CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV kanalında canlı yayında soruları yanıtlıyor. Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şöyle:
- Şükrü Kızılot yaklaşık 40 yıllık dostumdur. Önemli bir şahsiyetti. Vergi gibi bir konuyu bile topluma anlaşılır bir şekilde anlatmıştır. En son Hürriyet'in yazarıydı. Allah rahmet eylesin diyorum.
- Erdoğan ilginç bir insan aslında. Ama bir zaafı var, kendisinde Kılıçdaroğlu hastalığı var. Şunu unutmaması lazım, herkesi susturacağım, STK'ları sivil toplumu susturacağım diyorsa ayrı bir şey... Onun konuşmasından şikayetçi değilim, o konuşuyor da havuz medyasında biz de yer alıyoruz. Hayatım boyunca doğruları söyledim ve söylemeye devam edeceğim.
Beni sürekli eleştirebilir ama düzeyi düşüyor, böyle olunca ben de aynı düzeyde cevap vermek zorunda kalıyorum. Bu beni zorluyor. Kendisine yine aynı çağrıyı yapıyorum. Buyursun gelsin canlı yayında konuşalım. Hatta ben 10 dakika konuşayım o yarım saat konuşsun. Meydanlarda her gün bağırıyor, Eyy Kılıçdaroğlu... Ben buradayım.
- Gelelim MİT tırlarına... Enis Berberoğlu neden içeride? Suç yok ki ortada. MİT tırları hadisesi hem Enis Berberoğlu'ndan hem Cumhuriyet'in yazmasından önce haber oldu. Herkesin bildiği nasıl devlet sırrı olur? Meşru bir devleti gayrimeşru yapamazsınız. Devlet sırrı olması için valinin de haberi olması lazım. Bunlara müdahale edilmeyecek diye uyarılması gerekiyor. Size ihbar gelse müdahale etmez misiniz, edersiniz yoksa başınız belaya girer. MİT tırları birilerinin sırrıdır, devletin sırrı değil.
- Milyonlarca belgeyi FETÖ'ye teslim ettiler. Bunu yapan kimdi, Enis Berberoğlu mu? Kim açtı kozmik odayı? Terör örgütüne devletin kozmik odasını niçin açtınız?
- Adalet Yürüyüşü pek çok kişinin ezberini bozdu. Önce inanmıyorlardı. 'Bolu'da durur, yürüyemez' dediler. Yürüyüşe benim beklediğimden de büyük destek gördü. Çünkü bu toplum adalete susamış. Bakın rakam veriyorum, bu ülkenin yüzde 73'ünün adalete güveni yok. Bu sadece sokaktaki vatandaşın değil, avukatların, hakimlerin, savcıların da görüşü. Gölgede 40 derecede yürüdüm. Benim mahkemelerle sorunum yok ama bu ülkenin insanının var. Bu ülkenin insanı adalet istiyor. Her gün 3-4 gömlek değiştirdim. Tabii yemek yemem gerekiyor. O fotoğrafa bakın, bir toplu iğne başı kadar yapmacıklık göremezsiniz. O fotoğraf Anadoludan bir ailenin fotoğrafıdır. Kızımla huzur içinde yemek yiyiyorum. Ben saraylardan gelmedim, ben sıradan, sade, halktan birisiyim. Hâlâ abimle karşılaştığımla gider elini öperim, babamız öldü artık büyüğümüz odur. Ben sıradan vatandaşım. Kızıyor, köpürüyor o fotoğrafa. Diyor ki 'Benim vatandaşım böyle değil.' Sen sıradan vatandaşı unuttun. Kayseri'de bir vatandaş işsizlikten kendisini yaktı. Ey saray senin bundan haberin var mı?
- Bilerek böyle bir mizansen yapıldığı iddia ediliyor. Hayır efendim. Zaten orada karavanda kalıyorum. Karavana da kızıyordu. Eminim yedeğim yoğurda da kızmıştır. Kalkıyorsunuz bana bu fotoğraf üzerinden saldırıyorsunuz. Ben adalet diyorum o atlet diyor. Evet efendim ben o atleti giydim. O fotoğrafta bir kibir yoktur. Sıradan, sade bir vatandaş vardır. Benim görevim zaten sıradan sade vatandaşın sorunlarını çözmek. Ben zaten sıradan sade vatandaşı bilmezsem onun sorunlarını çözemem.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Yürüyüşü sırasında çekilen bu fotoğrafı eleştirerek "Sen Atatürk'ü böyle atletle, yemek yerken görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu?" demişti.
- HDP’liler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Niye eleştiriliyor? HDP’ye 6 milyon insan oy verdi. Ben insanlar arasında ayrım yapmam, 80 milyon insanın başımın üstünde yeri var. Kürtler adalet demeyecek mi? AKP’den MHP’den gelirse, gelen insana sen falancısın ‘adalet’ sözcüğünü ağzına alamazsın mı diyeceğiz? Hayatımda bu kadar insanlık düşmanı bir şey görmedim.
-Meral Akşener ve arkadaşlarının yeni partisi siyasete yeni bir heyecan getirir. Meral Hanım ve arkadaşlarının siyasete belirli bir seviye de getireceği açıktır. Ben siyasi tarihimiz açısından önemli görüyorum. Kurmaya çalıştığı alanda bir boşluk var. Kendisine başarı dilemek benim görevim.
- Zekai Aksakallı'nın pasif bir göreve atandığı doğru. Ortadoğu'da onca gelişme yaşanırken pasif göreve atanması ordu içinde bir kırgınlık yaratmıştır. Ama istifa edip etmeyeceği konusunu bilemem.
-Sadece bizim ordumuzda değil dünyanın bütün ordularında ast üst ilişkisi vardır. Üstün verdiği emir tartışılmaz. Siz siyaseti orduya sokarsanız olmaz. Siyaset girmesinin kaldırılmayacağı yerler vardır.
-Balyoz, Ergenekon ile orduyu perişan ettiniz. Bunların kumpas olduğu ortaya çıktı, kendileri itiraf etti. İdam olsaydı belki de tamamı idam edilecekti. Bunun hesabını kim verecek. O davaların savcıları hesap verdiler mi? Başsavcı nerede, asıl FETÖ'cü o değil mi? Sonra da diyeceksin Kılıçdaroğlu FETÖ'cü. Hayatımda böyle bir düzenbazlık görmedim. Hesap vermesi gereken adam hesap soruyor.
- Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok zaman var. CHP'nin elbette bir adayı olacak. Bugünden söylemek yanlış bence. Milli iradenin Meclis'e tam yansıması lazım. Her kuruşunun hesabını verebilecek bir adayımızın olması lazım. Parti içinden de parti dışından da olur. Belki bir ekip olarak çıkacaktır. Bu bugünden netleştirilmesi gereken bir tablo değil. Önümüzde bir kurultay var. Bugünden balıklama atlamak yerine sakin, güven veren bir politika izlemek gerek. Tanınmış biri çıkacak. Toplumun güvendiği, mütevazı, saygılı bir aday çıkacaktır.