İşte Soner Yalçın'ın o yazısı;
Melih Gökçek aşağı…
Melih Gökçek yukarı…
O kadar konuşuluyor ki yazmak farz oldu!
Süreç Kadir Topbaş ile başladı. Arkası geldi ve gelmeye devam edecek.
Peki…
Belediye başkanları neden istifa ettiriliyor?
Her kafadan bir yorum çıkıyor:
Kimi “FETÖ ilişkisi” diyor!
Kimi “yolsuzluk” diyor!
Kimi “metal yorgunluk” diyor!
AKP'deki “metal yorgunluk” konusunu 18 Nisan 2017 tarihli makaleyle ilk ben yazdım. Kastettiğim şuydu:
“Teknoloji harikası bir uçak zaman içinde, mekanik düzeninde herhangi bir bozulma olmadığı halde, çalışamaz, iş göremez hale gelebiliyor. Uzmanlar bu duruma metal yorgunluğu diyor.
Bu durum, kimi yöneticiler için de geçerlidir. Zamanla ruh yorgunluğuna teslim oluyorlar, eski performanslarını kaybediyorlar. Erdoğan'daki, metal yorgunluk görülmüyor mu?”
Ben, “Erdoğan metal yorgunu” dedim.
Erdoğan, “kimi belediye başkanı, parti yöneticisi ve il örgütlerimiz metal yorgunu” demeye başladı.
Kimin metal yorgunu olduğunu kuşkusuz zaman ve sandık gösterecek!
Ancak.
Benim üzerinde durmak istediğim bu değil…
Kuşkusuz Erdoğan yazımı okuyup AKP'deki “metal yorgunluğu” keşfetmedi! Bunu Erdoğan'a farklı yöntemle anlatan başka biri oldu.
Yani:
Topbaş, Gökçek vd. “ayağını kaydıran” bir isim var!
Kim mi?
ERDOĞAN'IN ANKET MERAKI
İsme geçmeden önce bazı anekdotlar vermeliyim:
Erhan Göksel tıp doktoruydu. Ankara'da yakın arkadaşımdı.
Mesleğini pek yapmadı. Önce yayıncılık ve sonra siyasal araştırmalar yapan Verso şirketini kurdu. Adnan Kahveci, Turgut Özal, Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Nursultan Nazarbayev, Haydar Aliyev gibi siyasetçilere danışmanlık yaptı.
Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde çalıştığı ilk kamuoyu araştırma şirketi Verso oldu.
Erdoğan'ın kamuoyu araştırmalarına ne derece meraklı olduğunu ve çıkan sonuçlara göre politik adımlar attığını bana yıllar önce Erhan Göksel söyledi.
Erdoğan ile Erhan Göksel'in yolları ayrıldı. (Ne yazık ki değerli arkadaşım FETÖ kumpasıyla başlayan süreç sonunda 51 yaşında hayatını kaybetti.)
Erdoğan, Erhan Göksel'den sonra Kasımpaşa'dan çocukluk arkadaşı Hasan Basri Yıldız'a kurdurduğu Denge Araştırma ile çalışmaya başladı.
Bir not aktarayım: Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi'nden çıkıp “yeni parti kurulabilir mi” çalışmalarını 15-20 kişilik yakın çalışma arkadaşlarıyla o zamanlar Fındıkzade'de bulunan Denge Araştırma'nın ofisinde yaptı. Bu nedenle o toplantılar daha sonraları mekandan dolayı “Denge Toplantıları” adıyla bilindi! (Denge Araştırma'da Ahmet Ergün, Ali İbiş, Harun Karaca, Necmi Akosman, İdris Naim Şahin, Hüseyin Besli gibi isimler vardı.)
Erdoğan yıllarca Denge Araştırma ile çalıştı…
Fakat. Başını Mahir Ünal'ın çektiği söylenen AKP'de bir grup Hasan Basri Yıldız hakkında “Davutoğlucu” dedikodusunu yapınca Erdoğan, Denge ile çalışmaya son verdi.
Kendine başka bir şirket buldu…
ŞOK DOKTRİN
Adı, Faruk Acar.
Bursalı Erbakan'a çok yakın yedi çocuklu bir ailenin çocuğu.
İmam Hatip mezunu. Nedense röportajlarında hangi üniversite olduğunu belirtmeden “kamu yönetimi” mezunu olduğunu ve halen İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümünde okuduğunu söylüyor. Neyse.
Ekranlardan tanıyorsunuz:
Strateji Geliştirme ve Sosyal Araştırmalar Merkezi-ANDY-AR sahibi.
İşte… Erdoğan'ın yakın çalıştığı araştırma şirketi bu.
İşte… Erdoğan'ın en çok inandığı ve güvendiği isim bu.
Bugünlerde Topbaş'tan Gökçek'e uzanan “istifa depreminin” artçı sarsıntısını Faruk Acar çok önceden yakmıştı:
“Biz Andy-Ar olarak ‘Yerel Yönetimler Performans Araştırması' yapıyoruz. Kamuoyu bunu daha çok ‘En başarılı belediye başkanları' olarak biliyor. (…) Bir süre sonra rutin iş olarak görülebiliyor projeler. O yüzden konjonktüre uygun projelere evet ama dışında bir şeyler üretmezseniz sürdürülebilir başarının mümkün olduğunu sanmıyorum.” (11 Ocak 2016, Akşam)
Bir daha yazayım:
Erdoğan kamuoyu araştırmalarına göre politik adım atıyor. 2019 seçimlerinde işinin çok zor olduğunu görüyor. Bu sebeple anketlere bakarak…
AKP'ye “şok doktrin” uyguluyor. Partiyi yeniden kurguluyor! Yani:
AKP'de travma yaratarak partilileri sarsmak istiyor.
Erdoğan, aynı kuruluş yıllarında olduğu gibi kolektif bir çalışma zeminioluşturmak istiyor.
Kuşkusuz bu, parti yönetimi ya da belediye başkanlarıyla sınırlı olmayacak. Sonraki seçimde AKP meclis grubu yüzde 90 oranında değişecek!
Tüm bu politik stratejinin arkasındaki isim Faruk Acar!
Erdoğan ve Acar bu “siyaset mühendisliği” yöntemiyle sandıklarda başarılı olacak mı?
Platon'un siyaset için verdiği çoban örneği meşhurdur:
Çoban'ın tek tasası, güttüğü koyunlara en büyük iyiliği/faydayı nasıl sağlayacağıdır!