Son 5 yılda seçim atmosferinden başımızı kaldıramaz olduk. Sürekli propaganda bombardımanı altında günlerimizi dolduruyoruz. Yenilenen İstanbul seçimi ülke gündemini hergün karıştırırken, Türk Futbolunu'nun başına gelecek kişiyi de sözde seçimle belirleyeceğiz. Türkiye Futbol Federasyonu'nun seçimine de sayılı günler kaldı.
Seçim atmosferi diye düşününce en az 2 ya da 3 adayın mücadelesini hayal edebiliriz. Ancak TFF seçimi bir nevi atama düzeyinde kalan, prosedürü yerine getirme amaçlı bir organizasyon durumunda.
Tek aday olarak ortaya çıkan Nihat Özdemir anlaşılmaz bir şekilde spor kamuoyunca kabul edilmiş durumda. Nihat Özdemir'i daha önce yöneticilik yaptığı Fenerbahçe Kulübü önermiş değil. Her geçen sezon futbolun yönetiminde söz sahibi olan ve etkinliğini artırmaya ciddi çaba gösteren Kulüpler Birliği de ünlü müteahhiti aday göstermiş değil.
6 yıldır kulüp yöneticiliği yapmayan ve milyar dolarlık ihalelerden başını kaldıramıyan Nihat Özdemir, ne oldu da birden Türk Futbolu'nu kurtarmaya soyundu?
Nihat Özdemir'in Havuz Medyası'nın oluşumunda ve son dönemin en büyük inşaat ihalelerinde epey büyüdü. Sakalını da uzatmış pek ehli sünnet bir sima haline bürünmüş zaten. Sonra da düşünüp taşınmış artık taşın altına eline sokmaya karar vermiş!
Futbol Kamuoyu, Kulüpler Birliği, kulüp yöneticilerimiz, teknik adamlar, eski sporcular, hakemler yani futbolda söz sahibi olması gereken tüm kişi ve kurumlar kulağının üstüne yatmış bu seçim komedyasını izlemiyor bile!
Kulüpler Birliği Nihat Özdemir'e destek gibi bir tavrı henüz sergilemedi ama bu köyde ağanın sözünün üstüne söz olmayacağını düsturunu biliyor olsalar gerek. Nihat Özdemir adayım dedi kimsede çıt yok. Düşünün 2011 3 Temmuz süreci sonrasında Aziz Yıldırım hapiste iken Fenerbahçe'nin başkanı konumunda olan kişi.
Bu durumda Galatasaray ve Beşiktaş kulüplerinden bir ses çıkması sanırım sürpriz olmaz. Ama henüz bir itiraz sesi duymadık. Bu arada şunu yanlış anlamayın, benim tepkim Nihat Özdemir'in Fenerbahçeli oluşuna değil, aday olduruluş biçimine.
Nihat Özdemir birkaç gün içinde ekibini, kurullarını açıklayacak. Her zamanki gibi öncelikle Beşiktaş, Trabzonspor, kulüp temsilcilerini de ekibine yine ağır tavsiye yöntemi ile katacak. İş olsun tabirinden bir Galatasaraylı da ekibe katılacaktır.
Şüpheniz olmasın ki Türk Futbolu'nda hiçbir şey değişmeyecek. Biz önümüzdeki 3 yılda hiçbir şeyin değişmeyeceğine, yine hakem tartışmaları ve kısır yönetici didişmeleri, sezon başı ilk 10 haftada görevine son verilen teknik adam serzenişleri ile gündeme kapılıp gideceğiz. Çünkü bu zihniyetin gerçekten çözüm ürütmek gibi bir tasası ya da amacı yok. Kaos ve cahillikten beslenen zihniyetin futbolu çağdaş bir düzeye koşturacağını hayal edecek kadar salak değiliz.
Nihat Özdemir Süper Lig'deki yabancı kontenjanı ile ilgili görüşlerini açıkladığı an, futbolumuz için ne kadar "Derin!" bir bilgi ve kültüre sahip olduğunu hemen gösterdi. Yabancı futbolcu ligimize kalite getirdi dedikten sonra yabancı sayısını düşüneceğiz demek için böyle acayip bir bilgeliğe sahip olması Türk Futbolu adına içimizi açtı zaten.