gittiği belirlenemedi. 11 ay boyunca nerede saklandığı muamma olarak kaldı.
Firari savcının izine Almanya’nın Duisburg kentinde ulaşıldı. İltica bürosuna başvuru yaptığı öğrenilen Bozkurt’un 2016 yılında FETÖ’ye yönelik operasyonda kaçmak isterken ayağını kırdığı görüntüleri “Türkiye’de işkence gördüğü” gerekçesiyle Alman makamlarına sunduğu öğrenildi.
BOZKURT HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Eski savcı Bozkurt’un adı, 2008’de atandığı Erzincan İliç’te rüşvete karıştı. Başsavcı İlhan Cihaner, bu yöndeki şikâyetleri işleme koyunca Bozkurt da Cihaner hakkındaki Ergenekon soruşturmasının ‘Efe’ kod adıyla bir numaralı tanığı oldu. Cihaner tutuklandı. Bozkurt ise rüşvet suçlamasından kurtulamayacağını anlayınca savcılıktan istifa etti ve Ankara’da FETÖ bağlantılı şekilde avukatlık yapmaya başladı.,
YENİ KİMLİKLE YENİDEN SAVCI YAPILDI
2011’deki HSYK seçimlerinden sonra Bozkurt, Gizli Tanık Koruma Kanunu çerçevesinde estetik operasyon geçirdi. Adı Hakan Aslan olarak değiştirildi ve yeni kimlikle Keskin’de savcı yapıldı.
17/25 Aralık’tan sonra HSYK, Bozkurt’u meslekten attı. Erzincan davasına bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Bozkurt ve gizli tanıklar hakkında suç duyurusunda bulundu. Bozkurt, Erzincan’da “Kaçma şüphesi yok” diye serbest bırakılınca firar etti.
KAÇARKEN AYAĞINI KIRDI
15 Temmuz sonrasında İzmir’de saklandığı evde kaçarken balkondan düşüp bacağını kırdı ve yakalandı.
ADLİ KONTROLLE TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Erzincan’da açılan davada Bozkurt’un gizli tanık olmaları için yönlendirdiği Serkan Zirek ve Ahmet Koç’a 23 yıl hapis cezası verildi. Bozkurt ise tahliye edildi. Bozkurt ayrıca, Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde silahlı örgüt üyeliği suçlamasıyla açılan davada yargılanmaya başlandı. 7 Ağustos’ta çıktığı ilk duruşmada “delillerin toplanmış olması, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma ihtimali ve tutuklulukta geçirdiği süre” nedeniyle adli kontrolle tahliye edildi. Kısaca Bozkurt sözde FETÖ itirafçısı olmuştu. Karara itiraz üzerine 3 Eylül 2018’de yeniden tutuklama kararı verildi. Fakat ikinci kez firar ettiği anlaşıldı.
‘KORUNUYOR’
İlhan Cihaner, Bozkurt’un kaçacağı bilindiği halde serbest bırakıldığını ileri sürerek şöyle demişti: “Erzincan komplosunda rol aldığı halde salıverilmesi şüphe çekiyordu. Kaçacağı açıktı. Doğrusu kritik görevlerde bulunanlar tarafından korunduğunu düşünüyorum. Üzerindeki diplomatik pasaport orjinal ise detaylı soruşturma yapılması gerekir. Bu kadar rahatlıkla yurtdışına çıkıyorsa korunuyordur.”
Avukat Turgut Kazan da Bozkurt’un korunduğunu savunarak şöyle devam etti:
“Kesinlikle koruyorlar. İstisnai olarak yakalandığı oluyor ama söylediklerine bakıp ya korktukları için veya sevdikleri için koruyorlar. Önce Erzincan’da korundu. Tutuklanmadığı için kaçtı. Nasıl olduysa İzmir’de kaçarken yakalandı. Ama ikinci kez korundu. Elimizdeki delilleri sunduğumuz halde Ankara’da da korundu. Adamın Gülen’den aldığı kirli atlet ve imzalı saat devletin kasasında duruyor. Şimdi ne olacak, bilmiyoruz.”