Tülay Şubatlı'nın röportajı:
Change.org'ta "Kanser oldum, işten atıldım" çağrısıyla kampanya başlatan Hülya Karaman, 2013 yılında meme kanserine yakalandığını, tedavi görürken 10 yıldır çalıştığı işten atıldığını iddia ediyor. İş yeri sahibi ise "Tedavisi süren birini neden işten çıkarayım, biz işten çıkardığımızda tedavisi tamamlanmıştı" diyor. Hakkını aramak için change.org’ta kampanya başlatan Hülya Karaman çağrısında “Hastalığın verdiği türlü sıkıntılar, acılar yaşadım. Hastalığın ruhumda ve bedenimde açtığı yaraları sarmaya çalışırken işimden kovuldum. Beni ciddi depresyona sürükleyen bu olay, hayata olan bağlılığımı derinden etkiledi, üstelik tedavim daha bitmemişti bile." diye yazdı. Birazdan istekadinlar.com'a konuşan Hülya Karaman'ın anlattıklarını, onun iddialarına karşılık iş yeri sahibinin söylediklerini okuyacaksınız.
Bize Kendinizi tanıtır misiniz?
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Turizm ve Otel İşletmeciliği okudum. 1974 İstanbul doğumluyum aslen Eskişehir diyelim ama ben buralı yani İstanbul’luyum. Bekarım hiç evlenmedim. Mesleğim oda satışı , ön büro işlemleri , misafir memnuniyeti, yazışmalar . İngilizce biliyorum işim gereği
Kansere yakalandığınızı nasıl öğrendiniz, neler yaşadınız?
2013 Nisan ayında kitleyi fark ettim. Gidip mamografi çektirdim. Doktor da bir şeylerden şüphelenmişti el muayenesinde . Sonra biyopsi yapıldı . Kanser hücresine rastlandı . Ve kitlenin alınması için operasyon geçirdim. 2013 yılının mayıs ayında operasyon geçirdim. Sonrasında 6 seans kemoterapi ve 31 seans radyoterapi almama karar verildi. Haziran sonlarına doğru ilk kemoterapimi aldım. İlki en korkuncuydu. Kanser tedavisi maalesef insanı insan olmaktan çıkaran bir durum.Tam toparlıyorsunuz hooop yeni bir kemoterapi.
Bu zor zamanlarda neler yaşadınız?
Çok zordu gerçekten zordu. Sabahları her uyandığımda saçlarımın olmadığını fark ederek uyanmak, dışarı çıkamamak, o çok uzun süren mide bulantıları, kusmalar, mide yanmaları hepsi korkunçtu. Damarlarım ilk kemoterapide tahrip oldu. Küçük bir operasyon geçirdim port taktırdım. Oradan ilaç aldım sonraları. Ve canlı canlı hemoroid operasyonu geçirdim. Daha kemoterapiden yeni çıkmıştım (kemoterapinin yan etkileri) hemoroid çıktı. Acile götürüldüm belki 5 iğne oldum ama etki etmedi lokal anestezi ve ben bağıra bağıra operasyon geçirdim. Artık isyan etme sürecine girmiştim hep bir aksilik hep bir aksilik ağlasam bir yerimde bir şey çıkıyor. Annem kızardı Hülya ağlama gene bir yerinde bir şey çıkacak diye. Ben bir savaş verdim. Tedavi süresince bana annem baktı. Bir gün of demedi. Gerçi ben de hep o görmeden ağlardım.
Ve siz bunları yaşarken işten çıkarıldığınızı öğrendiniz?
