Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz ülkemizde; nasıl huzura erişeceğiz? Ülkede özgür gazeteciler varsa, kalemini satmayan, vatandaşın derdini özgürce dile getiren gazeteciler varsa, özgürlükler varsa huzura öyle erişeceğiz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Özgür gazeteciler bizi bilgilendirmek istiyorlar, zor koşullarda görev yapıyorlar. Ama bir sabah bir haber geliyor, iki gazeteci sabahın köründe gözaltına alınıyor. İsmail Dükel, Müyesser Yıldız. Su vermiyorlar su! Müyesser Hanım’a su verilmiyor. Sevgili vatandaşlarım. Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını peşkeş çekenler aranıyorsa o da Kozmik Oda’yı açanlardır." düşüncesini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, "Üç milletvekili arkadaşlarımızın milletvekillikleri düşürüldü, bunlar darbe döneminde yaşadığımız olaylar. Yapılan yanlıştır. Anayasaya aykırıdır. Kendilerinin yaptığı bu anayasaya bile aykırıdır." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları kaydetti:
"Enis Berberoğlu için devletin sırlarını açığa çıkarmaktan dava açıldı. MİT TIR’ları sır mıydı? O TIR’lara ilişkin tutanakları tutan hakim ve savcılar nerede? Terör örgütü üyeliğinden tutuklu. Teröristin tutanak tuttuğu bir olay nasıl sırdır? Şimdi kafa kafaya vermişler seçim kanununu nasıl değiştiririz diye düşünüyorlar. Nasıl değiştirirseniz değiştirin, siz gidicisiniz arkadaş…
Bugün Avrupa’nın en güçlü sağlık ordusu bizde. Sağlık çalışanlarımızın tümüne yürekten şükranlarımızı sunuyoruz ve onları tekrar alkışlıyoruz.
Sen onu gel benim külahıma anlat
Sağlık çalışanları arasında ayrım yapılmamalıydı. Tıbbi sekreterlere, güvenlik görevlilerine, hasta bakıcılara, radyoloji teknisyenlerine, aşçılara, laborantlara yardım edilmedi. Sağlık çalışanları bir bütündür. Hiçbiri arasında ayrım yapılamaz.
Yüz binlerce iş yeri kapandı. Yapılan doğru muydu? Doğruydu. peki evine gönderdiğiniz kahveciye ne yaptınız? Biz olsak ne yapardık? “Evde otur, senin kiranı ben ödeyeceğim” derdik. Böylece kahveci ben nasıl geçineceğim demezdi. Devlet esnafa şunu diyecekti: “Senin üç aylık kiranı ben ödeyeceğim, sen evde otur. Nasıl geçineceğim diye düşünme.” Bunu yapmak yerine, esnafa 'Kredi çek, stopajını öde' dedi.
Bir avuç tefeciye 38 milyar lira veriyor. Sonra da kalkacaksın bana 'Vatandaş memnun' diyor, sen onu gel benim külahıma anlat"