İstanbul’da Avrasya Sanayi ve İş Adamları Derneği (ASİAD) Olağan Genel Kurul Toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Saadet partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu da katıldı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
*Evet bir sorun yaşıyoruz. Bu sıradan bir sorun değil. Sorunu değişik açılardan dile getirebiliriz. Ama bu sorunları aşmak zorundayız.
*Sizi biraz geriye götüreyim. 1970’li yıllar Türkiye, Yunanistan, İspanya, Portekiz aşağı yukarı aynı düzeydeydiler. Kişi başına geliri de aynı düzeydeydi.
*Eğer biz 49 yılda az önce saydığım ülkelerin gerisine düştüysek bunun sorumlusu da siyasetçilerdir.
*Birincisi şu; Hukukun üstünlüğü, demokrasi. Sayın Başbakan düşünce özgürlüğü olarak açıkladı. Adaletin olmadığı bir ülke gelişmez, büyümez. Yok böyle örnek. Eğer ben farklı düşünüyorsam bunu bir zenginlik olarak algılamamız lazım. Yoksa o tolum kalkınmaz.
*Bu anlayışa teslim olmayın. Ayağınıza kurşun sıkmayın.
*Şimdi EYT’liler var. Yaşa takıldık emekli olamıyoruz diyorlar. Çalışın. Çalışamıyoruz diyorlar. Çalışıp prim öderlerse emekli aylıkları düşüyor. Çalışacağım daha fazla prim ödeyeceğim, emekli olduğumda daha az emekli aylığı alacağım. Akıl var mantık var. Bunu reform olarak geniş kitlelere anlattılar.
*Bir Allah’ın kulu çıkıp da bu nasıl reform demedi. Hepimizin bu konuda duyarlı olması lazım. Aile sigortasını o yüzden söyledim. Aile sigortasına ihtiyaç var.
*Üçüncü aşama, sürdürülebilirlik. Bunu sürdürülebilir kılmanız lazım. Bana söyler misiniz, dünya çapında kaç üniversitemiz var. Üniversiteler de artık sınıf sınıf oldu. 1. sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf üniversiteler. Hocası olmayan üniversiteler.
*Size öğrenciliğimde devrim tarihi kitabında okuduğum bir bölümü anlatmak isterim. İkinci dünya harbinden sonra Almanya.’da taş taş üstünde kalmıyor. Amerikalılar gelmişler. Amerikalı general döner Alman generale şunu der: Artık Almanya uzun süre belini doğrultamaz der. Alman General şunu söyler: Evet doğrudur Almanya’da taş taş üstünde kalmadı ama bir şeyi sakın unutmayın, Almanya’nın üniversiteleri hâlâ ayakta. Biz savaşa da girmedik arkadaşlar ne oldu böyle? Hep yanlış tercihlerde bulunduk. Davutoğlu başbakanlık yaptığı dönemde siyasi etik kanununun hayata geçireceğini söylemişti. Hayatımda duyduğum en güzel cümlelerden biriydi. Her mesleğin bir etiği var. Siyasetin işi yalan söylemek.
*Sizler iş dünyasının değerli aktörleri olarak, yeter artık demeyecek misiniz? Türkiye’ye ahlaklı siyaset gerekmiyor mu? Sizler vergi veriyorsunuz. Korkudan vergim nereye gidiyor diye soramıyorsunuz.
*Doğan herkes vergi veriyor, nereye gidiyor bu paralar.