Ben bütün bunlarla savaşırken 4’üncü ya da 5’inci kemoterapimde haber geldi, beni işten çıkardıklarını öğrendim. İnanamadım dünyam başıma yıkıldı. Ne yapacaktım? Ne iş yapardım, nasıl iş bulurdum? Daha iyileşmemiştim bile. Üstelik gözümde kirpik bile yok. Benim bu tedavi süresince en canımı yakan etkilerden biri de kaş ve kirpik dökülmesiydi. Onlar gidince tamamıyla hasta görünümlü oluyorsunuz. Bir kadın için çok acıtıcı bir süreç. Peruk takıyorsunuz ama kaş ve kirpik takamıyorsunuz. Patronuma işten ayrılmak istemediğim haberini gönderdim. Kabul etmedi. Ona mesajlar gönderdim. Yalvardım mesajlarımda ama cevap vermedi. Ellerimde sinirsel kaynaklı egzama çıktı ben tedavi kaynaklı sanıyordum ama bunu da psikiyatrimden öğrendim. 3 gün yataktan kalkamadım. Uyuyunca unutuyordum. Güzel rüyalar görüyordum o yüzden yataktan kalkmıyordum. Uyanıp uyanıp geri yatıyordum. Yatağı ıslattığımı fark edince alarm verdim. O gün kalkıp psikiyatre gittim. Bir sürü ilaç verdi. Bunların içinde yeşil reçeteli ilaçlar da vardı. Ben bir savaştan çıkmıştım veya bir enkazdan ve tekrar oraya geri itiliyordum. Ben istemiyordum ama hiçbir şey yapamıyordum.
Çok yıkıcı bir olay başınıza gelen, neler hissettiniz?
Hayatım ellerimden kayıp gidiyordu. Sanki yüksek bir yere çıkmışım oradan verdiğim mücadeleyi görüyor ama hiçbir şey yapamıyordum. Patronuma da yazmıştım “Ben bir okyanusta kürek çekiyorum, şu an enkaz durumdayım. Biraz bekleyin en azından biraz kendime geleyim. Deneyelim çalışamazsam yapamazsam ben çıkar giderim” dedim. 2 defa ayağına gittim. Ağladım yalvardım. Gördü halimi, “Bu halde bana kim iş verir?"dedim. Bana “Peruk takarsın” dedi bana.
Hastalığınız ortaya çıktığında da böyle mi davranmışlardı?
Söylemezsem nankör olurum korkarım. Patronum hastalığın başında bana çok destek oldu maddi anlamda. Beni kendi doktoruna götürdü. Ameliyatımda çıkana kadar yanımdaydı. Bunlar bana o kadar gurur vermişti ki onur duymuştum. Ama sonrasında yaşananlardan sonra benim nazarımda “timsah gözyaşıydı”. Birine iyilik yapıp onu dillendirir ya da karşılık beklerseniz o iyilik iyilik olmaktan çıkar. Ben hasta iken işten çıkarıldım bu gerçeği de hiç kimse değiştiremez.
Tazminat ödediler mi?
Ödediler ama orada geçirdiğim fazla mesailerim ödenmedi. Çalıştığım tüm zamanlarda otel her yıl kara geçti. Ama bana ihbar tazminatını bile lütfen ödediler. Verdikleri tazminatı neredeyse piyango olarak adlandırdılar.
Neden o zaman dava açmadınız?
Başta dava açmak için işlem başlattım ama sonra vazgeçtim. Herkes farklı şeyler söyledi. Bir şey alamazsın, işe geri dönemezsin gibi şeyler söylendi. Zaten sağlıklı karar verebilecek durumda değildim. İlaç tedavisine başlamıştım. Psikiyatre gitmiştim öğrendikten sonra. Ağır bir depresyon geçiriyordum. Endişelerim, korkularım ve kaygılarım vardı ve param yoktu.
İşten çıkarıldıktan sonra başka bir işte çalışabildiniz mi?
