Fulya Özdemir’i öldürdüğü iddiasıyla Atilla M'nin ile kendisine yardım ettiği öne sürülen dayısı İsmail Ç. gözaltına alındı. Atilla M'nin 2015'te Kırklareli Açık Cezaevi'nden firar ettiği öğrenildi.
İsviçre’nin Zürih kentinde yaşayan İsviçre ve Türk vatandaşlığı bulunan Fulya Özdemir, geçen yıl Kaş merkezdeki Çukurbağ Yarımadası’nda kiraladığı villada yaşamaya başladı. İsviçre’de yaşayan baba Eyvaz Özdemir, en son 15 Ekim’de görüştüğü kızından haber alamayınca Kaş’a gelerek kayıp başvurusunda bulundu.
İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçedeki tüm koylarda, Kalkan, Patara, Üzümlü, İslamlar ve Bayındır mahallelerinde Fulya Özdemir’i bulabilmek için arama çalışması başlattı. Fulya Özdemir’in tanıdığı ve bir otelde çalıştığı iddia edilen 32 yaşındaki Atilla M.’nin oturduğu lojmanın yakınlarında aramayı yoğunlaştıran ekipler, dün 21.00 sularında genç kadının cesedini evin yakınında çeşitli yerlerinden bıçaklanmış, iki battaniyeye sarılarak üzeri taşlarla kapatılmış halde buldu. Özdemir’in cesedi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderilirken, cinayet şüphesiyle aranan Atilla M. dün gece Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’nde yakalandı.
CEZAEVİ FİRARİSİ ÇIKTI!
Polis ekipleri Atilla M'nin yanı sıra, kendisine yardım ettiği öne sürülen dayısı İsmail Ç'yi de gözaltına aldı.
Jandarma komutanlığındaki işlemlerinin ardından Lüleburgaz Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen Atilla M. ile İsmail Ç. adliyeye sevk edildi.
Bu arada, Atilla M'nin 2015'te Kırklareli Açık Cezaevinden firar ettiği öğrenildi.
’BEN BÖYLE MUTLUYUM BABA’
Kızının İsviçre’de bankacılık eğitimi aldığını ve 6 dil bildiğini anlatan Eyvaz Özdemir, bir süre Zürih’te bir bankada çalıştıktan sonra ’Bu işi sevmiyorum’ diyerek Kaş’a yerleşmek istediğini, burada cam süs eşyası üretmek, resim yapmak, ağaç işleriyle uğraşmak istediğini söylediğini kaydetti. Bunun üzerine Kaş’ta kiraladığı evde atölye kuran kızının eylül ayında yanına geldiğini aktaran Eyvaz Özdemir şunları anlattı:
KIZIMIN ARABASINI ALMIŞ
"Kaş’ta yalnız yaşıyordu. ’Ben böyle mutluyum baba’ dedi. Kasım ayı başında Zürih’e gelip annesinin yanında kalan eşyalarını alacağını söyledi. En son 15 Ekim günü telefonla görüştük. Çok arkadaşı vardı. Ancak burada bir otelde çalışan, yavru köpek alışverişi sırasında tanıştığı adı ’A’ olan bir gençle arkadaşlığı olduğunu biliyorum. Arkadaşlığının dostluk olduğunu söyledi. Ancak A.’nın platonik olarak kızıma tutulduğunu zannediyorum. 15 Ekim günü akşam saatlerinde İsviçre plakalı arabasıyla A.’nın çalıştığı otele gidiyor. Oradan A.’yı alarak Kaş’ın Büyük Çakıl mevkisindeki A.’nın kaldığı eve gidiyorlar. A. saat 02.30 sıralarında aynı otelde çalıştığı U. adında arkadaşına telefon ederek, eve gelmesini istiyor. Fulya’nın arabasını alarak, kızımın evinin önüne park ediyor. Kendisi motosikletle eve dönüyor. 16 Ekim sabahı, çalıştığı otele ait başka bir otele gidiyor. Orada telefonlarının sim kartlarını çıkararak ayrılıyor. Bir daha dönmüyor. Bunları hepsi işyeri kameralarında mevcut. Ayrıca bana ilk haberi veren de A.’nın çalıştığı otelin sahibi."