Kılıçdaroğlu, "Vatan toprağı için ölünür, İdlib vatan toprağı mı?" diye sordu.
CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ana gündemini, Suriye'nin İdlib kentindeki gelişmeler oluşturdu.
Milliyet'ten Şevket Yaman'ın haberine göre MYK üyelerinden Ünal Çeviköz İdlib konusunda sunum yaparken, Aykut Erdoğdu ekonomi, Orhan Sarıbal tarım, Gamze Akkuş İlgezdi Genel Merkez’e gelen çağrılara ilişkin bilgilendirmede bulundu. İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de Türkiye’den Avrupa’ya gitmeye çalışan sığınmacıların, özellikle Edirne’deki durumuna ilişkin sunum yaptı.
Toplantıda, CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın sınıra gitmek isteyen sığınmacılar için ücretsiz otobüs kaldıracağı yönündeki açıklamasının da eleştirildiği ancak Kılıçdaroğlu’nun bu konuda bir yorum yapmadığı öğrenildi.
Toplantıda, İdlib konusu ele alınırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Atatürk Çanakkale’de ne diyordu? ‘Ben sizlere ölmeyi emrediyorum’ diyordu. Biz bu şehitleri Bedir’de, Uhud’da, Huneyn’de, Hendek’te, Selçuklu’da, Osmanlı’da, Cumhuriyet döneminde, Çanakkale’de verdik. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz Bay Kemal ama sen şehadeti bilmezsin” açıklamaları da değerlendirildi.
‘Kimi savunuyorsun?’
Kılıçdaroğlu’nun bu konuda, “Atatürk o emri verirken vatan toprağındaydı. Ordusunun başındaydı ve ülkesini savunuyordu. Vatan toprağı için ölünür. Sen kimi savunuyorsun? İdlib vatan toprağı mı?” dediği öğrenildi. Bu sırada Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın, “İktidar ÖSO ile Kuvayı Milliye’yi de bir tutuyordu” ifadesini kullanması üzerine Kılıçdaroğlu’nun, “Şimdi de Çanakkale ile İdlib’i bir tutuyorlar” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’ın Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeyi değerlendirirken ise, “34 şehidimiz var kalkıp Putin’in ayağına gidiyor. Neden Putin gelmiyor da sen gidiyorsun?” değerlendirmesinde bulunduğu aktarıldı.
Toplantıda, 28 ve 29 Mart’ta yapılacak 37. Olağan Kurultay'a ilişkin hazırlık yapmak üzere de bazı MYK üyeleri görevlendirildi. Kurultay sloganlarında 'iktidar' vurgusunun yapılması benimsendi. Bu kapsamda 'demokrasi için iktidar', 'adalet için iktidar' ve 'özgürlük için iktidar' gibi söylemlerin kullanılabileceği değerlendirildi. Toplantıda, CHP Parti Meclisi toplantısının 12 Mart’ta yapılması da kararlaştırıldı.
‘Bahçeli’nin el sıkmaması eksiklik değil’
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MYK toplantısı devam ederken yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
Neden ayağına gidiliyor?: 34 şehidimiz varken, İstanbul’da yapılacağı söylenen toplantı neden Moskova’ya alındı? Umarız bu defa Erdoğan, Putin’in gözlerinin içine bakarak, şu soruları sorar: “Sayın Putin; askerlerimizi neden şehit ettiniz?”, “Sayın Putin; ilk saldırının ardından Rusya’yı uyarmamıza rağmen ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz?”, “Sayın Putin; siz yaralı askerlerimizi almaya gelen ambulanslarımızı bile neden vurdunuz?” Bu soruların cevabını almadan masadan kalkmayın.
Avrupa ikiyüzlü: Ensar-muhacir edebiyatıyla bir insanlık faciasına milletin 40 milyar dolardan fazla parasını harcadılar. Şimdi Erdoğan sıkışınca, “Bu kadar mülteciye bakmak zorunda değiliz” deyiverdi, kapıları açtı. Yunanistan’ın sınırda bu insanlara yaptığı zulüm ise kabul edilir değil. Avrupalıların ikiyüzlülüğü tartışılmaz.
Görevin tedbir almak: (Erdoğan’ın ‘şehitler tepesi boş kalmayacak’ açıklamaları) Senin görevin şehitler tepesini doldurmak değil, evlatlarımız şehit olmasın diye tedbir almak. Millet İttifakı’nın iktidarında; milletin evlatları şehit olmasın diye her türlü gayret sarf edilecektir.
Savaş anayasaya aykırı: (Erdoğan’ın ‘savaş diyebilirim’ açıklaması) Bu savaş ise, olan biten Anayasa’ya aykırıdır. Biz TBMM olarak kendilerine savaş izni vermedik. Tezkere şunu söylüyor; terörle mücadele ve göçün engellenmesi...
Ben yüzüne baktım: (Bahçeli’nin şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu ile tokalaşmaması) Ben Bahçeli’nin eline değil yüzüne baktım. Yere doğru bakıyordu, ciddi bir mahcubiyet ifadesi vardı. Ama Bahçeli’nin genel başkanımızın elini sıkmaması, genel başkanımız açısından bir eksiklik değildir.