Aldığım tazminat ile kendim işyeri açmaya karar verdim. Çünkü çalışmaya çalıştım ama yapamadım. Yani ilk yerde sık sık hastalanıyordum. “Daha 2 ay bitti Hülya Hanım siz çalışamıyorsunuz” dendi. Oradan sonra girdiğim otelde de patronum iyi bir insandı ancak çalışanlar sürekli arkamdan dedikodu yapıyordu. Orada da 2 ay çalıştım 2 tedavi de orada denk geldi. Kemoterapi ve Radyoterapiden sonra 1 yıl devam eden koruyucu aşı denilen bir tedavi var. Herceptin tedavisi . Tıpkı kemoterapideki gibi damardan ilaç veriliyor ve o gün iptal oluyorsunuz. Yan etkisi uyku vermesi ve biraz kalbi, zorlayan bir tedavi olması. Bu tedaviye gitmek için izin alıyordum. Ertesi gün de çok yorgun ve uykusuz oluyordum ve verimsiz oluyordum. Kayırıldığım düşünüldü ben devam edemedim. Zaten sürekli uyku halli dolaşıyordum mecbur olduğum için çalışıyordum sık sık tuvalete gidip uyukluyordum. Saatler uzundu. Aldığım para çok azdı. Belki yüz otele CV yolladım ama dönüş olmadı. Bu bulduğum işler de zaten hep eş-dost aracılığı ile olanlardandı. Ama bütçeler hep çok düşük çalışma saatleri uzun yani benim için koşullar hem sağlıksız hem de yetersizdi. Yine de paraya ihtiyacım vardı deniyordum.
Sonra ne yaptınız?
KOSGEB’e başvurdum. Olumlu sonuçlandı. Kendi işyerimi açtım. Ama çok sürmeden kapattım. Kosgeb ekstra bir para vermiyor zaten paranız varsa önce siz harcıyorsunuz sonra devlet size harcadığınızının bir kısmını ödüyor ve biiiiir sürü prosedür var. Üstelik aylar sürüyor. Bu işimde de zaten dolandırıldım desem yeridir. Beyoğlu’nda hiç bilmediğim ama güvendiğim insanlarla iş yapmaya çalıştım elimdeki paradan da oldum.
Şimdi sağlığınız nasıl?
Sağlığım iyi, tedavim tamamlandı. Ama risk var tabi yani metastas riski taşıyorum malesef. Kontrollere gidiyorum şimdilik birşey yok en son mamografı ve tomogrofi istedi. Henüz yapmadım. Önümüzdeki günlerde yapıp gidicem. Baş ağrılarım vardı bu sebeple istedi kanser beyni severmiş. Bişey çıkacağını sanmasam da yapıcam tabi.
Şimdi bir şirkette çalışıyor musunuz?
Şu anda yine bir otelde çalışıyorum. Günde 10 saat bazen daha fazla. Haftada bir gün, bazen 10 günde bir izin kullanabiliyorum. Aldığım para asla yetmiyor. Ansen’den çıkartıldığım yıl aylık kazancım orda net 2.750 TL idi. Yaptığım transfer vs aylığım bazen 5.000 TL’yi buluyordu.
Ne durumdasınız, maaşınız yetiyor mu?
Yaptığım bütün planlar birden bire altüst oldu. Ödemelerimi yapamaz hale geldim. Bir sürü banka borcum oldu. Şu an ev kiramı ödeyemiyorum. Ev sahibi haklı olarak icraya verdi. Elektriğim kesildi 2 gün önce.
Şimdi dava açıyor musunuz? Hukuki süreç hakkında bilgi verebilir misiniz?
Twitter’dan beni ekleyip gönüllü olarak hukuki destek vermek isteyen iki kişi oldu. Ben kadın avukatla çalışmayı istedim. İşe iade davası açacak. O kadar canım acıdı ve o kadar zor zamanlar geçirdim ki ve hala ayakta kalmak için mücadele ediyorum.
İŞ YERİ SAHİBİ: OLAYLAR ÇARPITILIYOR
Hülya Karaman’ın iddialarını iş yeri sahibine de sorduk. Olayların çarpıtılarak anlatıldığını ifade eden iş yeri sahibi şunları söyledi; “Tedavisi biten bir kişiyi işten çıkarmam mümkün değil. Benim böyle bir şey yapmayacağımı herkes bilir. Tedavisi devam etseydi işten çıkarmazdım. Ağır bir dönem yaşadı. Kendisinin tedavisi tamamlanmıştı. Onu çağırdım ve çıkarmak durumunda kalacağımı, kendisine iş bulana kadar idare edeceğimizi söyledim. Sürekli rapor alıyordu. Tedavisi bitti, iyiydi diye haberler alıyordum. Kendisini anlıyorum ama ben onu mağdur ettiğimi düşünmüyorum.”